Uşaklı gaziler Öcalan için yapılan siyasi görüşmelere tepkilerini göstermek için kendilerine verilen Devlet Ödünç Madalyalarını çıkararak süreç sonlanıncaya kadar madalyalarını takmama kararı aldılar.
Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği “Teröre karşı tek ses, tek yürek” diyerek Uşak’ta bir basın açıklaması düzenledi. Uşak Garnizon Şehitliği’nde düzenlenen basın açıklamasına Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Uşak Şube başkanı Kemal Cengiz, Uşak Şehit Aileleri Derneği Şakir Çakır, Şehit aileleri ve gaziler katıldı.
Basın açıklamasını 2013 yılında Bingöl’de ki patlamada şehit olan Abdullah Bıyık’ın eşi Ümmühan Bıyık yaptı.
Ümmühan Bıyık, “Sarıkamış’ta, 110 yıl önce beyaz ölümün destanını yazan 78.000 şehidimizi minnetle anıyor, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Bugün burada, şehit aileleri ve gaziler olarak yaşadığımız acıları, yüreğimizde yanan ateşi anlatmak için toplanmadık. Çünkü bir şehit annesine, oğlunun postallarına çiçek ektiren, bir şehit babasına, evladının fotoğrafı karşısında geceyi sabahlatan, şehit eşinin canının yarısını toprağa koyuşunun, umutları elinden alınan şehit çocuklarının yarım kalışının hiçbir tarifi yok. Biraz tarih konuşalım mesela Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı, Sarıkamış’ı, Kıbrıs’ı ve şehitlerimizi konuşalım. Alp ve Alperen olanları, önce yiğit olup şüheda olan kahramanları, sınırlarımızı nasıl çizdiğimizi, vatanın her karışının şehit kanlarıyla sulanışını konuşalım mesela. Mehmet Akif’in ; "Sen şehit oğlusun, incitme yazıktır atanı, verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı.” dizelerini hatırlayalım. Hatırlayalım ki utanmadan, üzülmeden, düşünmeden bebek katili özgür kalsın, umut hakkı, ev hapsi verilsin diyenlere, İmralı canisini ülke gündemine sokup, barış elçisi gibi ilan edenlere hatırlatalım diye toplandık. Çok mu geriye gittik? O zaman 43 yıldır yaşadıklarımızı, verdiğimiz şehitlerimizi konuşalım. Bir vatan evladının toprağa nasıl düştüğünü, kaç kurşun yediğini, naaşlarının ne kadar sürede ailelerine ulaştığını konuşalım mesela, ödedikleri bedeli konuşalım. Oğuz Kaan Usta’yı, duabey onur Öztürkmen’i, şehit Semih Özbey’i konuşalım, videosunda yutkunduğu anı unuttunuz mu bu kadar çabuk? Onu konuşalım mesela.
“Terörle el sıkışılmayacağını acı şekilde tecrübe ettik”
Hadi, onlar askerdi serden ve yardan geçmişlerdi. Şehit polis Fethi Sekin’i, şehit savcı Hakan Kılıç’ı, şehit öğretmenler Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın’ı, eli kanlı terör örgütünün menfur saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızı konuşalım. Zira hatırlamanıza ihtiyacımız var! Ya da hadi gelin, 2013’te yaşanan sözde çözüm sürecini konuşalım. Akil insanları, kazılan hendekleri, sokaklara kurulan bariyerleri ve o süreçte yitirdiğimiz 800’ün üzerinde şehidimizi. Terörle el sıkışılmayacağını, masaya oturulmayacağını, nasıl acı bir şekilde tecrübe ettiğimizi hatırlayalım. Ya da elikanlı bebek katilinin meclise davet edilir edilmez, “tek anladığımız dil bu” dercesine yaşattığı TUSAŞ saldırısını, TUSAŞ şehitlerimizi konuşalım. Bu kadar kısa sürede unutmuş olamazsınız. Terörle mücadelede verdiğimiz 7 bin 100 ‘ü asker, 900’ü polis, 1.500’ü korucu, 200’ü öğretmen, savcı, imam şehidimizi, 40’a yakın kundakta katledilen bebekleri, 5 bin sivil şehidimizi anlatmak için, hatırlatmak için toplandık.
“Ya silahlarını gömecekler, ya da silahları ile gömülecekler”
Şehit aileleri ve gaziler bu zamana kadar siyasetin bir parçası olmadı bundan sonrada bir parçası olmayacaktır. Şehit aileleri ve gazilerin en büyük arzusu terörün bitmesidir. Aynı acıyı hiçbir ailenin yaşamamasıdır. Ancak bunu yapmanın yolu bebek katiline özgürlükten geçmemelidir. Gazi meclis bir teröriste çiğnetilmemelidir. Bu aziz vatan, atalarımızın mirası olduğu kadar, şehit evlatlarımızın da emaneti olduğu unutulmamalıdır. Türk’ün töresinde vatana ihanetin affı yoktur. İslam’ın şiarında da zalime merhamet, mazluma ihanettir, bizleri kardeşi mesabesinde gören Sayın Cumhurbaşkanımızın Samsun’da, “Şehitlerimizi, gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir işimiz olmadı. Ne yaptıysak şehit ve gazilerimizin bize gösterdiği istikametten asla ayrılmadan yaptık” sözleri bundan sonraki süreçte bizim için senettir. Ya silahlarını gömecekler, ya da silahları ile gömülecekler. Üçüncü bir yol yok.” Açıklamasında bulundu.
Basın açıklamasının ardından gaziler kendilerine verilen Devlet Övünç Madalyası’nı çıkararak, bu sürecin netleşeceği sonuca kadar madalyalarını takmama kararı aldılar.
Övünç Madalyalarını çıkarttılar
Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Uşak Şube Başkanı Kemal Cengiz, basın açıklamasının ardından, “Bizlere verilen Devlet Övünç Madalyalarını süreç bitene kadar çıkarıyoruz, takmıyoruz.” dedi.