Allah tevazu sahiplerini sever. Onun zıt anlamlısı olan gurur ve kibir gibi kötü huyları hiç sevmez. Bunu da Kur’an-ı Kerim Nahl Suresi / 23. Ayette; “Hiç şüphesiz Allah, onların gizleyeceklerini de açıklayacaklarını da bilir. O, büyüklük taslayanları asla sevmez.” şeklinde buyurarak dile getirmiştir.
Bir önceki yazımda 22 yıldır girdiği her seçimden açık ara farkla galip çıkmayı başaran AK Parti’nin Uşak ve Türkiye’de gurur ve kibre kapılarak CHP’nin arkasında kaldığını dilimin döndüğünce anlatamaya çalışmıştım.
Bu yazımda bir başka gurur ve kibir abidesine dönüşen İYİ Parti’ye değinmeyi düşündüm. Ancak ondan evvel, AK Partili bazı fanatik düşünceli vatandaşların hala ibret almadığını, hala gurur ve kibir bataklığına gırtlaklarına kadar battığını üzülerek görmekteyim.
Sosyal medya paylaşımlarında hala kazanan adayları aşağılık görmeyi, bir zamanlar AK Parti’ye oy veren vatandaşlara “Bidon kafalı” dedikleri için çok sinirlendikleri kesimin davranışlarını şimdi kendilerinin sergilemeleri, benim için çok üzücü bir durumdur. Hangi görüşten olursa olsun, asıl bu davranışı sergileyenler ‘bidon kafalıdır’.
Neydi yazımızın başlığı? “Padişahım mağrur olma, senden büyük Allah var”
Pazar günü yapılan yerel seçimler öncesi kibir ve gurur bataklığına düşen bir başka kesim İYİ Parti oldu.
Başta Genel Başkan Sayın Meral Akşener, Türk halkının ‘Meral Ablası’yken ne oldu da birden agresif, hırçın ve eski ortaklarına karşı acımasız bir hale geliverdi? Anlaşılır gibi değil.
Sanırım, bu tutumu yerel yöneticileri de etkilemiş olmalı ki; İYİ Parti Uşak İl Başkanı Ayşegül Sözver Obalı ve Uşak Merkez İlçe Başkanı Sayın Murat Taşkın’da kendilerine biat etmeyen ya da en ufak eleştiri yapan partililerin boyunlarını koparıverdiler.
Uşak’ta 2018 yılında kurulan İYİ Parti Uşak İl başkanlarını şöyle bir hatırlamaya çalışalım:
Kurucu Başkan; Sayın Ali Kurt, Sayın Evren Duygu. Sayın Naci Yıldırım, Sayın Şener Toköz. Sayın Ayşegül Sözver Obalı…
6 yılda 5 İl başkanı. Bir başkan 1,2 yılı anca görev yapabilmiş. Parti değil değirmen mübarek. Öğüttüğü ilce başkanları ve yönetim kurulu üyelerini, sadece parti üyesi olan insanları saymıyorum bile.
İyi de o kötü bu kötü, o vakit siyaset denen şeyi kimle yapacaksın Allah aşkına. Siyaset yapmakta düğün yapmak ya da cenaze kaldırmak gibidir. İkisi de elle yapılır. El gelirse düğünü sen yaparsın. Elle düğün yapmazsan elin oğlu da gelir senin cenazeni kaldırır.
İYİ Parti Uşak Belediye Başkan Adayı Sayın Muhammet Gür’ün hiçbir projesi bırakın konuşulmayı, İYİ Parti Uşak Teşkilatının çalkantıları yüzünden gündeme dahi gelmedi.
Buradan bir iki kelamda çok sevdiğim ve takdir ettiğim İYİ Parti Uşak Belediye Başkan Adayı Sayın Muhammet Gür’e etmek isterim.
Bizim çocukluğumuzda evlerde televizyon bile yoktu. İstanbul Sineması, Şan Sineması, Yeni Uğur ve Hayat sinemalarına gider Yeşilçam filmleri izlerdik.
Rahmetli; Ekrem Bora, Göksel Arsoy, Murat Soydan, Yusuf Sezgin ve Ediz Hun gibi yakışıklı çocuklar başrollerde oynardı. Ne yumruk atarlar ne koşarlar tüm yakışıklılığı ile beyazperde de öyle dururlardı.
Sayın Muhammet Gür’de aynı bu Yeşilçam jönleri gibi perdede öylece durur ne parti içi işlerine karışır ne de Uşak’ın sorunları hakkında bir açıklama yapardı. (Ama çok güzel okey oynuyor. Neme lazım)
Mesela; Uşak’ın su sorunu, belediye bütçesi hakkında neler düşündüğünü ben hiçbir zaman öğrenmedim. Murat Dağı’nda altın aranmaya çalışıldığında da hiçbir tavrını göremedim.
Her seçimde İYİ Parti “gel aday ol” der, o da gelir aday olur. Kazanmayınca köşesine çekilir ne etliye karışır ne de sütlüye…
Seçim sürecinde mal varlığını açıklayan tek başkan adayı o oldu. Gözümüz yok ama maşallahı var.
Hani Sayın Gür’ün yerine ben olsam İYİ Parti Genel Merkezi’ne dilekçe ile başvurur SGK kadrolu aday olmak istediğimi belirtirdim. SGK primlerimi yatırmazlarsa da genel merkezi mahkemeye verirdim.
