Birkaç gün önce can Valimiz. Sayın Dr. Turan Ergün açıkladı. Gençlik ve Spor Bakanlığının yetenek taramalarında Uşak birinci sırada yer almış.
Uşak, en çok okuryazarın bulunduğu iller sıralamasında daima ilk üçte yer alır.
Her ne kadar Uşakspor sahipsiz bırakılıp küme düşse de Türkiye Şampiyonu amatör sporcuların birçoğu Uşak’tan çıkıyor.
Türkiye’de bir otomobile ortalama 6 kişi düşerken Uşak’ta bunun yarısı kadar 3 kişiye bir otomobil düşmese trafikte çok daha iyi olacak. Ancak yine de trafik iyi sayılır.
Asayiş olayları, Allah’a şükür canımızı yakacak büyüklükte nahoş hadise yaşamıyoruz. Uşak oldukça güvenli bir şehir.
Uşak’ta sosyo kültürel etkinlikler (Sinema, tiyatro, konser) çok güzel. Bu konuda Uşak Belediyesi çok iyi çalışıyor. Dışarıdan gelen sanatçılara yapılan ödemeler çok eleştirilse de Uşaklı ve üniversiteli gençlerin kolayca sanatsal faaliyetler yapabilmesi bence çok olumlu bir iş. Uşak Belediyesi’ni bu yönden yürekten kutlarım.
Uşak’ın küçük bir şehir olması, herkesin birbirini tanıması, tarımsal alanlarda üretim çok olması, meyve ve sebzede kolayca ulaşabilmemiz hep Uşak’ın artı yönleri.
Şimdi gelelim Uşak’ın bir an önce çözülmesi gereken sorunlarına…
İşte ben belediye başkanı olsam öncelikle bu sorunlara el atardım.
https://www.yesilsivasligazetesi.com/ İnternet haber Sitesi olarak 15 Mart tarihinde “Uşak İçin kara haber MTA’dan geldi” başlığı ile bir haber yayınlamıştık.
https://www.yesilsivasligazetesi.com/usak-icin-kara-haber-mtadan-geldi
Bu haberde ; MTA’nın güncel diri fay hattını güncellediğini ve Uşak’ı da deprem yönden en riskli iller arasında gösterdiğini haberleştirmiştik.
İşte ben belediye başkanı olsam, Uşak’ın deprem riski karşısında dayanıklılığını artırmaya çalışır mevcut binaların sağlamlığını kontrol ederdim.
Uşak Belediyesi o hepimizi acılara boğan 6 Şubat depremi sonrası güzel olya imza atmıştı. Uşak İnşaat ve Jeoloji mühendisleri ve mimarlar odası gibi STK’larla 1999 Marmara depremi öncesi yapılan binaların sağlamlığının incelenmesi gibi bir proje başlatmıştı. Nedendir bilmem bu proje havada kaldı. (6 Şubat depreminde 2000 yılı sonrası yapılan binaların da hiç sağlam olmadığını acı bir şekilde gördük ve yaşadık)
Uşak, deprem yönden hiç güvenilir değil. Öncelikle bu konuya el atılmalı.
İkincisi su problemi. Küçükler göleti ve Çokaran Mağarası Uşak’ın suyunu artık karşılamıyor. Kuyularda yetersiz ve çözüm değil. Ben başkan olsam öncelikle su sorununu çözmek için çalışırdım.
Uşak Belediye Başkanı Sayın Mehmet Çakın kusuruma bakmasın. Ama Uşak’ın arka sokak ve caddeleri tam bir felaket ay yüzeyinde görülen kraterler gibi.
Hadi arka sokakları anladık. Orada yürümeye ve yaşamaya da alıştık. Eyvallah.
Ya Ankara – İzmir asfaltı kaldırımlarına ne demeli? Uşak Valilik Konağı önündeki kaldırım Ankara istikametine Zabıta Müdürlüğü önüne kadar uzanan kısım en az yüz metre yarılmış ve çökmüş. Sanırsın Uşak’ın en diri fay hattı buradan geçiyor.
Bir şey değil, Buradan her gün başka kentlerden transit olarak on binlerce yolcu geçiyor. O kaldırımı görünce hiç içlerinden Uşak’ı gezmek geçer mi? Allah aşkına
“Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al” der bir atasözümüz.
Ben de bu sözü “kaldırımına bak o şehrin halini anla” diye değiştirmek isterim.
Dostlar!
Sözün özü; deprem, susuzluk, bozuk yollar ve de atık toplayan sığınmacıların kenti çöplük haline getirmesi Uşak’ın en büyük ve en acil çözülmesi gereken sorunlarıdır.
Değerli başkan adaylarının hepsi de havada uçan janjanlı projeler yapıyor.
31 Mart yerel seçimlerine 10 gün kaldı. Janjanlı projelere mi oy vereceksiniz?
Yoksa Uşak’ın yukarıda saydığım acil sorunlarını “Bir an önce çözerim” diyen adaylara mı? (Gerçi bu sorunları dile getiren bile yok)
Gayri mühür sizin. 31 Mart’ta Süleyman sizlersiniz…