Eğitimini, Şii İslam'ın entelektüel merkezi olarak kabul edilen Kum'da tamamladı. İran'da Şah Rıza Pehlevi'nin yönetimine karşı hoşnutsuzluğun arttığı dönemde, ülkenin önde gelen din alimleriyle toplantılara katıldı ve Humeyni'nin devrim fikirlerinden etkilendi.
Siyasi kariyeri boyunca çeşitli görevlerde bulunan Reisi, Hüseyin Ali Muntazeri tarafından 1988'de İranlı siyasi mahkûmların infazında rol almakla suçlandı. Daha sonra 1989-1994 yılları arasında Tahran savcısı, 1994-2004 yılları arasında Din Adamları Özel Mahkemesi'nde başsavcı ve 2004-2014 yılları arasında Yargıtay Birinci Hakimi olarak görev yaptı.
2016 yılında Ayetullah Hamaney tarafından ülkenin en büyük vakfı olan Astan-ı Kuds-i Rezerv'inin başına getirilen Reisi, bu görevde önemli bir nüfuz kazandı ve milyarlarca dolarlık servetin yönetimini üstlendi.
Reisi, ülkenin yönetimindeki yüksek pozisyonuna rağmen yolsuzlukla mücadele konusunda sert çıkışlar yaptı. 2017'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Hasan Ruhani'ye karşı aday oldu ancak seçimi kaybetti.
2019'da Yargı Erki Başkanı olan Reisi, göreve gelir gelmez hükümet yetkilileri ve önde gelen iş insanlarına karşı yolsuzluk davaları açtı ve eski Ruhani hükümetine yönelik eleştirilerini sürdürdü.
Son olarak, resmi seçim sonuçlarına göre İran'ın 8. Cumhurbaşkanı olarak seçilen İbrahim Reisi, ülkenin en üst düzey liderlerinden biri olarak göreve başladı.
Şu an itibarıyla İran devlet televizyonu, Cumhurbaşkanı Reisi'yi taşıyan helikopterin kaza geçirdiğini ve yardım ekiplerinin kazanın yaşandığı bölgeye ulaşmaya çalıştığını duyurdu.
