Türkiye İşçi Partisi (TİP) Uşak İl Örgütü tarafından düzenlenen basın toplantısına; CHP, SOL PARTİ, EMEP ve DEM gibi partilerin il başkanları ve Eğitim-Sen ve 2021 Tüm Emekli Sen Uşak Şube başkanları ve yöneticileri de katıldı.
Tiritoğlu Parkı’nda yapılan basın açıklamasını TİP Uşak İl Başkanı Cem Barlas okudu.
Barlas, “Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş yurt dışındayken Yargıtay’ın Hatay Milletvekilimiz Can Atalay hakkında verdiği hukuk dışı karar AKP Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ tarafından Meclis kürsüsünden okutulmuş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Hatay halkının iradesini yok sayan bir karara imza atarak Can Atalay’ın milletvekilliğini düşürmüştür” dedi.
“Can Atalay’ın milletvekili sıfatı kazandığına dair hiçbir şüphe yoktur”
Gezi’nin en güzel çocuklarından biri olan Can Atalay, 14 Mayıs Genel Seçimlerinde partimiz tarafından milletvekili adayı gösterilmiş ve Can'ın milletvekili olabileceği Yüksek Seçim Kurulu tarafından kabul edilmiştir. Hatay halkı, iradesini ortaya koyarak Can Atalay’ı milletvekili seçmiş ve Can’a milletvekili mazbatası verilmiştir. Meclis’te milletvekillerinin yemin etmek için kürsüye çağırıldığı esnada Can Atalay’ın adı ‘Hatay milletvekili’ olarak okunmuş ve Can Atalay partimiz tarafından Meclis Başkanlığı için aday gösterilmiştir. Can Atalay’ın Meclis Başkanlığına adaylığı kabul edilmiş, ayrıca Meclis’teki tüm siyasi partilerin oy birliği ile Can Atalay, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi olmuştur. Dolayısıyla, ortada Can Atalay’ın milletvekili sıfatı kazandığına dair hiçbir şüphe yoktur” ifadesini kullandı.
“TBMM bu darbe girişiminin ortağı olmuştur”
Barlas açıklamasına şu sözlerle devam etti: “Tüm bunlara rağmen Can Atalay’ın tahliye edilmemesine ilişkin Anayasa Mahkemesine yapılan başvurunun sonucunda Anayasa Mahkemesi, Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesine karar vermiştir. Karar, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiş olsa da mahkeme kararın gereğini yerine getirmeyerek dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine göndermiştir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise Anayasa’yı tanımamaya devam ederek AYM kararını hiçe sayan, hukuken bir karar olarak dahi adlandırılamayacak bir metne imza atmıştır. Bu hukuksuzluk üstüne AYM’ye bir başvuru daha yapılmış ve bu kez AYM, dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine ve Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesine oy birliğiyle karar vermiştir. Bu süreç yine aynı şekilde sürmüş ve milletvekilimizin hukuksuz tutukluluğu devam etmiştir.
Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Yargıtay eliyle gerçekleştirilen bu Darbe girişiminin bir ortağı haline gelmiştir. AYM kararlarının bağlayıcı olduğu ve tüm yargı kurumlarını bağladığı yönündeki Anayasa hükmü önce Yargıtay tarafından, ardından da TBMM tarafından fiilen yürürlükten kaldırılmıştır.
(SALİH KILINÇ / HABER)