Antalya’nın Kepez ilçesi Yeşiltepe Mahallesi’nde yaşayan Amerikan klasik araba koleksiyoneri Abdullah Bilir’in, 2019 yılında atıl vaziyette alıp, kullanılır hale getirdiği cipi, bir anne ve 4 yavru kediye yuva oldu.
Bir sabah işe giderken aracın içinde anne kedi ve yavrularını gören Abdullah Bilir, neye uğradığını şaşırdı. Aracına binmeyen ve anne kedi ile yavrularını rahatsız etmeyen Bilir, ellerinin kokusu sinip yavrularına bakmaz diye kedileri araçtan dışarıya da taşımak istemedi. Kediler 20 gündür özel yapım cipi yuva olarak kullanıyor.
Yavru kediler büyüyene kadar aracı kullanmayacak
Yavru kediler büyüyene kadar aracı kullanmayacağını söyleyen Bilir, şu ifadelere yer verdi: "1950 model Amerikan yapımı bir aracımız var, atıl vaziyette aldık. İki yıla yakın bir sürede emekle topladık, gündelik kullanım durumuna getirdiğimiz, severek kullandığımız, evlat gibi sevgiyle kullandığımız bir araç. Aracımla her gün işe gidip geliyorum. Bir gün işe giderken bir anne kedi ve 4 tane yavru aracın içinde yatıyordu. Aracın içinde kedileri görünce çok şaşırdım, anne biraz vahşiydi tabii. Çocukları koruma içgüdüsüyle bize sıcak samimi davranmadı. Öyle olunca da kıyamadık, çocuklar çok küçük, büyüyene ya da aracımızı terk edene kadar aracımızda kalsın istedik. Dışarıya alıp koyalım diye düşünmedik, elimizin kokusu çocuklara sinerse anne bakmaz diye düşündük. 25 Mart 2024 tarihinden itibaren, yaklaşık 20 gündür aracımı kullanamıyorum, aracım çalışıyor mu çalışmıyor mu ne vaziyette onu da bilmiyorum, aracı onlara tahsis ettik. Çocuklar tedirgin olmasın, büyüsün diye severek kullandığımız aracı kullanamıyoruz. Doğayla iç içe olmayı çok seviyorum, bayram tatilinde dağ tepe tırmanmayı çok istiyordum ama bu bayram bu çocukların hatırına kullanmadık. Başka bir tatilde planlarımızı gerçekleştireceğiz."
"Tüm canlıların isteği sevgi"
Hayvansever olduğunun altını çizen Abdullah Bilir, tüm canlıların ihtiyacı olan tek ögenin sevgi olduğuna dikkat çekti. Bilir, "Evimde iki tane, iş yerimde bir tane kedim var. Hayvanları çok seviyorum. Bir dostum ’sizi güvenilir bulduğu için size sığınmış, lütfen yerinden tedirgin etmeyin hayvanları’ dedi. Onlarla kalpten konuşuyorum, bu kadar aracın içinde bizi tercih etmeleri gurur ve zevk verdi. İşe giderken vedalaşıyorum, işten gelirken maması, suyu var mı diye kontrol ediyorum. Anneyle aramızda bir samimiyet oldu, artık eskisi gibi hırçın değil. Yavrular çok sıcak, çok sevimliler, patileri, burunları pembe pembe. Tüm canlılar sevilsin, bizden istedikleri sadece sevgi. Mamasını her yerde yiyebiliyor onlar, sadece sıcak bir duygu istiyorlar. Eziyet edenlere çok kızıyorum, bu hayvanların sadece dili yok ama kalpten konuşabiliyorlar. Hayvanın sevgiyle, minnetle yaklaştığını, gözlerine baktığında anlıyorsunuz" diye konuştu.
"Kedileri yuvasız bırakmayacağız"
Abdullah Bilir’in eşi Gönül Bilir ise kedileri sahiplendirmek için harekete geçtiklerini ve yavruları yuvasız bırakmayacaklarını belirtti. Bilir, "Yavruları yaklaşık bir ay önce arabayı eşim çalıştırdığı zaman gördük. Kıyamadık da tabii onlar oradayken, evlat gibi her gün yokluyoruz, mamalarını ve suyunu veriyoruz. Anne biraz yabani olduğu için bize dokundurtmuyor ama yine de onları ihmal etmedik. Kedilerle serüvenimiz doğduğumuzdan itibaren var, hayvanları çok seviyoruz. Bizim için, onlarsız hayat olmaz, onlarla var oluyoruz, onlarla mutlu oluyoruz. Büyütüp yuva sahibi edene kadar da bakmaya devam edeceğiz. Onlar yuva sahibi olana kadar biz araca binmeyelim, hiç önemli değil bizim için. Arkadaşlarımızı haberdar ettik, yavrularımıza yuva arıyoruz, iki tanesine yuva bulduk, diğer ikisi için de arıyoruz. Onları sahipsiz bırakmayacağız" dedi.
Komşular da kedilerden memnun
Bilir ailesinin aynı apartmanda yaşadığı komşuları Yaprak Doğan da yavruların bahçelerinde yaşıyor olmasından duyduğu mutluluğu paylaştı. Doğan, "Biz de kedi anne babasıyız, iki gün önce kaybettik, rahatsızlığı vardı. Acımız var ama burada yavruları görünce mutlu oluyoruz, onu hatırlıyoruz. Hayvansever bir apartmanda oturuyoruz, üç dört dairenin kedisi var. Abdullah abi yavrulara yuva oldu, elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Onlar da bizim yavrumuz gibi oldu, işe gelip giderken yapabileceğimiz bir şey var mı diye bakıyoruz, onları görünce mutlu oluyoruz" şeklinde konuştu.