CHP'li Karaoba, AKP’nin hazırladığı ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sunduğu tasarruf paketi için Memurdan, emekliden, işçiden, asgari ücretliden, çiftçiden yaptığınız kesintilerle ve dolaylı vergilerle doldurmaya çalıştığınız bu havuzu, öbür taraftan Diyanet'in musluğuyla, sarayın musluğuyla, geçmediğiniz yollarla, uçmadığınız havalimanlarıyla, hasta garantisi verdiğiniz şehir hastanelerinizle, dolara endeksli taahhütlerinizle, 5'li çeteye bağladığınız musluklarla boşaltmaya çalışıyorsunuz” dedi.
"Samimiyet mi istiyorsunuz, tasarruf mu istiyorsunuz? Önce Diyanetten, önce saraydan başlayalım!”
Karaoba, kamu kaynaklarını sömüren yap işlet modelleri, vergi borçlarının silinmesi ve Varlık Fonu’nun çalışmalarıyla ilgili örnekler sunarak; “Bakın, kur korumalı mevduata 1,2 trilyon, kamu-özel iş birliği ödemelerine 674 milyar, faize ise 1,3 trilyon ayırıyorsunuz, yandaşların milyarlarca lira vergi borcunu siliyorsunuz, havuzu doldurmaya çalışıyorsunuz. Oysa yapmaya çalıştığınız 100 milyarlık tasarruf. Bunu da en ağır vergileri ödeyen halktan çıkarmak istiyorsunuz” dedi.
GÜNEŞ’E TAŞ ATTI
AKP Uşak Milletvekili, Plan ve Bütçe Komisyon üyesi İsmail Güneş’in tasarruf paketini olumlu bulduğu sözlerini eleştiren Karaoba; “Sanki bu harcamaları sokaktaki vatandaş, servisini bu kanunla kaldırmaya çalıştığınız memur, fabrikadaki işçi yapıyor. Yirmi yıldır siz ve çevrenizdeki yandaşlar yapıyor. Sayın Güneş "Biz millet olarak tasarrufu pek sevmeyiz. Sadece kamuda değil, aynı zamanda vatandaşın da tasarruf etmesi gerekir." diyor ve ekliyor "Telefon değiştirme hızı ülkemizde 3,7 yıl en düşük telefon 50 bin TL." Peki, soruyorum size: Siz milletin telefonuyla uğraşarak 2,4 trilyon kamu açığını kapatabilecek misiniz? Sayın Güneş, Audilere, son model Mercedes makam araçlarına binenlere, ejder meyvelerini, ıstakozları yiyenlere, üç beş yerden maaş alanlara "Tasarruf yapın." diyeceğinize, evine bile et götüremeyen, kirasını ödeyemeyen; ayın sonunu getiremeyen emekliye, memura, işçiye cep telefonu üzerinden "Tasarruf yapın." demek samimiyetsizliğin daniskasıdır.
Ancak unutmayın, kamuda tasarruf garibandan, vergisini ödeyenden, öğrenciden, öğretmenden, emekliden, işçiden memurdan kısarak yapılmaz. Ne diyorsunuz? Oh, ne âlâ; saraya, Diyanet'e, yandaşa ballı börek; vatandaşa gelince kazma kürek. Sonra da çıkıp diyorsunuz ki bu kürsülerde "Adalet, adalet." Yemezler, halk artık bunu yemiyor. Buradan tüm halkımıza sesleniyorum: Bakın, bu israfı bitirmek istiyorsanız, ekonomik krizi çözmek istiyorsanız, yirmi iki yıldır en çok israfı yapan bu ampulü önümüzdeki genel seçimde söndürelim birlikte!” diyerek elindeki ampulü söndürerek konuşmasına son verdi.