Bizde https://www.yesilsivasligazetesi.com/ İnternet haber Sitesi olarak Uşaklılar Eğitim ve Kültür Vakfımızı bu çalışması için yürekten kutlar ellerine sağlık deyip bu çalışmanın dördüncü bölümünü sunuyoruz.
HALK BİLGİSİ
HALK HEKİMLİĞİ :
1. Sinirleri yatıştırmak için –Kavun
2. Kansızlığa karşı-Üzüm
3. Ateş düşürmek için –Erik
4. Soğuk algınlığı ve öksürük için-Pişmiş Elma
5. İshal için -Muşmula
6. Sancıyı kesmek için- Kekik
7. Karın ağrısı için- Nane
8. Sıtmaya- Sarı Diken Suyu
9. Uykusuzluğun giderilmesi için (Haşhaş Kabuğu)
10. Diş sızısı için (Karanfil Suyu)
HALK VETERİNERLİĞİ :
Halkın temel geçim kaynaklarından biri olan hayvancılıkta meydana gelen hastalıklar halkın uyguladığı çeşitli yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılır.
İshal: Buna yörede “ötürük” denir. Hayvan ishal olunca dağ eriğinin kurutulmuşu kaynatılır. Hayvana içirilir. Meşe mazılarını kurutulmuşu toz haline getirilir. Sulandırılarak hayvana içirilir.
Şap Hastalığı : Hayvan topallar yürümekte güçlük çeker tırnaklarının arasına katran çalınır. Keçi kılından yapılan bir örgü ile katran iyice sürülür.
Uyuz : Katran yağ ile karıştırılır. Ateşin üzerinde kaynatılır. Bez veya keçe ile hayvanın ağız kısımlarına, koltuk altlarına, bacak aralarına sürülür. Hayvan yıkanarak DDT’
İNANIŞLAR
İki bayram arasında nikah kıyılmaz
Salı günü yola çıkılmaz
Köpek uluması ve baykuş ötmesi kötü olay habercisidir.
Çocuk emeklerse eve misafir gelir.
Yeni doğan çocuğa nazar değmesin diye atleti giydirilir.
Akşam sakız çiğnenmez.(Ölü eti çiğnendiği farz edilir)
Hamile iken saç kesilmez ve boyatılmaz (Çocuğun ömrü kısalır)
Yolculuğa çıkanın arkasından hemen ev süpürülmez (Giden geri dönmez diye)
Salı ve Cuma günleri çamaşır yıkanmaz, saç ve tırnak kesilmez.(uğursuz sayılır)
Boş beşik sallanmaz (bebeğin başı ağrır.)
Uyuyan çocuk öpülmez (Nazar değer)
Cam yada bardağın kırılması kazıyı defeder.
Çocuğun gamzesi olsun diye hamile kadınlar bol bol ayva yer.
Eldeki sabun bir başkasına verilmez.(Sabun yere bırakılır diğeri öyle alır.)
OYUNLAR
OYUN-SPOR (Cirit )
Yöremizde gelişmiş olan cirit Orta Asya’dan beri oynanan bir ata sporudur. İlimize her yıl Nisan ayında Türkiye genelinde müsabakalar düzenlenmektedir. Cirit atlarının en büyük özellikleri ani manevra kabiliyetinin yüksekliği ile atın insanla aynı anda özdeşleşmesidir. Cirit atıldıktan sonra, at manevra yaparak sahibine cirit çubuğunu vurdurmamak için geriye ani dönüş yapar. İlimizde ciritle ilgili çeşitli spor kulüpleri vardır.
UŞAK YÖRESİ HALK OYUNLARI
Uşak’ın konumu iç batı Anadolu eşiğinde olduğundan zeybek oyunlarından ve teke yöresinden etkilenmiştir. Teke ve zeybek yöresinin beşiğindedir. Geçiş yöresi olduğu için oyunları bol ve zengindir.
Zeybek oyunlarından daha çok Yörük zeybeğinden etkilenerek oynanmıştır. Kadınların oynadıkları zeybek oyunlarına da “efeleme” adı verilmiştir. Zeybek havalarının usulü dokuz zamanlıdır. Uşak yöresinde de en çok 9/8 zamanla oynanır. Oyunlar önce yavaştan gezilme ile başlar, müzikli bir sergileme yaptıktan sonra nara atarak (haydi efeler, haydi efem, hayda vb.) oyuna başlanır. Oyun nakarat süresince döndürülür. Sonra yeniden gezinmeye geçilir. Kadın oyunlarında gezinme yoktur.
Kadınların oynadıkları oyunlar efelemeden sonra kadın oyunları ve düz oyunlar diye adlandırılır.
A-ZEYBEKLER
İslamoğlu Zeybeği
İslice Zeybeği
Takmak Zeybeği
Gediz Zeybeği
Bu oyunlar davul zurna eşliğinde kadın ve erkeklerin oynadığı kaşıkla oynanan oyunlardır.
B-DİĞER OYUNLAR
Karataş
Karanfil
Ormandan Gel
Elmanın İrisi
Üzüm Sereriz.
Ho tin tin (Banaz yöresinde kadınların tefle oynadığı bir oyundur.)
OYNANIŞ AMACI: Oyunların geneli düğünlerde, kına gecelerinde, oturmada (Oturma erkek tarafından bir önce gece yaptığı eğlence) yan gününde (düğün gününün ertesi günü sabahtan yapılan eğlence)gençlerin toplantılarında ve özel günlerde oynanır.
GELENEKSEL HALK GİYSİLERİ : Uşaklı kadınlarımızın önceleri yuvarlak yakalı, uzun etekli, gömlek, bunların altına giydikleri ayaklarına kadar uzanan kalçadan lastikli dizlik ve iç zıbın denilen önden bele kadar arkadan da kalçayı örtecek şekilde bir iç giyimleri vardı.
Erkeklerinde iç giyimi kadınlarınkine benzerdi fakat yalnızca gömlek eteği kısa olurdu. Kadınlar dışarıya çıkacakları vakit önleri ve yanları yırtmaçlı, kolları uzun ve bol elbiseler giyerlerdi. Bunların üzerine de işlemeli bir kemer takılırdı. Ayrıca yine uzun, bel kısmından büzgülü koyu renkli olan bir başka sokak giysileri de vardı. Yeni gelinlerin bu elbiselerinin büzgülü olan kısımları süslü ( pul ve boncuk işlemeli) olurdu. Erkekler ise kemerli, dizlerine kadar bolca uzanan sonra ayak bileklerine kadar daralan, düğmeli külot pantolon veya şalvar giyerdi. İşlemeli, uzun kollu cepken, bele bağlanan bir poçu ve yün çoraplar giysilerini tamamlayan diğer unsurlardı. Kadınlarımız başlık olarak, altın ile süslenmiş yazmayla tutturulmuş başa geçirilen bir başlık kullanırdı. Bu başlıkla saç bir bütün oluştururdu. Erkekler ise başlarına pamuklu veya ipekli bir poçu bağlardı. Kadınlar aksesuar olarak, altın bilezik, yüzük, bele kadar sarkan kolye, altın inci karışımlı küpe, siyah eldiven ve içi aynalı sedefli çanta taşırdı. Kadınlar evde nalın dışarıda keçeli (kilitli) ponponlu sivri burunlu bir ayakkabı, bunların içine de yün ve kıl çorap giyerdi. Bunlardan başka evde mest de kullanılırdı. Erkekler daha çok kabaralı ve demirden yapılmış ayakkabı giyerdi. Ancak belirtilen bütün bu özellikler 1940 yıllara kadar devam edebilmiştir.
EL SANATLARI
Uşak Halısı : 16.yy.da uşak ve çevresinde yapılan halılarla Türk halı sanatının ikinci ve son parlak devri başlamıştır. Uşak halılarının madalyonlu ve yıldızlı olarak iki türlü halı tipi görülmektedir. Uşak halılarından en önemlilerinden biri olan madalyonlu halının boyu 10 metreye ulaşmaktadır. Bol sayıda kalmamış olan bu halılar 18.yy. ortalarına kadar devam etmiştir. Madalyonların yıldız şeklini almasından sonra yıldızlı Uşak halıları meydana gelmiştir. Avrupa’ daki müzelerde bu tip halılar çok sayıda saklanmaktadır. 16yy.sonlarında Uşak halılarının şöhreti bütün Avrupa’ya yayıldı. Asil aileler üzerlerinde kendi armaları işlenmiş Uşak halıları sipariş etmeye başlamışlardı.
Kilimcilik: Yöremizde tanınmış olan el sanatı Eşme Kilimleridir. Ancak diğer bölgelerimizde olduğu gibi Eşme Kilimleri de büyük bir değişikliğe uğramıştır. Geçmişte Eşme halkının kendi ihtiyaçları için yaptığı, bugün örnekleri camii ve mescitlerde bulunan eski kilimler, günümüzde evlerinde kullandıkları ve tüccar siparişleri ile ticari amaçla dokudukları kilimler karşılaştırıldığında, boya ve iplik kalitesi bakımından oldukça değişiklikler görülür. Eşme Kilimleri genel olarak, “ Altınbaş,Toplu-hürriyet-Albaş-Selvili Namazlağ olarak gruplandırılır. Ayrıca “ Gıcıklı dedikleri bir kilim türü de yapılmıştır. Her yıl mayıs sonunda Uluslar arası Eşme Kilim Kültür ve Sanat Festivali düzenlenmektedir.
Pamuk İpliği: Pamuk ipliği ( Kısa Elyaf) alanında başta Kaynak ve Erteks olmak üzere 16 işletme vardır Pamuk ve benzeri işletmeler ağırlıklı olarak open-end teknolojisiyle çalışmakta olup, kurulu OE, iğ sayısı 10.000’e kadar yaklaşmıştır. Yıllık üretim kapasitesi 18000 civarındadır. Genellikle 10/1-30/1 arası inceliklerde pamuk ipliği üretilmektedir.
Tekstil Terbiyesi : Pamuklu tekstil terbiyesi (kasar-boya-baskı apre) alanında dört kuruluş faaliyet göstermektedir. Yıllık işleme kapasitesi 50.000 metre civarındadır.
Yün ve Akrilik İplik Üretimi: Uşak’ta çok eski senelerden beri üretilen halının Hammaddesi yün ipliği, önceleri kirman, çıkrık ve elemle gibi basit el aletleri ve insan gücü ile imal edilmekteydi. Zamanla Avrupa’da sanayileşme hareketlerinin etkisiyle 1890-1895 yıllarında Yılancızade Kumpanyası, Hacıgedik ve Bacakloğlu Yün iplik ve mensucat fabrikaları kurulunca bu fabrikalar Uşak ve civarının uzun süre halı ipliği ihtiyacını karşılamıştır.
1950 yılından sonra Yılancıoğlu fabrikasının tasfiyesi ile burada bulunan makineler diğer iş sahipleri tarafından yeni iş yerlerine monte edilmiş, İstanbul’ dan ve yurt dışından makineler getirilmiş, yurt dışında çalışan işçilerin girişimlerinin de eklenmesiyle bu sanayi kolu hızlı bir gelişme göstermiştir. Yün ipliği ağırlıklı olarak ştrayhgarn tipi olup az miktarda kammgarn tipi üretim de yapılmaktadır. Uşak, ştrayhgarn yün iplikçiliği alanın da hayli gelişmiştir. Faaliyette bulunan 275 tarakla Avrupa’nın en büyük ştrayhgarn tarak makine parkına sahiptir. Bugün Uşak’ta yün ipliği imal eden 80 civarında iplik fabrikası mevcut olup, yıllık üretim kapasitesi 40.000 ton/yıl’dır. Yıllık kapasite kullanım oranı % 50’dir. Yarı kammgarn iplik üretimi ise 7 işletmede yapılmakta, bu iplikler akrilik, trikotaj ve halı ipliği olarak tüketilmektedir. Yıllık üretim 2.500 tondur.
Elyaf ve İplik Boya: Uşak’ta 41 adet işletmede elyaf ve iplik boya yapılmaktadır. Temel olarak yün ve akrilik boyaması uygulanmaktadır. Bu işletmelerden 16 adedi yalnız boya tesisi olup diğerleri entegre tesisleridir. Boyama çoğunlukla elyaf halindedir ve yılda 15.000 ton boyama yapılmaktadır.
Elyaf Açma: Elyaf açma işlemi genellikle penye telefi değerlendirme şeklindedir. Eskiden İtalya’ya ihraç edilen penye telefleri ( Konfeksiyon, kumaş artıkları ) son yıllarda yapılan yatırımlarla Uşak’ta değerlendirilmeye başlanmıştır.
Bu yöntemle hem elyaflar tekrar değerlendirilerek ekolojik açıdan yarar sağlanmakta, hem de dahilde işlenerek katma değer elde edilmektedir. Uşak’ta elyaf açma için kullanılan 100 adet garnet makinası vardır. Bu makinalarla yılda 15.000a Adet elyaf açılarak ekonomiye geri kazandırılmaktadır. Açma elyaflar ştrayhgarn ve OE.iplik işletmelerinde kullanılmaktadır.
Diğer Tekstil Ürünleri : İlimizde son yıllarda özellikle çorap üretimi alanında önemli yatırımlar yapılmaktadır. Bunun yanında ev tekstil üretimi(nevresim,çarşaf) konfeksiyon üretimi triko kazak üretimi, yuvarlak ve çözgülü örme kumaş üretimi sayılabilir.
MÜZİK KÜLTÜRÜ
Yöremize ait 40-50 civarında türkü söylenir bunlardan bazıları
a)Kiremitte Buzmusun
b)On yedi benli Şadiye
c)İndim nane biçmeye
d)Ormandan gel a cavırın kızı da ormandan
e)Ayşem Nerden Geliyon
f)Ekinler Ekilirken
(SALİH KILINÇ / HAZIRLAYAN)