Parti binasında bir basın toplantısı düzenleyen AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz, AK Parti belediyeciliğini öve öve bitirememiş. Bu tezine örnek olarak da Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın’ın; yapımı devam eden çocuk kent, yarı olimpik yüzme havuzları, spor salonları ve İsmetpaşa Caddesi yenileme çalışmalarından bahsetmiş.

Bu projelerin Uşak’a değer kattığını belirten Sayın Yılmaz, Uşak’ta yapımı tamamlanmış ve devam eden projelere Ankara’daki bakanlıkların da katkı sunduğunu buyurmuş.

Uşak’a bir çivi çakandan Allah razı olsun. Yapılanlara en ufak bir sözüm olmaz. İyi de Sayın Yılmaz, Sayın Çakın neredeyse 5 yılını tamamlamak üzere. Geçen dört yılda elbette bir şeyler yapmıştır. Dediğim gibi yapılana sözüm yok.

Benim sözüm, yapılamayanlara olacaktır. 2020 yılında elektrikler yer altına alınacak diye tüm Uşak’ın sokakları kazıldı. Sonra kapandı. Birçok cadde ve sokakta hala ay krateri gibi çukurlar duruyor. Yapılan birçok yol ve sokakta da çökmeler var.

Bırakın oralarda araçların alt takımlarının dağılmasını, yaşlı ve engelli insanlar taşlı tarla misali yollarda yürüyemiyor. Biraz dikkatsiz olsa ayağını kırar.

“Millet Bahçesi yapıyoruz” dediniz. Yedi yıldır yapamadınız. Okulları sağa sola dağıtınız. Millet çocuğunun okuduğu okul hangi semtte onu bile bilmiyor. Sürekli okul binalarından çevre düzenlemelerinden şikâyet geliyor.

Uşak’ta yapılacak olan 3. Sanayi Sitesi için Sayın Çakın seçildikten birkaç sonra “temel atıyoruz” diye çok tantanalı törenler yapıldı. Billboardlar süslendi. Ne Oldu? Olmadı. Birçok esnaf mağdur oldu. Hala bekliyorlar.

Uşak’ın imar planı delik deşik oldu. Herkes plan hazırlatıyor, gerekli izin belgesini alıyor. Ondan sonra da işyerinden daha büyük proje dışı yer yapıyor. Buradan kazandığı paranın yazılan ceza devede kulak değil.

Ondan sonra da deprem oldu mu binlerce canımız gidiyor. Gider tabi, ya ne olmasını bekliyordunuz?

Son yazılarımı hatırlayınız. “Geri Dönüşümün başkenti Uşak” safsatası ile çöp toplayanların sokağı pislik içerisinde bıraktığını defalarca dile getirdim. Demir kapı kör pencere. Tıs yok. Uşak’ın pislik içerisindeki sokaklarında ele güne rezil olaraktan yaşayıp gidiyoruz.

Sözüm ona modern Pazar yerleri hep pislik içerisinde. Hiç denetleyen zabıta görmedim. Bu arda uzmanlar, Korana virüsünün yeni bir varyasyonunun Eylül ayından itibaren yine dünyayı salgın halinde kasıp kavuracağını söylüyor. Ben şimdiden haber vereyim. Belki bu canım şehrimin sokaklarını temizlersiniz.

Uşak Belediyesi Sayın Mehmet Çakın yönetiminde geçen 4 yılda güzel şeyler yaptı. Yaptı da can alıcı, kenti rahatlatacak projeleri bir türlü hayata geçiremedi. Araçların trafik akışından tutun, çevre ve sokak temizliğine kadar birçok konuda eksik kaldı. Uşak’ta yaşayan bizleriz. Cadde ve sokaklarımızda belirttiğim sıkıntıları yaşayan çile çeken biziz.

AK Partiler, söz konusu oldu mu hep “Gönül belediyeciliği ”den dem vurular. AK Parti’ye oy vermesem de askerliğini yapmış, maliyeye, devlete belediyeye bir kuruş borç yapmamış, belediye başkanlarının milletvekillerinin maaşına ödediğim vergilerle katkıda bulunmuş ve 7500 TL maaşa mahkum edilen bir emekli olarak benim gönlüm AKP’ye kırgındır. Bir şey olacağına değil de sadece bilin istedim.

Ne demiş Sayın Yılmaz; “Uşak’taki projelere bakanlıklarımız destek oluyor”

Sayın Yılmaz, babacan bir insana benziyor. Basın toplantısında kendisine verilen bilgileri aktarıyor. Ama Sayın Yılmaz’ı da yanıltmışlar.

Uşak’ın ‘Güney Çevre Yolu”, Yeni Uşak Şehir Stadı, Uşak Millet Bahçesi, kara yolları, hep bakanlık destekli projeler. Yıllardır bir türlü bitmiyor. Bilesiniz.

Sayın Yılmaz’a bir konuda yerden göğe kadar hak veriyorum. Türkiye’de olduğu gibi Uşak’ta da muhalefet diye bir şey yok. Özellikle siyasi parti olarak. Olsalardı, bunları yazmak bana düşmezdi. Onlar açıklardı.

Uşak’ın Birbirinden Değerli Saygın Yöneticileri!

Artık Uşaklı olarak ne olur bizlerin sesine kulak verin. Bu iş kontrolden çıkmak üzere.

Daha önce de yazdım. Aracından çaldığı müziği sonuna kadar açıp bizi gece yataktan zıplatan, patlak egzozlarıyla kulak zarımızı yırtan bu hırtlardan bizi kurtarın.

Hadi bana inanmadınız. Size aynı dertten mustarip onlarca Uşaklının paylaşımını gösterebilirim. İlk paylaşımı yapan yılların eskitemediği Can dostlarımdan Faik Selvi.

Can Faik paylaşımında; “Sayın Valim, Sayın Emniyet Müdürüm Sayın yetkililer. Ne olursunuz bizi şu egzozu patlak, müthiş yüksek sesle gezen motosikletlerden, son ses gece yarısında müzik çalarak gezen egzozu patlak arabalardan kurtarın. Buna bir çözüm bulun. Hastası var, yaşlısı var, çoluğu çocuğu var.  Gideni geleni var. İnanın ki insanı hayattan soğutuyorlar bu kadarda olmaz” demiş. Daha ne desin?

Sosyal medyada “Sivaslı Platformu” adıyla yayın yapan bir arkadaşımız da, “Sivaslı içerisinde bir beyaz Toros var. Sürekli egzoz patlatıyor. Bütün Emniyeti göreve davet ediyorum.

Evrenli Mahallesinden Atatürk meydanına doğru gitti. Kadının birisi fenalaştı. Mahallede silahını alan peşine takıldı. Olay büyümeden emniyetimiz müdahale etse çok iyi olacak” yazmış.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Mesela Banaz ilçemizde kendisine selam olsun. Can Hocam Ramazan Taylan bu konuda çok şikâyetçi. Zaten bu konuda sosyal medyada sürekli yakınmalar geliyor.

Uşak, her geçen gün yaşanmaz hale geliyor. Yetkililer dertlerimize çare bulmalıdır.

Editör: Seher ZEYBEK