Kalp krizi, koroner arterlerin daralması ya da tıkanması sonucu, kalbin oksijen ve besin maddeleri tükenmesiyle meydana geldiğini ifade eden Uzm. Dr. Aydın Çeliker, kalp krizi ölümleri sonrası erken teşhisin öneminden ve alınabilecek olan tedbirlerden bahsetti.
Birçok insanın korkulu rüyası olan kalp krizi hakkında açıklamalarda bulunan Özel Denizli Cerrahi Hastanesi hekimlerinden kardiyoloji uzmanı Dr. Aydın Çeliker, alınabilecek olan önlemleri ve tedavi yöntemlerini özetledi. Uzm. Dr. Aydın Çeliker, “Kalp krizi kalbi besleyen damarların ve bu damarlardan birinin tıkınmasıyla meydana gelir. Kalp krizinin meydana gelmesine neden olan faktörler çok çeşitli olabilir ve her bireyde farklı faktörler etkili olabilir. Ailede kalp hastalığı olan, 40 yaş üstünde ve öz geçmişinde şeker (diyabet), tansiyon, kolesterol problemi olan ve sigara kullanan bireylerde görüyoruz. Kalp krizinin en sık görülen belirtisi ise göğüs ağrısıdır. Bu ağrı genellikle göğüste baskı veya sıkışma hissi şeklinde ortaya çıkar, sol kola, boyuna, çeneye ve sırt bölgesine yayılabilir. Diğer yaygın belirtiler arasında nefes darlığı, terleme, mide bulantısı, baş dönmesi, halsizlik ve çarpıntı bulunur" dedi.
“Kalp krizini önlemek için düzenli kontroller şart!”
Uzm. Dr. Çeliker, “Kalp krizinin en önemli tedavi yöntemi tıkalı olan damarın bir an önce açılmasıdır. Anjiyo, kalp krizinin modern tedavi yöntemlerinden biridir. Anjiyo, kalp damarlarının tıkanıklığını belirlemek ve tedavi etmek için kullanılan bir işlemdir. Sıcak havaların kalp krizini tetiklediğini söyleyebiliriz. Özellikle sıvı kaybı, tansiyondaki dalgalanmalar kriz geçirme riskini artırabilir. Kalp krizini önlemenin yolları var ama değiştirilemez iki faktör ‘yaş ve genetik’. Burada önemli nokta, değiştirilebilir faktörlerin üzerine gitmek. Öncelikle muhakkak sigaranın bırakılması lazım, kiloyla mücadele ve beslenmeye dikkat etmek lazım. Kalp krizini önlemek için düzenli doktor kontrolleri oldukça önemlidir” dedi.
(İHA)