Ulu Cami önünde toplanan kalabalık İsmetpaşa Caddesi üzerinden sloganlar eşliğinde 15 Temmuz Şehitleri Meydanı’na geldi.
Sessiz yürüyüşe katılan AK Parti Uşak Milletvekili Fahrettin Tuğrul, İsrail’in Filistin/Gazze’de yaptığı insanlık dışı katliamı kınayan bir konuşma yaptı.
Sağlık çalışanları adına konuşan Dr. Musa Öz’de katliamı şu sözlerle kınadı:
HEKİMLERDEN İNSANLIK ADINA “SESSİZ YÜRÜYÜŞ”
Vicdanları işgal altındaki yeryüzünden, Özgür Gazze’ye selam olsun!
Bu hafta Hekimler ve Sağlık Çalışanları olarak beyaz önlüklerimizle başlattığımız "Sessiz Yürüyüş"ümüz 6. Haftasında!
Türkiye’de İstanbul Ankara İzmir başta olmak üzere Edirne’den Kars’a 40'tan fazla şehirde
ve şehrimiz Uşak’ta aynı anda Filistinli masumların sesi olmak için, Siyonist işgalcilerin katliamını duyurmak ve bu zulme engel olmak için, vicdanlı kalabilmenin hâlâ mümkün olduğunu haykırmak için buradayız!
Geçtiğimiz hafta Han Yunus kentine yapılan saldırıdan sonra yaralılar Naser Hastanesi’ne
getirildi. İşgalciler hemen bir gün sonra Naser Hastanesi’ni bombardımana tuttu.
İsrail, Gazze’deki bombardımanında Fransız Dışişleri Bakanlığı'nın bir çalışanını öldürdü.
Ancak Fransa hükümeti veya herhangi bir uluslararası kuruluştan hala tek bir açıklama gelmedi. Ayrıca Filistin’in işgal altındaki diğer toprakları olan, Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail ve yasadışı Yahudi işgalcilerin saldırılarında 301 Filistin’li öldürüldü.
İnsanlığın çiğnendiği bu katliamda kimlerin hangi tarafta yer aldığını ibretle görmekteyiz.
İnsanlık ve özgürlük dersi verenler, mesele kendi çıkarları olunca bu erdemleri sümen altına itivermektedir. Tüm bu batılı ülke ve kuruluşlara soruyorum; Gazze’deki vahşeti hangi vicdana sığdırabiliyorsunuz?
İsrail’in Gazze’ye uyguladığı bu soykırımın sesini kısmak için işbirlikçi Yahudi lobisi;
Facebook, İnstagram ve diğer sosyal medya ağlarında Gazze’de yaşananları aktaran
paylaşımlara erişim kısıtlaması getirdi. Bu zulmü duyuran birçok sosyal medya hesabı
haksız yere kapatıldı. Erişim kısıtlamasına gitmeyen Twitter’ı da hedef alan, başta Disney
olmak üzere eli kanlı işbirlikçiler, Twitter’a dava açarak bu zulmün duyurulmasını engellemeye çalışmaktadır.
İsrail’in en büyük düşmanı gerçeklerdir. Gerçeğin temsilcileri ise en başta basın mensupları ve gazetecilerdir. İsrail zaten onlarca yıldır gazetecileri hedef almaktaydı, ancak sadece 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 98 gazeteci öldürüldü. Nerede basının özgürlüğü, nerede basın dokunulmazlığı? Dünyada hâkim güçlerin samimiyetsizliğini işte buradan da okuyabilirsiniz.
Gazze halkı; hayranlık verici dirayeti, adanmışlığı, sabrı ve cesareti ile dünyanın ölmekte olan insanlığına adeta “kalp masajı” yapıyor, İnsanlık derin uykusundan uyanıyor!
8 milyar insan, bir grup azgın işgalcinin pervasızca sürdürdüğü bu soykırıma artık daha fazla seyirci kalamaz, kalmamalıdır!
Durumu kritik 5000 yaralının acilen tahliye edilmesi için Refah sınır kapısı derhal açılmalıdır!
Refah sınırında utanç tümörleri gibi bekleyen, insani yardım tırlarının acilen Gazze içinegeçişi sağlanmalıdır.
7 Ekimden bu yana Gazze'de;
İşgalci Siyonist İsrail saldırılarında şehit olanların ve kayıpların sayısı; 27 bin’i geçti!
8.000 çocuk öldürüldü!
6.200 kadın öldürüldü!
310 Sağlık çalışanı ve 97 Hekim öldürüldü!
Şifa Hastanesi başhekimi, el Awda Hastanesi Müdürü dâhil 99 hekim ve sağlık çalışanı
işgalciler tarafından tutuklandı.
Hastanelerden, ailelerinin yanından gözaltına alınıp, kıyafetleri zorla çıkartılarak elleri bağlı
şekilde bilinmeyen yerlere götürülüp alıkonulan sivillerin katledildiği haberleri geliyor! İşgal
güçleri insanlığa ait tüm değer ve sınırları çiğneyerek katliamlarına devam ediyor!
52.600 konut, 282 okul ve üniversite, 126 hükümet binası, 112 cami, 23 Hastane, 53 sağlık ocağı bombalarla tamamen yıkıldı! 102 ambulans imha edildi!
254 bin konut, 200 cami, 3 kilise, 140 sağlık kuruluşu saldırılarda hedef alındı, tahrip edildi ve artık kullanılamaz durumda!
Zulüm bunlarla da bitmiyor, enkazlar kaldırılamıyor, yaralılara ulaşılamıyor ve 7.000 kişi hala kayıp! Kayıpların %70'i çocuk ve kadınlardan oluşuyor! Gazze Şeridi'nde yerinden edilen 1.9 milyon Filistin halkı; barınma, gıda, temiz su, ilaç ve sağlık hizmetinden yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyorken 355.000 kişi de çeşitli bulaşıcı hastalıklara yakalandı!
1034 çocuk kanser veya diyaliz hastası, 10 bin yetişkin kanser hastası, 45 bin hamile ve 68 bin emziren kadın bakıma muhtaç halde, kansızlık, kanama ve ölüm riskiyle karşı karşıya!
Hastaneler zorla boşaltıldı, artık neredeyse hiçbir sağlık hizmeti verilemiyor. 53 bin yaralı var! Çok Acil tıbbi müdahale yapılmazsa 5 bin yaralı için artık çok geç kalınmış olacak!
Bu dehşet tabloyu seyreden Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler, Uluslararası İnsan
Hakları Örgütleri, NATO... Sizlere sesleniyoruz:
İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlal ediliyor.
Binlerce sivil, kadın ve çocuk acımasızca katledililiyor.
Dünya’daki bütün uyarı, yürüyüş, eylem, protesto, kınamalara rağmen İsrail pişkince ve göz
göre göre savaş suçu işlemeye devam ediyorken; insanlıktan, vicdandan, hak ve hürriyetten
ve ırkçılık karşıtı söylemlerden bahsettiğinizde samimiyseniz, bu zulmü durdurmak için daha
neyi bekliyorsunuz?
Elbette gün be gün işlemekte olduğunuz bu savaş suçları bir gün karşınıza gelecek, dünyada ve ahirette bu zulmü işleyenlerden ve destek olanlardan mutlaka hesabı sorulacaktır.
Bugün 23 Aralık, Rim yavrumuzun doğum günüydü, yaşasaydı bugün 4 yaşına basacaktı ama işgalciler tarafından öldürüldü. Rim ve vefat eden diğer bütün çocuklarımız adına, bugünü Dünya Şehit Çocuklar Günü olarak kabul ediyor ve her yıl bu katliamı hatırlamak adına tarihe not düşüyoruz.
Buradan tüm dünyadaki hekimler, sağlık çalışanları ve vicdan sahibi insanları harekete
geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş
kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz!
Kanıksamayacağız!
Normalleştirmeyeceğiz!
Sindirilmeyeceğiz!
Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!
(SALİH KILINÇ / HABER)