Ben, Sayın Özel’in Uşak’a kafa koparmaya geleceği yönünde bir istihbarat almış ve o bilgileri sizlerle paylaşmıştım. Ancak Sayın Özel Kurtuluş Savaşından bu yana CHP’nin ilk kez kazandığı Kütahya ve akabinde Uşak’ı ziyaret edince ziyaretin asıl nedenin kendisine teşekkür ziyareti olduğu anlaşıldı.

Sayın Özel Uşak’ta kafa kopardı mı bilemiyorum. Ama Uşak’ta özellikle “yumuşama” üzerine ettiği sözler, Türkiye gündemine oturdu. Tabi bu yumuşama kavramı Sayın Özel’in AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve ortağı MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile ilesim kurmasının ardından ortaya atılan bir terim oldu.

Sayın Özel, Uşak’ta yaptığı konuşmasında bu terimi; “yumuşama değil normalleşme” olarak düzeltti. Sayın Özel’in Uşak’ta söylediği ve Türkiye gündemine oturan sözlerini bir kez daha hatırlayalım:

“Birileri diyor ki ‘CHP normalleşme’ diyor. Evet, normalleşme diyoruz. Yumuşama filan değil. Normalleşme diyoruz. Normali siyasilerin konuşmasıdır. Normali emekli maaşı düşükse, gelin artıralım demek. Asgari ücrete zam yapalım demek. Staj mağdurlarının sorununu birlikte çözelim demek. Emekli astsubayın, uzman çavuşun sorununu konuşmak ve müzakere etmek benim görevim. Bunları elbette yapacağım. Ama müzakere ile sonuç almıyorsak, o zaman mücadele edeceğiz. Sokaklar bizimdir. Meydanlar bizimdir.”

Özellikle CHP içerisinde Sayın Özel’in Sayın Erdoğan tarafından kandırılacağı endişesi var. Bu yüzden yumuşama ya da normalleşme süreci endişe ile karşılanıyor.

Ben, normalleşme ya da yumuşamadan yanayım. Konuşmaktan zarar geleceğini düşünmüyorum. Ayrıca Sayın Özel’e bir elma şekerine kandırılacak çocuk değil. Koskoca Genel Başkan, yılların deneyimli siyasetçisi. Bu memleket ne çektiyse iletişimsizlikten çekti.

Ben şahsen, CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in; ılımlı, herkesi kucaklamayan ve CHP’nin kitle partisi olduğunu vurgulayan konuşmasını çok beğendim.

Katılmadığım tarafı şu sözleri oldu:” Sizlerden tek talebim; seçilen belediye başkanlarını zorlamayın. Onlara sahip çıkın. Onların borçları var. Onların zorlukları var. Borçları var. Hizmet bekleyen insanlar var.

Biz bu belediyeleri çocuklarımızı işe sokmak için almadık. Elbette onlarda olacak. Ama kayırmacılıkla değil. Biz bu belediyeleri zenginleşmek için almadık. Biz bu belediyeleri adam kayırmak için almadık. Biz bu belediyeleri iyi hizmet etmek, vatandaşın gönlünü fethetmek ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidar yapmak için aldık.”

İyi dersin Hoş dersin Sayın Genel Başkan da; CHP ya da o zamanki adıyla SHP, en son 1989 yerel seçimlerinde Uşak Belediye Başkanlığını kazanmıştı. O tarihte doğan çocuk şimdi 35, o tarihlerde 10 yaşında olan çocuk 45 yaşına girdi.

Bu insanlar, doğdu doğalı iktidarın hiçbir nimetinden yaralanamamış. Fedakârca inandıkları CHP ideolojisi için hiçbir menfaat gözetmeden her türlü belayı ve cefayı üstlenmiş.

O yüzden ben CHP tabanını çok severim. Gerçekten cefakar ve inandıkları bir dava uğruna mücadele ederler. Zaten iktidar olamadıkları içinde hiçbir iktidar nimetinden yararlanamazlar.

Şimdi; Uşak’ta sırasıyla 1994 yerel seçimlerinde DYP, 1999 Yerel seçimlerinde MHP, 2004 yerel seçimlerinde AK Parti, 2009 yerel seçimlerinde MHP, 2014 yerel seçimlerinde AK Parti, 2019 yerel seçimlerinde yine AK Parti kazanmış.

Şimdiye kadar bu partiler döneminden belediye binasından geçemeyen CHP’li vatandaş, gönül verdiği partisinin başkanlık zamanında da yine belediye önünde geçemeyecek he mi?

Ne yesin bu CHP’liler? Nerede iş bulsun?

Narin için ismini değiştirdi Narin için ismini değiştirdi

Taş kırığı mı?

Oldu o zaman. Baş üstüne…

Muhabir: SALİH KILINÇ