Bir önceki yani 8 Aralık Pazar günü yayınlanan yazımda; “Yahu, sen önce Uşak’ın alt yapısını yenilesen. Bak ana su boruları eskidi patlıyor. Yarın bir gün yine patlayacak. Çünkü eski. Lağım boruları patlayacak. Pislik içerinde kalacağız. Bunlar sürücüsüz yeni nesil araçlar almaktan, enerji yatırımı yapmaktan daha kolay ve ekonomik işler değil mi?” diye uyarmışım.
Ne oldu? 9 Aralık Pazartesi günü gözümüzü bir açtık ki Kemalöz Mahallesi Pırlanta Sokak’ta su borusu patlamış. Her yer su içerisinde. Araçlar hareket edemiyor. Su ziyan olup gidiyor.
Daha yazımın üzerinden 24 saat geçmemiş, mürekkebi kurumadan su borusu patladı haberi geliyor. Bunun için falcı veya uzman olmaya gerek yok. Birazdan yine su borusu patlayabilir, yarında patlayabilir, bir ay sonra da. Her zaman dile getiriyorum. “Uşak için en büyük tehlike susuzluktur.” Uşak’ın suyu boşa akıyor, Canım Uşaklımın parası da boşa gidiyor.
Onun için, Uşak Belediye yönetimi, kafa kafaya vermeleri; Uşak’ın alt yapı sorununu nasıl çözeriz?”, “Uşak’ın 1/100 binlik veya 500 binlik mastır planı, ulaşım sorunu gibi gerçekçi sorunlarına kafa patlatıp çözüm aramalıdır.
Bir takım palyatif çözümlerle, vatandaşı oyalayıcı festival, konser ve geçici sportif başarılarla göz boyayarak Uşak’ın ve canım Uşaklının sorunu çözülmüyor, çözülemez de.
*****
Bu da sevindirici bir haber
Yine 8 Aralık Pazar günü; “Uşak çok güzel bir şehir ama Uşaklı aptal değil” başlığıyla Yeşil Sivaslı Gazetesi internet Haber Sitesi’nde yayımlanan köşe yazımın bir bölümünde demişim ki; “Yine anımsarsınız, Valimiz Sayın Dr. Naci Aktaş, Uşak Valiliğinin ilk günlerinde AK Parti iktidarının 2 Milletvekili Sayın İsmail Güneş ve Sayın Fahrettin Tuğrul ile Uşak Bir Eylül Stadı’na götürülmüş ve sahanın ortasında stadın bakım ve onarımı için bir protokol imza töreni düzenlenmişti. Ne oldu o iş? Hayır, bir şey değil de dışarıdan gelen rakip takım taraftarlarına rezil oluyoruz.”
Cevap, Uşak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü sosyal medya sayfasından geldi. Müdürlük sayfasında bir video görüntüsü paylaşılarak; “1 Eylül Stadyumu Bakım Onarım ve Prefabrik Soyunma Odası Yapım İşi İl Müdürlüğümüz Kontrollüğünde tüm hızıyla devam etmektedir” bilgisi verilmiş.
Ne güzel, işte tüm istediğim buydu. Keşke kamu kurumlarımız, sorunu biz dile getirmeden yaptıklarını şeffaf bir şekilde yayımlasa da içimizi rahatlatsa. Bir Eylül Stadı’na inşallah insanların kullanabileceği güzel ve içerisinde su bulunan tuvaletler yapılır da gelen konuklarımıza rezil olmaktan kurtuluruz.
*****
Bu da bir başka sevindirici bir haber
Aslında şu siyasetçiler, Uşak’ı ve Uşaklıyı kendi haline bıraksa her şey o kadar güzel olacak ki. Uşak’ın öz evlatları, sanatta, bilimde ve sporda artık dünya çapında başarılara imza atmaya başladılar.
Uşak’ta Özlem Karate Spor Kulübü’nü kurup işleten Özlem ve Dinçer Güngör çifti, karate dalında Uşaklı çocuklarımızla Türkiye ve dünya çapında gurur duymamızı sağlıyor.
Yetiştirdikleri sporculardan: Ümit 70 Kg Kategorisinde Türkiye Birincisi Muhammet Emir Altın, Gençlik Ligi Dünya 5.si
Diğer gururumuz; Büyükler (U21) 84 Kg Kategorisinde Yarışan Süleyman Aydemir de Gençlik Ligi Dünya 5.si oldu.
Güngör çifti ve başarılı sporcularımızı kutluyorum.
*****
Son olarak siyasetten bir haber vereyim.
Bildiğiniz üzere yılın son ayında AK Parti Uşak Teşkilatı İl Kongresi yapmak zorunda. Duyumlarıma göre mevcut İl Başkanı Sayın Himmet Yaşar il, ilçe teşkilatları ve AK Parti Uşak Milletvekilleri Sayın İsmail Güneş ve Sayın Fahrettin Tuğrul’un da desteğini alarak tek aday olarak il başkanlığı seçimlerine hazırlanıyormuş.
Bildiğiniz gibi dün Uşak’a Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Sayın Dr. Enes Eminoğlu geldi. Sayın Yaşar, Bakan yardımcısının Uşak ziyareti sırasında ortalarda gözükmedi. Edindiğim bilgilere göre yeniden İl başkan adayı olabilmek için Ankara’ya kulis yapmaya gitmiş.
Tabi, Sayın Himmet Yaşar’ın önündeki en büyük handikabı; il başkanlığı döneminde tam 35 yıl sonra Uşak Belediyesi’ni CHP’ye kaptırmış olması. Bu durum Sayın Yaşar’ın il başkanlığı adaylığına karar verecek olan genel merkez yönetimini nasıl etkiler? Bilemiyoruz.
Bunu da birkaç gün içerisinde öğrenmiş oluruz.