Son günlerde gündemden düşmeyen süte su katma skandalları tüketicileri endişelendiriyor. Ticari kaygılarla süte su ekleyen bazı üreticiler, hem sütün besin değerini düşürüyor hem de halk sağlığını riske atıyor. Doğal sütün hileli sütlerden nasıl ayırt edilebileceği hakkında konuşan Yüksek Gıda Mühendisi Nurullah Zekeriya Akar, tüketicilere kritik uyarılarda bulunarak doğal sütün püf noktalarını ve hile yöntemlerini anlattı.

Süte su katılması, sütün hacmini artırarak maliyeti düşürmek amacıyla yapılan en yaygın hilelerden biri. İstanbul Gelişim Üniversitesi Öğr. Gör. Nurullah Zekeriya Akar’a göre, su eklenmiş sütü duyusal olarak fark etmek mümkün. “Su katılmış süt, renginden ve tadından kendini ele verir” diyen Akar, Doğal süt, porselen beyazıdır ve hafif tatlı bir lezzete sahiptir. Ancak su eklenmiş süt mavimsi bir tona döner ve tadı hafifler. Doğal sütteki yoğun ve kremamsı yapı, su katıldığında kaybolur” açıklaması yaptı.

Akar, bu tür sütlerin laboratuvar testleriyle kesin olarak tespit edilebileceğini ancak dikkatli bir tüketicinin bazı ipuçlarıyla da hileli sütü ayırt edebileceğini söyledi:

“Doğal süt sağılır sağılmaz yüzeyinde kaymak tabakası oluşur ve proteinler yüzeyde belirgin bir köpüklenmeye neden olur. Su katılan sütlerde bu özellikler kaybolur.”

“Sütünüz maviye dönüyorsa şüphelenin”

Su katılmış süt, sadece besin değerinin azalmasıyla değil, halk sağlığı açısından da ciddi riskler taşıyor. Su ile seyreltilen süt, mikroorganizmaların çoğalması için uygun bir ortam oluşturuyor ve bu durum, özellikle çocuklar için büyük bir tehdit oluşturuyor. Akar, tüketicilere süt alırken dikkat etmeleri gereken bazı noktaları şu şekilde sıraladı:

“Renk: Doğal süt porselen beyazıdır. Eğer süt mavimsi bir tona sahipse, su katılmış olma ihtimali yüksektir.

Tat: Doğal süt hafif tatlı bir lezzete sahiptir. Su katılan süt, bu yoğunluğu kaybeder ve daha hafif bir tat bırakır.

Doğal ürünlerle cilt lekelerine çözüm üretilecek Doğal ürünlerle cilt lekelerine çözüm üretilecek

Kaymak Tabakası: Doğal süt, yüzeyinde kaymak tabakası oluşturur. Su katılmış sütlerde kaymak tabakası belirgin olmayabilir.”

Hangi süt daha sağlıklı

Süte su katılmasının yanı sıra, süt yağının bitkisel yağlarla değiştirilmesi de yaygın bir hile yöntemi. Akar, süt yağının sütün lezzeti, besin değeri ve kıvamını doğrudan etkilediğini belirterek “Doğal süt yağı, laboratuvar testleriyle tespit edilebilir. Ancak tüketiciler, süt ürünlerinin tadındaki değişiklikleri fark ederek bile şüphelenebilir” dedi.

Akar, süt tercihinde yağ oranının önemine de şu şekilde dikkat çekti:

“Tam Yağlı Süt: yüzde 3.5 yağ oranına sahiptir ve özellikle çocuklar, gençler ve büyüme çağındaki bireyler için önerilir.

Yarım Yağlı Süt: yüzde 1.5-1.8 yağ oranına sahiptir ve kalp sağlığına dikkat eden ya da kilo kontrolü yapan bireyler için idealdir.

Yağsız Süt: yüzde 0.15 yağ oranına sahiptir. Ancak, süt yağındaki bazı vitaminlerin emilimini engellediği için dikkatli tüketilmelidir.”

“Etiket okuyun, doğru seçim yapın”

Akar, tüketicilere süt alırken mutlaka etiket bilgilerini okumalarını ve güvenilir markaları tercih etmelerini önererek şunları ekledi:

“Süt alırken markaya ve etiket bilgilerine dikkat edin. Sütün yağ oranını, doğallığını ve işlem görüp görmediğini sorgulayın. Tüketiciler bilinçlendikçe, piyasadaki hileli ürünler azalacaktır.”

Akar’a göre doğru süt seçimi hem beslenme kalitesini artırıyor hem de uzun vadede sağlık üzerinde önemli etkiler oluşturuyor. Doğal süt, içeriğindeki besin öğeleri ile vücuda destek olurken, işlem görmüş veya hileli sütler bu faydaları sağlayamıyor. Bu nedenle, tüketicilerin bilinçli hareket etmesi ve satın aldıkları sütlerin güvenilirliğini sorgulaması büyük önem taşıyor.

Kaynak: iha