Fethullah Gülen, 27 Nisan 1941'de Erzurum'un Pasinler ilçesinin Korucuk köyünde doğdu. Babası Ramiz Gülen, cami imamıydı ve annesi Refia Gülen ev hanımıydı. Gülen, ailenin sekiz çocuğundan biri olarak büyüdü ve dini bir ortamda yetişti. Küçük yaşlarda Kur'an öğrenmeye başladı ve 1945 yılında Kur'an'ı hatmetti.
Eğitim hayatına, ailesinin geçim sıkıntıları nedeniyle zorluklarla başladı. İlkokula 1946'da başladı, ancak babasının görevi nedeniyle okulu yarıda bırakmak zorunda kaldı. Sonrasında Erzurum'da dışarıdan imtihana girerek ilkokul diplomasını aldı. Arapça derslerini babasından aldı ve daha sonra çeşitli medreselerde eğitim gördü. 1951'de hafızlığını tamamladıktan sonra, 1954 yılında Erzurum'daki Kurşunlu Camii medresesinde dini eğitim aldı.
1955-1959 yılları arasında Edirne’ye giderek burada Osman Bektaş'tan fıkıh ve din eğitimi aldı. Bu süreçte, eğitimine büyük bir azimle devam etti ve dini konularda derin bir bilgi birikimi oluşturdu. Genç yaşta din alanında etkili bir vaiz olmaya başladı. 1971'e kadar Edirne Üç Şerefeli Camii'nde imamlık yaptıktan sonra, İzmir'deki Kestanepazarı Camii'ne tayin edildi. Burada, toplumsal meseleler ve din üzerine vaazlar vererek geniş bir takipçi kitlesi oluşturdu.
1960'ların ortalarında, Türkiye'deki sosyal ve siyasi gelişmelere aktif bir şekilde katıldı. Komünizmle Mücadele Derneği'nin kuruluşunda yer aldı ve bu dönemde çeşitli topluluklarla ilişkiler geliştirdi. Özellikle gençler arasında eğitim ve din konularında bilinçlenmeyi teşvik eden projeler geliştirdi.
Gülen'in etkisi 1980'li yıllarda daha da arttı. Türkiye'de eğitim alanında yaptığı çalışmalar, yurt içi ve dışında birçok insanı etkiledi. 1990'larda Türkiye'de ve yurtdışında çeşitli okullar açarak, eğitim sistemini daha modern bir hale getirmeyi amaçladı. Bu okullar, özellikle Türkiye'nin dışında yaşayan Türk toplulukları arasında oldukça popüler hale geldi.
1999 yılında sağlık sorunları nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşti. Burada, Fethullahçı hareketin lideri olarak anılmaya başladı. Ancak 2016 yılında, Türkiye'deki darbe girişimi sonrası hakkındaki suçlamalar arttı. Türk hükümeti, Gülen’i darbe girişiminin baş sorumlusu olarak gösterdi ve iadesi için ABD’ye resmi taleplerde bulundu.
1999 yılından bu yana ABD'de yaşayan Gülen'in yönettiği yapılanma, Türkiye'de "Fetullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY)" olarak tanımlanıyor.
Şeffaflık konusunda ilk günden beri pek çok eleştirinin hedefinde olan Gülen yapılanması, Türk hükümeti içinde bir "paralel yapı" kurmakla, sınav sorularını çalmakla, yapılanmaya sert eleştiriler yönelten Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nu öldürmekle, Yarbay Ali Tatar'ın intihar etmesine neden olan Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy ve Askeri Casusluk gibi "kumpas davaları" düzenlemekle, Hrant Dink suikastini gerçekleştirmekle, 15 Temmuz 2016 darbe girişimini organize etmekle ve pek çok diğer kriminal eylemle suçlanıyor.
Grubun lideri Gülen, bütün bu suçlamaları reddediyor. Bununla beraber, Nurettin Veren'den Gülen'in öz yeğeni Ebuseleme Gülen'e kadar pek çok itirafçı yapılanmayı eleştiriyor ve bu suçlamalarda doğruluk payı olduğunu belirtiyor.
Yapılanma hakkındaki ilk dava 1999 yılında açılmıştı. Savcı, hazırladığı iddianamede mensupların ve yapılanmanın lideri konumundaki Gülen'in "anayasal sistemi değiştirerek yerine İslami esaslara dayalı devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup, bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu" gerekçesiyle hapis istemi ile dava açmıştı.
2013 yılında iktidar Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) Gülen yapılanmasıyla ilişkilerinin bozulmasının ve bilhassa 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından yapıya karşı açılan davalarda çok sayıda kişi cezaevine gönderildi.
Gülen yapılanmasına yakınlığı ile bilinen bazı milyarder iş insanlarının cezaevine girmemesine karşılık alt düzey mensupların cezaevine girmesi ve olağanüstü hal döneminde Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) yoluyla işlerinden edilmesi de sıkça eleştirilere konu oldu.
Konuyla alakalı eski AK Parti milletvekili Şamil Tayyar, bir "FETÖ borsası" olduğunu ve yeterli miktarda rüşveti veren iş insanlarının cezaevine girmediğini iddia etmişti.
Fethullah Gülen, 20 Ekim 2024 tarihinde Pensilvanya'da vefat etti. Hayatı boyunca birçok insan üzerinde derin etkiler bırakan Gülen, hem dini liderliği hem de eğitim konusundaki çalışmalarıyla tartışmalara yol açtı.