Aşigolar Uşakspor’u yalnız bırakmadı Aşigolar Uşakspor’u yalnız bırakmadı

1 Eylül 1922 Uşak Cephesi

Uşak’ın Sabah(Kurtuluş)Mahallesi sakinlerinden Çakalozzade Münir(Çakaloz)Bey, Uşak’ın işgal edildiği 1 Eylül 1922 günü yaşananları şöyle anlatmaktadır:

“1 Eylül 1922, Cuma; Gece yangın etrafı iyice sardı. Yunanlılar Hamidiye, Sabah, Hacı Hasan, Karaağaç ve İslice Mahallelerinde yangını genişlettiler. Bir aralık sabahleyin saat 2 (Alaturka saat) sularında “Bizimkiler geldi” diye haberler yayılmaya başladı. Herkes kucaklaşıyor, yeni bir hayata girmiş gibi seviniyordu... Fakat ortalıkta hiçbir Türk askeri görünmüyordu. Halk çarşıdaki yangını söndürmeye uğraşıyordu. Bu sırada İstasyon tarafından bir kamyonun Çakaloz Camii tarafından Çarşı’ya doğru geldiğini, Aktaş Çeşmesi yanından görünce korku ile eve kaçtım.

Evin penceresinden, ağır ağır ilerleyen kamyonun içerisinde 5-6 Yunan askeri, kamyonun içinde benzin tenekeleri vardı. Nihayet anlaşıldı ki bizim asker henüz gelmemiş. Halk diğer yerlerden şehre yeniden giren Yunan askerlerini görünce evlerine, kırlara, bağlara dağıldı. Yunanlıların Çavuş Mezarı ’na toplanan halktan birçoklarını öldürdükleri, bu arada Hoca Tahir Efendi ’yi de kızı Ferhunde ile öldürdükleri duyuldu. Bulunduğumuz avlu hiç de emniyette değildi.

Babam ile bir cesaret edip dışarı çıktık. Çarşı boyuna yanıyor, kimseler görünmüyor. Ortalıkta korku ve dehşet veren bir ıssızlık. Babam ile eniştelerin evine kadar gelebildik. Bu mahalle, diğer mahallelere nazaran Yunanlılar uğramadığından daha emin… Bütün oradaki evlerin bahçeleri hınca hınç insanlarla dolu. Herkes ne olacağını bilmiyor. Sarayların (çatıların) üzerinden gözler Çivril ve Banaz yollarına çevrili… Bu sırada bizim tayyare geldi.

Gözler gülmeye başladı. Tayyare beyannameler atarak: Türk Ordusu’nun yaklaştığını, düşmana mukavemet edilmesini, eza ve cefa eden düşman kumandanlarının apolet numaralarının alınmasını bildiriyordu. Türk tayyaresi geldikten sonra halkın cesareti arttı. Yüzler gülmeğe başladı, evlerinden dışarı fırladılar.

Dört Oluklu civarına geldiğimiz zaman şanlı süvarilerimizin geçişlerini gözlerimiz dolarak seyrettik. Atlarını ve üzengilerini şapır şapır öpüyorduk, gözyaşları ile hayvanların terleri birbirine karışıyordu. Biraz sonra şanlı piyadelerimiz geçmeye başladı. Yorgunluklarına bakmadan bütün güçleriyle şarkı söylüyorlardı:

Ankara’nın taşına bak / Gözlerimin yaşına bak.”

Kaynak; Nurcan Perdahçı Arşivinden, Öğretmen Münir Çakaloz Bey'in yayınlanmamış günlüğü(Çeviri: Sadık Uşaklıgil)

Dip Notlar;

Aktaş Çeşmesi; Günümüzde Çakaloz Cami yanından Barbaros Caddesine uzanan Bir Eylül Caddesi üzerinde olduğu rivayet edilmektedir. Bir Eylül Caddesi ismiyle anılan caddenin eski ismi “Aşağı Aktaş Sokak” olduğu bilinmektedir.

Çavuş Mezarlığı; Günümüzde Tiritoğlu Parkı’nın olduğu alandır.

Hoca Tahir Efendi; Uşak Gülşeni İrfan Mektebi Hocası olup Milli Eğitim Bakanlarımızdan Orhan Dengiz ’in babasıdır.

Dört Oluklu Çeşme; Bu çeşme günümüze ulaşamamış olup Uşak Cumhuriyet Meydanı’nda Küçük Bedesten ’in karşısında olduğu rivayet olunmaktadır.

(SALİH KILINÇ / HABER)

Editör: Seher ZEYBEK