Uşak’ı ilgilendiren bir haberi yine arşivlerin tozlu raflarından indirerek Uşaklıların bilgisine sunuyor.

Haberde, Yemen Valisi Müşir Ahmet Feyzi Paşa Şeyh Yahya İsyanını bastırmak için savaşan Osmanlı Ordusuna İzmir ve Uşak'tan gelecek takviye birlikleri beklediği belirtiliyor.

10 Ağustos 1904 Perşembe sabahı

Osmanlı Ordusu, Sanfour-Aciz yolları üzerinden Mufhak'a doğru iki kol halinde ilerliyor. Bu bölgedeki isyancıları uzaklaştırdıktan sonra Serk-el-Kahmis'e doğru ilerlemeye devam ediyorlar. Çatışma tüm gün boyunca sürdü. Her iki tarafta yaklaşık yüz kişi öldü. Osmanlı Ordusu üstün geldi ve isyancı pozisyonlarını ele geçirdi. Yemen'e, özellikle Küçük Asya'nın Uşak ve İzmir şehirlerinden takviye birliklerin gelmesi bekleniyor.

Yemen, Birleşik Krallık ve İtalya Krallığı'nın kışkırtması ile İmam Yahya önderliğinde 1904 yılında Osmanlı’ya karşı Yemen'in o ana kadar kalkıştığı en büyük isyanı çıkartmışlardır.

İmam Yahya Muhammed Hamideddin; Yemen'in büyük bölümünü ve bugünkü Suudi Arabistan'ın güney bölgesini 900 yılı aşkın bir süre yöneten Kasımî hanedanının Hamideddin kolundan dünyaya geldi. Babasının ölümünden sonra 4 Haziran 1904'de Yemen imamı olup Zeydi yönetimini tanımayan Osmanlı İmparatorluğu'na karşı çeşitli isyanlar düzenledi.

Uşak Valisi Aktaş'ın 24 Kasım Öğretmenler Günü Mesajı Uşak Valisi Aktaş'ın 24 Kasım Öğretmenler Günü Mesajı

İmamlığı'nın ilk dönemlerinden itibaren Osmanlı İmparatorluğu'nu Yemen'den çıkartmayı hedefliyordu. Göreve gelişinden kısa bir süre sonra Osmanlı'ya karşı cihat çağrısında bulunarak Yemen'in o ana kadar kalkıştığı en büyük isyanı çıkartmıştır.

İsyanı bastırmak üzere görevlendirilen Hicaz valisi Ahmet Feyzi Paşa Hudeyde'ye geldi ve Sana'ya girerek isyancıları dağıttı.Ahmet Feyzi Paşa, hazırlıklarını yaparak Sana'yı geri almayı başarmıştır. İmam Yahya Sana'nın kuzeyindeki Şehare'ye kaçmak zorunda kalmıştır. Sana yakınında bulunan Umran, Hacce ve Kevkeban gibi yerleri ele geçirerek buraların da asayişini sağlamıştır.

Bu arada Ahmet Feyzi Paşa, kendi ordusu içinde gittikçe asayişi sağlamakta

zorlanmıştır. Askerlerin son bir yılda ancak iki defa maaş aldığı erzak, cephane ve

asker sıkıntısı nedenleriyle firarlar başlamıştır. Örneğin, III. orduya bağlı Osmanlı

askerleri sekiz yıldan beri askerlik yaptıkları halde terhis edilmediğinden ayaklanmış,

telgrafhaneyi basarak İstanbul ile irtibat kurmaya çalışmışlardır. Durumun vahameti

karşısında askerlerden bir kısmı terhis edilmiştir. Ancak planlı yapılmayan bu terhis

hareketi da askerlerin çoğunun evine varmadan şehit olmasına neden olmuştur. İstanbul'un olaylara kayıtsız kalması ve bölgeye hiçbir yardım gönderilmemesi

üzerine Ahmet Feyzi Paşa, görevinden istifa ederek Yemen'den ayrılmıştır.

Yemen'de ufak tefek isyanlar devam etmişse de ciddi bir gelişme yaşanmamıştır.

17 Şubat 1948 tarihinde San'a yakınında damadı tarafından suikastla öldürüldü.

(SALİH KILINÇ / HABER)

Editör: Seher ZEYBEK