Karaoba; 2024 yılı bütçesinin halkın değil, rantçıların bütçesi olduğunu, Uşak Havaalanı’nı kapatarak Zafer Havaalanı’na bütçeden para harcamayı da “hırsızlık” olarak niteledi.

İşte CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba’nın TBMM’de yaptığı 2024 yılı bütçesi eleştirisi:

Kuzey Irak'taki operasyonlarda ne yazık ki iki günde 12 kahraman askerimizi şehit verdik. Ülkemiz için canlarını feda eden askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Umarım yaralı askerlerimiz bir an önce sağlığına kavuşur. Milletimizin başı sağ olsun.

Türkiye'de tüm kesimleri kapsamaktan uzak, akla yatmayan bir bütçeyi daha konuşuyoruz. Ben dayatmaya çalıştığınız bu bütçeye farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Bir hekim olarak, kadın doğum uzmanı olarak 2002'den bu yana yüzlerce bebek elime doğdu. O günlerde gözlerini AKP Türkiye'sini açan bebeklerimiz üniversite öğrencisi oldular, mezun olup çalışmaya başladılar. Ne yazık ki bu gençlerin büyük bir bölümü yurt dışına çıkmanın yollarını arıyor, geride kalan gençlerimiz ise hayatta kalmak ve hayatlarını idame ettirmek için çaba sarf ediyor.

Bu bütçe kimin bütçesi?

Peki, bu bütçe gençlerimizin bütçesi mi? Kesinlikle hayır. Peki, bu bütçe kimin, anlatalım. 2002 yılında doğan, şu anda kamuda hemşire olarak çalışan ve yıllık 400 TL giyim yardımı yapılarak bütün giyim ihtiyaçlarını karşılayacağını düşündüğünüz Ceylaların değil, devlet hastanelerinden randevu alamayan, ultrason ve MR için bile beş ay bekleyen, 7.500 TL emekli maaşıyla özel hastanelere mahkûm ettiğiniz vatandaşlarımızın hiç değil; Türkiye'deki sosyal sağlık sistemini çökertmek isteyen ve doyumsuzca zenginleşen özel hastane sahibi bakanlarınızın bütçesidir. Bu bütçe, 18 yaşını doldurduğu gün ÖTV ve KDV zulmüyle hayatı zindana dönen gençlerin, ilköğretimde karnını doyuramadığınız çocuklarımızın, devletin KYK yurtlarında bakımını beceremediğiniz asansörlerde kaybettiğimiz Zerenlerin hiç değil; FETÖ darbesinden ders almayan, laik cumhuriyete karşı cemaat ve tarikatlarla protokol imzalamaktan gurur duyan millî eğitim bakanlarınızın bütçesidir. Bu bütçe, halkın haber alma özgürlüğü için gazeteci olan, KYK borçlarını ve kirasını ödeyemediği için intihar eden Eneslerimizin değil; özel uçaklarda birinci sınıflarda pahalı kol saatleriyle seyahat edenlerin, gecekondudan yalılara sıçrayanların, gazeteciliğin adını kirleten sözde medya şarlatanlarının alkışladığı bir bütçedir. Bu bütçe, yurt dışından burs kazanmasına rağmen rektörün keyfî kararlarıyla ülkemizin temsil hakkı elinden alınan akademisyenlerimizin değil; İBB döneminizde "benim bacım" mantığıyla sınavsız bir şekilde yüz binlerce dolar burs verdiğiniz belediyenin kapısına bir gün dâhi gelmeyen Merve Kavakcılarınızın bütçesidir. Bu bütçe, vergi borcu silinen hırsız bir müteahhittin açgözlülüğü yüzünden depremde hayatını kaybeden Ömerlerimizin değil; insanlarımız göçük altında ölürken, kurtulanlar sığınacak yer ararken çadır satan Kızılay başkanlarınızın bütçesidir.

Zafer Havaalanı hata mıdır? Hırsızlık mıdır?

Değerli milletvekilleri, bu bütçe, hükûmetinizin "Bir kuruş vermeden yapıyoruz." diye her fırsatta övündüğü, bataklık bir sistem olan kamu-özel iş birliği temelli bir bütçedir. Türkiye'nin kaynaklarını sömüren bu projeler içerisinde son on yıl içerisinde toplam 32 milyar dolar harcanmıştır. Bu 32 milyar doların içinden bir örnek vereyim: Uşak Havalimanı'mızı kapattınız, Uşak, Afyon, Kütahya'nın hepsine uzak yolcu garantili batık bir proje uydurdunuz ve adını "Zafer Havalimanı" koydunuz. Zafer Havalimanı'nın 2023'ün ilk sekiz ayında garanti edilen yolcu sayısı 878 bin, gerçekleşen yolcu sayısı 31 bin, ortalama üç aylık garanti ödemesi 1 milyon Euro civarında, hata payı yüzde 96,4. Artık bunun adı "hata" mıdır, düpedüz "hırsızlık" mıdır; sizin takdirinize bırakıyorum. Bu örnek bile tek başına sizin bu bütçeyi vatandaşlarımız için değil, yandaşlarınız için yaptığınızın en güzel göstergesidir.

Bu bütçe Atatürk'ün adını bile anamayan Diyanet İşleri Başkanınızın bütçesidir

Bu bütçe, 22 yaşındayken sözleşmeli öğretmenlik sistemine mahkûm ettiğiniz, mobbing yüzünden intihar eden Saadet öğretmenlerimizin değil; avucunun içine kopya yazmadan dua okuyamayanların, 20 milyar TL bütçeyle şatafat içinde yaşayan, 29 Ekimde ve 10 Kasımda Atatürk'ün adını bile anamayan Diyanet İşleri Başkanınızın bütçesidir. Bu bütçe, üniversite mezunu olmalarına rağmen iş bulamadıkları için motokurye olmak zorunda kalan binlerce gencimizin, eğitim eşini ve 2 çocuğunu geride bırakan Yunus Emre Göçerlerimizin değil; Somali Cumhurbaşkanının katil oğlunu kendi vatandaşlarından üstün görenlerin bütçesidir. Bu bütçe, Avrupa Şampiyonası'nda Türkiye'yi temsil hakkı olmasına rağmen, federasyonun para olmadığı gerekçesiyle Avrupa'ya gönderemediği Türkiye Şampiyonumuz Boksör İbrahimlerimizin değil, milyonlarca doları kayıt dışı bir şekilde fonlayanların, gelir vergisi ödemeyenlerin, çantalarla para transferleri yapanların karanlık ilişkilerinden dolayı kimsenin hesap soramadığı, futbol simsarlarının, foncuların bütçesidir. Bu bütçe, Türkiye için üretmek isteyen, gübre, mazot fiyatları altında ezilen genç çiftçi Bayramlarımızın değil, Bulgaristan'dan saman, Brezilya'dan sığır ithal edenlerin, "2002'den önce Türkiye'de traktör yoktu." yalanını söyleyebilen milletvekillerinizin bütçesidir. Bu bütçe, ihanet ettiğiniz İstanbul'da asgari ücret ve emekli maaşıyla hayatta kalmaya çalışan, enflasyonunun altında ezilip kira ödeyemeyen İstanbullularımızın değil, yirmi yıl boyunca İstanbul'a ihanet edenlerin, şehri şantiyeye ve rantiyeye çevirip hesap vermeyenlerin bütçesidir. Bu bütçe, ev kiralarının çok pahalı olmasından yakınıp annesine taşınan, aylık 161 bin TL, yıllık 2 milyon TL maaşla şikâyet eden Merkez Bankası Başkanınızın bütçesidir.

karaoba14

Elinizi vicdanınıza koyun diyeceğim ama herkese kulak tıkıyorsunuz

Değerli arkadaşlar, bu bütçe, tıpkı daha önce hazırladığınız 20 bütçe gibi çift maaş alan bürokratlarınızın, devlet bankasından huzur hakkı alan güreşçilerinizin, bakanlarınızla boy boy fotoğrafı olan uyuşturucu kaçakçılarının, pudra şekeri çeken gençlerimizin, jeliboncu belediye başkanlarınızın, rüşvet tarifeli hukuk sisteminizin, binlerce insanımız ölürken kendi bakanlığına dezenfektan satan bakanlarınızın, sporun her kademesine sülük gibi yapışmış bahis çetelerinizin, deprem vergilerinin ve TRT payının hesabını veremeyenlerin, artık beslemekten bıktığımız 5'li çetelerinizin bütçesidir. Bu bütçe bin odalı saraylarınızın, yüz araçlı korumalarınızın, yolcu garantili boş havalimanlarınızın, geçiş garantili yollarınızın, hasta garantili hastanelerinizin, milyar dolarlı banka hesaplarınızın bütçesidir.

Değerli milletvekilleri, elinizi vicdanınıza koyun diyeceğim ama görüyorum ki o da kalmamış. Ülkede sizi eleştiren gerçekleri söyleyen herkesi çok rahat "terörist" ilan ediyorsunuz. Gazetecileri, sanatçıları, siyasetçileri, akademisyenleri, memurları, işçileri, öğrencileri "terörist" ilan ettiniz. Yetti mi? Yetmedi, soğancıyı, çiftçiyi, pazarcıyı, emekliyi, sağlıkçıyı da "terörist" ilan ettiniz. Herkese kulak tıkıyorsunuz, bildiğinizi yapmaya, yanlış yapmaya devam ediyorsunuz. Sonra da "Kandırıldık." deyip pişman olup işin içinden çıkıyorsunuz.

Bu bütçe rant ve israf bütçesidir

Bu bütçede hâlâ konteynerlerde kalan depremzedelerimiz yok; taşeron işçilerimiz yok; liyakatli memurlarımız yok; geçinemeyen emekçilerimiz, çiftçilerimiz, akademisyenlerimiz, sanatçımız yok; polisimiz, askerimiz, şehidimiz ve gazi yakınlarımız yok; atanamayan öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz, şiddet gören sağlıkçılarımız yok; koruyamadığınız madencilerimiz, tecavüze uğrayan çocuklarımız, katledilen kadınlarımız, engellilerimiz hiç yok ama bu bütçede en önemlisi, vergilerimizin hesabı yok. Ama ne var bu bütçede? İsraf var, rant var, milletin ahı var, hesabını bir gün vereceğiniz yolsuzluklarınız var.

Ulubey’de okul servis araçlarına trafik eğitimi Ulubey’de okul servis araçlarına trafik eğitimi

Sözlerime 24 Kasımda konuşmasından bile rahatsız olarak gözaltı süreci başlattığınız öğretmenimizin sözleriyle bitirmek istiyorum. "Koskoca ülken Araplar için darphaneye, Bulgarlar için AVM'ye, Suriyeliler için doğumhaneye, bizim için tımarhaneye dönüştürülmeye çalışılırken siz neredeydiniz?" diye soran öğretmenimize selam olsun. Vatandaşın değil, yandaşın olan bu bütçeye "hayır" diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

(SALİH KILINÇ / HABER)

Editör: Seher ZEYBEK