Bu konuya girmeden yine Uşak Tarihi Araştırmacısı Sevgili Ömer Aşçı’nın tarihi Uşak halılarıyla ilgili yaptığı güzel bir araştırmaya birlikte göz atalım.
Beyaz Saray'daki Uşak Halısının Hikayesi
Osmanlı İmparatorluğu; müttefikleri Fransa ,Birleşik Krallık/İngiltere ve İtalya ile Rusya Devletini Kırım Savaşında yenmiş ve 1856 Paris Antlaşması ile kabul ettirebildiği “büyük Avrupa devleti” kimliği kazanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu ordusunu Kırım Savaşı'nı kazanmasında önemli katkısı olan hızlı doldurulabilme özelliğine sahip yivli tüfeklerle donatmak istiyordu.
Sultan Abdülaziz 1867 Avrupa gezisi ile Osmanlı bürokrasisi Düvel-i Muazzama içinde yer aramak ve ordusu için yivli tüfek dahil modern teçhizat almak istiyordu. Bu teknolojiye sahip olmadığı için dışarıdan almak zorunda idi. Fakat savaş nedeniyle aldığı borçlar buna mani olmaktaydı.
Tam bu sırada 1867 yılında Rusların tahriki ve Yunanlıların yardımı ile Girit isyanı çıkmış ve Sırp Beyi, Belgrad kalesi ve Sırbistan'daki diğer kalelerin boşaltılıp kendilerine teslim edilmesini talep etmiştir.
Bunun üzerine Amerika Birleşik Devletleri'ne Osmanlı Devleti'nin ilk büyükelçisi olarak görevlendirilen Babıali Tercüme Odası Bürokratlarından Eduard Blak Bey Amerikan Hükümeti'nin İç Savaş (1861-1865)sonrası ikinci el silahları satmak istediğini İstanbul’a bildirmişti.
Harekete geçen Babıali ilk parti olarak 114 bin adet İngiliz yapımı Enfield tüfeği satın almıştı. Kısa bir süre sonra da 125 bin adet Amerikan Springfield tüfeği İstanbul’a teslim edilmişti. Osmanlı’ya silah satış müsaadesi Amerikan Başkanı U. S. Grant tarafından verilmiştir.
TARİHİ UŞAK HALILARI DÜNYANIN HER YERİNDE VAR BİR TEK UŞAK’TA YOK
Sultan Abdülaziz Beyaz Saray’ın kabul salonuna serilmek üzere 400 kilogramağırlığında el dokuma nadide bir Uşak halısı göndermiş ve halı ABD ‘de çok ilgi görmüştü. Bu halı Amerikan Başkanı’nın görev süresince Beyaz Saray’ın en büyük salonunu süslemiştir.
Paris Louvre Müzesi
Floransa Bardini Müzesi
New York Metropolitan Sanat Müzesi
Philedelphia Müzesi
Londra’daki Victoria ve Albert Müzesi
National Gallery of Art
Budapeşte Milli Müzesi
İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi
Berlin İslami Sanatları Müzesi
Metropolitan Ulusal Kuveyt Müzesi
İstanbul Vakıflar Halı Müzesi
Konya Mevlana Müzesi
gibi birçok müzede sergilenmektedir.
Bir sanat eseri olarak tarihe imzasını atan, kültürel mirasımız el dokuma Uşak Halısının dünya pazarında eski bilinirliğini artırmak; gelecek yüzyıllara sanatsal bir miras bırakmak amacıyla tekstil alanında 2000’li yıllarda bir ilerleme kaydedilmiş ve yeniden fabrikalarda Uşak iplikleri üretilmeye başlanmıştır. Yıllara meydan okuyan dayanıklılığı ile sanat tarihine imzasını atan Uşak halısı yıllar geçmesine rağmen koruduğu sağlam yapısını natürel yün halı ipliğinden almaktadır. Bu doğrultuda ihraç edilen halı ve kilimler Türkiye’de el dokuma halı sektöründe faaliyet gösteren çeşitli firmalara hizmet vererek, kalitede sürekliliğin takibi yapılmaktadır.
Yine yazımızın başındaki konuya dönelim ve soralım:
Halen dünyanın en önemli müzelerinde ve tarihi yapılarında yer alan “Tarihi Uşak Halısı” niçin Uşak’ta hiç yok?
Bu konuda Uşak’ın valisinden, belediye başkanından ve milletvekillerinden bir çalışma bekliyoruz.
Uşak’ta 300-400 yıl evvel dokunmuş bir halının doğduğu ve üretildiği topraklarda sergilenmesi gerekmez mi?
Uşaklının yüzde 90’ı çıplak gözle tarihi bir Uşak halısı görmüş değil. Uşak halılarını gelecek nesillere anlatmak ve Uşak’a daha çok ziyaretçi çekmek için Uşak’ta bir tanecikte olsa tarihi halı bulunması çok şahane olur diye düşünüyorum.