İşte yine tarihi adını altın harflerle yazdırmış, Uşak/Eşmeli bir doktorumuuzn öyküsü. Kimden? Tabi ki; yne değerli araştırmacımız Ömer Aşçı’nın bir çalışmasından:
“25 Ağustos 1919 tarihinde sonlandırılan Alaşehir Kongresi öncesi işgal tehdidi altındaki Salihli, Alaşehir, Bozdağ yöresindeki Kuvayi Milliye güçlerinin büyük bir kısmı; Çerkez Ethem Bey, Alaşehirli Hüseyin Paşazade Mustafa (Şahyar) Bey, Postlu Mestan Efe önderliğindeki çetelerden oluşmaktaydı. Kuvayi Milliye’yi oluşturan çeteler arasında Salihli-Bozdağ Cephesi’ndeki mücadele sırasında çetin bir güç mücadelesi başlamıştı. Bölgede Yunan Ordusu’nun ilerleyişine karşı koymak için önce 30 Mayıs 1919 tarihinde Alaşehirli Mustafa (Şahyar) Bey, Alaşehir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurmuştur.13 Haziran 1919 tarihinde ise Poyraz Köyü muhitinden oluşturduğu müfreze sonrası cemiyetin ismi Kuvayi Milliye Heyeti olarak değiştirmiştir. Bu gelişmeyi takiben Eşme, Kula, Selendi, Gölmarmara, Sarıgöl ve Poyraz Köyü gibi çevre yerleşimlerden katılımlarla güçlenmiştir. Alaşehirli Mustafa (Şahyar) Bey “Alaşehir Çeteleri Beyliği” adıyla Salihli Cephesi’nin kurucusudur. Mustafa Kemal Paşa ile birlikte hareket eden Rauf (Orbay)Paşa tarafından ikna edilerek Kuvayi Milliye’nin oluşumunda kurucu rol üstlenen Çerkez Ethem Salihli Cephesi Kumandanı unvanını kullanmasına diğer çetelerden itirazlar oluşmaya başlamıştı. Alaşehirli Mustafa (Şahyar) Bey tarafı Çerkez Ethem’in çarpışmalarda Çerkezlerden oluşan kendi kuvvetlerini geri planda tutup Alaşehirli Mustafa (Şahyar) Bey komutasındaki Poyraz Efelerinden oluşan Yörük-Türkmen kuvvetlerini öne sürdüğü ve kırdırmaya çalıştığı, Çerkez Ethem Çetesi’nin disiplinsizliği, köylerde tahsilat bahanesiyle dolaşmaları, bölgeden Bandırma’ya memleketlerine birçok koyun göndermeleri ve ahaliye karşı hoyratça tavırlarından şikâyet etmekteydi. Çerkez Ethem Bey ise Alaşehirli Mustafa (Şahyar) Bey’in Damat Ferit Paşa hükümeti ve İngiliz Muhipleri Cemiyeti ile ilişkide bulunduğunu iddia etmekteydi. Çerkez Ethem Bey, Bandırma'dan çok az sayıdaki adamıyla Alaşehir üzerinden gelerek 10 Haziran 1919’da Salihli’yi karargâh merkezi yaparak yerleşmiştir. Yörede dağlardaki çeteciler ve asker kaçaklarını yanına çekmek suretiyle güçlenmeye çalışmıştır. Salihli’de güçlenen Ethem Bey, Alaşehirli Mustafa (Şahyar) Bey komutasındaki Alaşehir Müfrezesini buradan uzaklaşmaya zorlamıştır. Çerkez Ethem Bey, Alaşehirli Mustafa (Şahyar) Bey ile birlikte hareket eden Poyraz Köylü Hacı Ali Ağa kuvvetlerini emrine girmeye zorlamasıyla 15 Temmuz 1919 tarihinde Salihli’de bir çatışma yaşanmıştı. Poyraz Efeleri Çerkez Ethem Bey çetelerinin mitralyöz kullanmasıyla Salihli’den çekilmek zorunda kalmıştı. Alaşehirli Mustafa (Şahyar) Bey kuvvetlerini arabulucuların devreye girmesi sonucu Salihli cephesinden çekilerek Bozdağ Cephesi’ne geçmek zorunda kalmasıyla Salihli’de hakimiyet Çerkez Ethem Bey’in olmuştu. Yunan Ordusu’nun ilerleyişine karşı Batı Anadolu Cephesi’ne düzen vermek amacıyla düzenlenen Alaşehir Kongresi (16-25 Ağustos 1919) ’nde direnişi tek kumanda altına toplamak üzere bir Umum Kumandan Heyeti seçilmiştir. Bu Umum Kumandan ise, Karakol Cemiyeti’nin lideri Kara Vasıf Bey’dir. Çerkez Ethem Bey ile Sarı Efe Edip Bey Kuvvetleri, 26 Eylül 1919 günü Bozdağ’da bulunan Alaşehirli Mustafa (Şahyar) Bey desteğindeki Postlu Mestan Efe Kuvvetlerine saldırarak galip gelmişti. Alaşehirli Mustafa (Şahyar) Bey bu yenilgiden sonra Alaşehir’e çekilmek zorunda kalmıştı. Çerkez Ethem Bey hem Salihli hem de Bozdağ Cephelerinin hâkimi konumuna gelmiştir. Çerkez Ethem Bey 10 Ekim 1919 günü cephenin kalan kısmını da kontrolü altına almak amacıyla 150 kişilik bir hücum müfrezesiyle Alaşehir’e baskın vererek şehri kuşatmıştır. Alaşehirli Mustafa (Şahyar) Bey komutasındaki kuvvetlerle birlikte Alaşehir’den ve Afyon’a çekilmiştir.
İşte tam bu zamanda Dr. Hasan Saim Uzel (Çelebioğlu) Bey’in Alaşehir’den Eşme Kazası’na giderek yaşadıkları şöyle ifade edilmektedir;
“Menemen’de özel doktorluk yaparken Yunan işgali üzerine tutuklanmıştır. Elli altı gün tutukluluktan sonra yabancı araştırma heyetlerinin gelmesi ile tahliye edilmiş ve Alaşehir’e sığınmıştır. Ekim 1919‟da Eşme Hükûmet Doktorluğuna getirilmiştir. Orada Müdafaayı Hukuk Heyetine seçilmiştir. Yunan saldırısı ardından Afyon’a geçmiştir.”
(SALİH KILINÇ / HAZIRLAYAN)