Çağlardan beri kadın ve erkeğin; birlikte çalışarak, üreterek, birlikte büyüyerek ortak bir paydada buluştuğunu kaydeden Aktaş, “Kadın, toplumsal yapının en büyük destekçisi, hayatın her alanında önemli bir figürdür. Ancak kadına yönelik şiddet; medeniyetin karşısında duran karanlık bir engel, kadim değerlerimize vurulan bir darbedir.
Kadına yönelik şiddet, kadınların fiziksel, ruhsal, sosyal ve ekonomik açıdan zarar görmesine ve onurunun zedelenmesine neden olmakta ve insanlık adına utanç verici tablolar ortaya çıkarmaktadır” dedi.
“Kadına değer vermeyen, onları üretime katmayan, kadınların başarısıyla yücelmeyen ulusların günümüz dünyasında başarıyla anılması mümkün değildir”
Aktaş, sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Dinimiz de kadına şiddeti kat'i bir şekilde yasaklamış ve eşleri birbirine Allah'ın bir emaneti olarak görmüştür. Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.v)’in Veda Hutbesinde '' Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah'a karşı gelmekten sakınmanızı tavsiye ederim.” buyuruları da dinimizin kadınlara verdiği değerin göstergesidir.
Kadına verilen değer, her türlü fayda ve beklentinin ötesinde, insan haklarının bir gereğidir. Dolayısıyla kadının saygınlığını ve itibarını korumak, herkes için bir insanlık vazifesidir.
Kadına şiddete sıfır toleranstan anlayışla, İçişleri Bakanlığımız ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın koordinesinde yürütülen “Kadın Destek Uygulaması (KADES)”, “Alo 183 Şiddetle Mücadele Hattı” ve “Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM)” hizmetleri kadınlarımızın kendilerini güvende ve huzurlu hissetmelerine katkı sunmaktadır.
Bu düşüncelerle 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde Devletimiz olarak tüm kadınlarımızın yanında ve destekçisi olduğumuzu belirtir; kendilerine sağlıklı, mutlu ve sevgi dolu bir yaşam dilerim.
