Uşak Cephesi

21 Temmuz 1920

Aynı gün 5. Kafkas Tümeni Komutanı Yarbay Cemil Cahit (Toydemir) Bey’in komuta ettiği Yıldızeli Müfrezesi ile takviye edilmiş birlikler tarafından 21 Temmuz 1920 tarihinde Zile İsyanı bastırılmıştır. 

Uşak Valisi Ergün'ün Ahilik Haftası Mesajı Uşak Valisi Ergün'ün Ahilik Haftası Mesajı

Küçük Asya Yunan Ordusu Başkomutanı Leonidas Paraskevopulos 21 Temmuz 1920 tarihinde yayınladığı bildiri ile Yunan ordusunun Anadolu'da bir gün sonra harekata başlayacağını duyurmuştur.

Yunan Ordusu ilerleyişine karşı Türk Ordusu'nun hazırlıklarını planlamak amacıyla Mustafa Kemal Paşa, 21 Temmuz 1920 tarihinde Eskişehir'de Ali Fuat (Cebesoy) ile görüştü. Ali Fuat (Cebesoy)Paşa bu görüşmeyi hatıratında şöyle anlatmaktadır;

“Cephe komutanlıklarının ihdası ve kuvvetlerin durumu konuşuldu. Mustafa Kemal; Yunan taarruzuna karşı Ege sahillerinden başlayarak içerilere kadar devam eden, Kastamonu ve Ankara’yı dışarıda bırakan fakat Konya’yı ve Sivas’ı içine alan Karadeniz'le Akdeniz arasında batıda büyük bir savunma bölgesi kurulacağını belirtti; bu bölgenin savunmasını, Garp Cephesi Kumandanlığı altında geniş yetkili bir kumandanlık üzerine alacaktı.”

Çopur Musa Çetesi’nin Kuvayi Milliye Kontrolündeki Çivril Kazası’na yaptığı 21 Temmuz 1920 tarihli “Çivril Baskını ”şöyle anlatılmaktadır ;

“Çopur Musa’nın Çivril Baskını

Çevredeki adam sayısının çoğalmasıyla cesareti artan Musa 21 Haziran 1920 Perşembe günü yirmi kadar avenesiyle birlikte Çivril'e gelir. Bugün ilçenin pazarıdır. Kalabalığın içinden geçen Musa ve adamları peşlerine takılan meraklı insanlarla birlikte Çivril Hükümet Konağını önüne kadar gelirler. Musa burada çevresine toplanan kalabalığa doğru dönerek;

-Ben Kuvayi Milliye’yi kaldıracağım, ben padişahın koluyum "der.

Ardından halkı da tehditle "Padişahım çok yaşa" diye üç-dört kez bağırtır. Daha sonra yanına aldığı dört-beş adamıyla birlikte hükümet konağına girerler. Burada ilçe Kaymakamı ve 33. Alay, 2. Tabur Komutanı Binbaşı Ali Rıza ile karşılaşınca onlara "Heyet- Milliye halkı cepheye sürüyor, topladıkları paraları istedikleri gibi harcıyorlar. Erler buna razı değiller. Ben de bu nedenle Heyet-i Milliye'yi dağıtmak için dağa çıktım" der. Bu anda yapılacak bir hareket bos yere birçok can kaybına neden olacağından öğüt verme yoluna gidilir. Bu etkili olmadı ise de uygun dille ve sabırla bir zarar verdirmeksizin ilçeden uzaklaştırılır. Bu durum karşısında bölgeden sorumlu 12. Kolordu Komutanı Fahrettin Bey, Kaymakam ve Askerlik Şubesi Başkanı'nın emrinde bir takip müfrezesi tertipleyip, tuzak kurulması suretiyle çetenin yakalanması emrini verdi. Bunun üzerine bir subay komutasında Jandarma ve Kuvayi Milliye ‘den 40 kadar atlı ilçe merkezi dışına çıkarıldı ve bu adamı takiple görevlendirildi. Öte yandan 23. Tümen Komutanı'nın yerlilerden tertiplediği bir müfreze de Musa'yı takibe katıldı. İlçe merkezinden ayrılan Musa ve adamları önceden çobanlığını yaptığı Balçıkhisarlı Kör Yakup 'un evine gelirler. Yakup Ağa bunlara yemek yedirir. Musa ve adamları karınlarını doyurup saat 16:00 sularında köyden ayrılıp, Işıklı ‘ya doğru yönelirler. Tahtalı Pınar mevkiine geldiklerinde ise bunları takiple görevli Jandarma ve Kuvayi Milliye kuvvetleri ile karşılaşırlar.

Sözü edilen kuvveti oluşturanlardan isimleri tespit edilebilen 11 kişi şunlardır:

Yerli Müfrezeden olanlar:

• (Çivril)İlçe Merkezinden; Salilerin Omar Ağa ve Kör Sarıların Hattat

• İğdir Köyü'nden; Baltaoğlu İsmail Ağa ve Baltaların Eyüp

Kuvayi Milliye ‘den Olanlar:

• Işıklı Kasabası'ndan: Hasbi (Bulut), Osman (Oruç), Mustafa (Karaoğlan)

Tatar Köyü'nden : Cıngıllıoğlu Osman Efe

• Çapak Köyü'nden : Ahmet Çavuş

• Jandarmalar ise: Yuva Köyünden: Sülü ve Kör Ali

Çıkan çatışmalarda her iki taraftan Musa'nın adamlarından Karalarlı Mehmet ve Cabarlı Kara Musa'nın kardeşi vurularak ölürken, Goreşli Bidi, Karalarlı Ali ve Cabarlı Musa yaralanırlar. Askerlerden ise Yuva Köy’lü Jandarma Kör Ali ile aynı köyden jandarma Sülü ile yerli müfrezeden İğdirli Eyüp vurularak hayatlarını kaybederler. Bu arada Tatarlı Cıngıllıoğlu Osman, Musa tarafından omzundan vurulur. Ardından Çapaklı Ahmet Çavuş'ta sağ olarak yakalanır. Musa Ahmet Çavuş'u iç çamaşırları kalana kadar soyduktan sonra, yaralı Osman’ı ata bindirip Ahmet Çavuş ile birlikte Çivril'e gönderir. Bu olaylar yaşanırken akşam karanlığının çökmesiyle birlikte Musa ve adamları Koçak köyü üzerinden Bulkaz Dağı'na doğru çekilmeye başlamışlardır. Burada bir tespitte bulunmak istiyorum. Görüldüğü gibi Çopur Musa'nın ayaklanması Musa ve 20 kadar adamından oluşan bir çetenin isyanından öteye geçememiştir. Bu isyanın ilçede taraftar bulamadığını da görüyoruz. Şöyle ki ilçe halkının ileri gelenleri çok önceden tercihini Kuvayi Milliye ‘den yana kullanmışlardır. “

(ARAŞTIRMA / ÖMER AŞÇI)

(HABER/ SALİH KILINÇ)

Editör: Seher ZEYBEK