1 Mart 1923
Osmanlı Devleti’ndeki özel salname geleneği Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında "Nevsâl-i Millî/Milli Yeni Yıl" ismiyle devam etmiştir. Yahudi Yayıncı İlyas Bayar ( Eliya Behar )'ın Kanaat Kitabevi tarafından "Nevsâl-i Millî/Milli Yeni Yıl" ismiyle sırasıyla 1922, 1923, 1924 ve 1925 yıllarına mahsus olmak üzere toplamda 4 cilt yayınlanmıştır. Yıllığın kapak kısmında yer alan “Her sene mart iptidasında neşr olunur ve Her şeyden bahseder” ifadesi, eserin yayın periyodu ve muhteviyatı hakkında fikir vermektedir. Nevsâl-i Millî ’nin 1922-1923 yılları arasındaki olayları anlattığı ilk sayısında Uşak Kazası’na yer verdiği bölümler şöyledir ;
Sevr Muahedenamesinin İmzalanmasından Sonra
Anadolu’da ise muhtelif cephelerden yani İzmir, Bursa, İzmit ve Bandırma, Balıkesir tarafından ilerleyen Yunanlılar silahsız, mühimmatsız Osmanlıları geriye süre süre bir taraftan Uşak ve Çivril mıntıkalarına ve diğer taraftan Biga ve Balıkesir cihetlerine ve Bursa cihetinden de Yenişehir ve Bilecik tarafıyla Eskişehir’e doğru ilerlediler. Kuvayi Milliye, teşkilatının noksanı ve silah ve top ve mühimmatın fıkdanı ile beraber mümkün olduğu kadar düşmana zayiat verdirerek kademe kademe çekilmek zaruretine kaldığından bu hâlden büsbütün peydayı gurur eden Yunanlılar gözlerini daha ilerilere dikerek ve mutâlebe listesini tezyit ederek cihanı velveleye veren şemâtetlerde bulundukları gibi İstanbul’da bile Düvel-i Muazzama mümessilleri nazarında hoş görünmeyen çılgınlıklara cüret ettiler.
Sakarya Muzafferiyeti
Düşman ordusunun hayat ve memadıyla alakadar ve fevkalade mühim olan mevâzi kahraman askerlerimiz tarafından derhal işgal olundu. Buraları işgal etmekte bulunan düşman topunu tüfeğini terk ederek Beylikköprü istikametinde kaçmaya başladı. Bu darbeler üzerine kuvveyi maddiye ve maneviyesi tamamıyla kırılmış olan düşman umumi ricata karar vermekle beraber 11 Eylül’de cenahlardan toplayabildiği kuvvetlerle ordusunun hatt-ı ricâtını temin etmek için mukabil taarruza geçmiş ise de bütün gayretlerine rağmen bir güne muvaffakiyet elde edemeyip yediği mütevali darbelerin tesiriyle artık muntazam bir ricat manzarasını da kaybederek perişan bir halde bir an evvel nehrin garbına atılmaktan başka bir şey düşünememiş ve nihayet 13 Eylül’de bu saha Yunanlıların levsi vücudundan tamamıyla tathîr edilmiştir. Bu sahada meydan muharebesi cereyan ederken Afyonkarahisar ve Dinar taraflarında bulunan kıtaat dahi Uşak-Karahisar hattına taarruz ederek büyük muvaffakiyetler istihsal ettiler. Bu muharebede iğtinam olunan esliha ve mühimmat ve eşya haddi ihsâdan efzun olup Yunan başkumandanlığının eşyayı zatiyesine varıncaya kadar birçok şeyler bu ganaim miyânında idi. Mağlup ordunun insanca olan zayiatı ise pek mühimdir.
Şimendiferlerimiz
Memaliki Osmaniye’de mevcut demiryolları Balkan Harbi’nden evvel altı bin kilometreyi mütecaviz iken bugün elimizde ancak 3.900 kilometreye karib demiryolu kalmıştır. Mevcut hudutun miktarı tulleriyle yekdiğerine mesafesini ve işletilmeye başladığı tarihleri ber-vech-i ati derç eyliyoruz:
İzmir-Afyonkarahisar Hattı
İzmir 0
İstavroz 2.011
Halkapınar 0
Mersinli 0
Bayraklı 0
Aya Teryadi 0
Naldöken 0
Alaybeyi 0
Karşıyaka 9.044
Papaz iskelesi 0
Tomas 6.477
Çipli 0
Ulucak 7477
Menemen 7.059
Emiralem 724
Muradiye (Hamidiye) 17.549
Horoz köy 7.159
Manisa 2.914
Çoban İsa 13.653
Kasaba 13.445
Orhanlı 11.191
Ahmetli 8.676
Sart 9.856
Salihli 8.019
Munavat 11.338
Dereköy 10.184
Alfan 7.251
Alaşehir 8.625
Killik 9.000
Konaklar 9.294
Güney köy 20.137
Elvanlar 1.425
Ahmedler 17.054
İnay 17.234
Karakuyu 19.534
Uşak 12.019
Kapaklar 16.352
Benar?/Banaz 24.056
Oturak 18.047
Dumlupınar 10.605
Küçükköy 14.295
Balmahmut 23.663
Geçikhamamı 10.617
Afyonkarahisar 13.584
(SALİH KILINÇ / HABER)