Uşak Valisi Dr. Naci Aktaş’ta yayımladığı bir mesajla fabrikanın 98. Kuruluş yıldönümünü katladı.
Aktaş mesajında; “Türkiye'nin özel teşebbüsle kurulan ilk şeker fabrikası olmasıyla 17 Aralık 1926'dan beri ülkemizin sanayileşme hamlesinin öncülerinden olan Uşak Şeker Fabrikası'nın kuruluş yıl dönümünü kutluyor, başta Nuri Şeker olmak üzere ülkemize bu değerin kazandırılmasında emeği geçen tüm vatandaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyoruz” ifadelerini kullandı.
Nuri Şeker Uşak Şeker Fabrikası Nasıl Kuruldu?
Uşaklı halı tüccarlarından Celepzâde Abdullah Bey bir Avrupa gezisinde Almanya’da Uşak’ta ekilen çükündür diye anılan kırmızı pancardan başka bir çeşit pancarın bulunduğunu öğrenir. Bu tohumdan takriben 8-10 kg kadar Uşak’a getirir. Meraklı çiftçilere dağıtır. Molla Ömer Oğlu Nuri Bey de bir miktar tohum alarak Kalfa Köyü’ndeki tarlasına eker ve memnuniyet verici sonuçlar elde eder. Nuri Bey ürettiği pancardan Pekmez ve köpük helvası yapmayı başarır. Bu tarihte ülkenin hiçbir yerinde şeker bulma imkânı olmadığı için ürettiği tatlı çeşitlerini satarak kazanç elde eder.
Yumurta toplayarak ilk sermayesini elde etti
Nuri Şeker, bu tarihten itibaren Uşak’ta bir şeker fabrikası kurmayı amaç edinir ve Nuri şeker öncülüğünde 19 Nisan 1923 yılında Uşak Terakki Ziraat Türk A.Ş kurulur. Ortak olan köylülerden o dönemde para almak zor olduğundan para yerine Arpa, Buğday, Mısır, Tütün, Koyun hatta tavuk ve yumurta alınarak şirket ambarında toplanıp değer fiyatlarında satılarak ortakların hesaplarına işlenmiştir. Bu uğurda Nuri Şeker köy köy, gece gündüz gezerek köylüleri ikna edip şirket sermayesini 600 bin liraya yükseltir ve şeker fabrikası kurma fikrini anlatmak üzere Ankara’ya gider.
Başbakan Rauf Orbay, Tarım Bakanı Mehmet Sabri Toprak ve bazı hükümet yetkilileri ile görüşmeler yapar. Daha sonra Avrupa’daki şirketlerle görüşmeler yaparak fabrikanın yapılması için bir Çekoslovak firması ile anlaşma yapılır.
6 Kasım 1925’te temeli atılan Türkşeker Uşak Şeker Fabrikası, 17 Aralık 1926 Cuma günü işletmeye açılır. Açılış törenine bakanlar, milletvekilleri, valiler ve büyük bir halk topluluğu katılır. Hükümet adına İktisat Bakanı Rahmi Bey açılış kurdelasını keserek fabrikayı işletmeye açar. Nuri Bey, ilk çıkan şekerden 400 gramlık torbalar hazırlayıp Ankara’ya götürerek Atatürk, İsmet İnönü, bakanlar ve milletvekillerine dağıtır.*
Fabrika ilk açıldığı yılda bin 263 ton pancar işleyerek 114 ton kristal şeker üretmiştir. 1927 yılında 3 bin 664 çiftçi 15 bin 670 dekar pancar ekimi gerçekleştirmiştir.*
Kuruluş kapasitesi günlük 500 ton olan Türkşeker Nuri Şeker Uşak Şeker Fabrikası, günümüzde bin 800 ton günlük pancar işleme kapasitesine ulaşmıştır.
Yılda ortalama 120 gün şeker üretim faaliyetlerine devam eden fabrika, günde ortalama 250 ton yılda ise ortalama 30.000 ton şeker üretmektedir.
Fabrika, “Helal Gıda” ve “Gıda Güvenlik Sistemi Sertifikasyonu FSSC 22000” belgelerine sahiptir.
(Kaynak: Türk Şeker)
Nuri Şeker ve Atatürk
Uşak Şeker Fabrikası’nın kurucularından Nuri (Şeker)1 Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Uşak gezisini şöyle anlatır:
“Merasime iştirak etmek üzere Ankara’dan hükümet başkanımızın hanımları da gelmişti. O zaman Gazi’miz de bir Uşaklı hemşerimiz olan, Latife Hanım’la evli bulunuyordu. O da hanımını birlikte getirmişti. Türk Milletini yeni bir devreye ulaştıran bu tarihi yerde, törenden sonra uygun bir zamanda, hemen Gazi Paşa’nın yanına sokuldum. Türkiye’de bir şeker fabrikası kurabilmek için gerekli ve ihtiyaç gördüğüm çalışmamdan kısaca kendisine bahsettim.
Beni büyük bir dikkatle dinledi. Şeker fabrikası kurma fikir ve uğraşıma onun bu derece yakın bir ilgi göstereceğini asla aklıma getirmemiştim. Kendisine bono satılarak kurulacak fabrikaya hissedar olmasını istediğimi söyleyince elini cüzdanına attı. Yanında para olmadığını görünce, her zaman olduğu gibi o sırada da yanında bulunan başbakan İsmet Paşa’ya dönerek:
“Bir miktar hisse senedi alınız” dedi. O zaman işin ciddiyetini pekiyi anlamamış olacak ki, İsmet Paşa, 10 lira vererek ancak beş tane hisse senedi aldı. Bu hal beni çok düşündürmüş ve hatta ümitsizliğe düşürmüştü. Fakat bu ve buna benzer birçok sıkıntıların kamçıladığı ruhum gerçekten nasırlaşmıştı. Artık klasik olaylar bende hiçbir tesir yapmıyordu.
Latife Hanım’a “Ekmek elden su gölden geçiniyorsunuz” dedi
Daha sonra, trende bulunan Uşaklı hemşerimiz ve büyük kurtarıcımızın eşi Latife Hanım’ı görmeye gittim. Giriştiğim işler konusunda onu da aydınlattıktan sonra, bilhassa bir Uşaklı olarak, ona da bir miktar hisse senedi alması için ricada bulundum.
“Yanımda para bulundurmuyorum” diyerek, yataklı vagonun aşçısından aldığı elli lira ile 25 bono satın aldı. Bunun üzerine Latife Hanım’a yarı şaka yarı ciddi olarak:
“Gazi Paşa’nın da yanında para yoktu. Ekmek elden su gölden geçinip gidiyorsunuz galiba’” dedim.
KAYNAKLAR:
1 Nuri Şeker, Uşak Şeker Fabrikası kurucularından.
2 Erhan Aktaş, Atatürk ve Uşak, İstanbul 1981, s. 106–108
Atatürk ve Unutulmaz Anıları, Ahmet Gürel, Bülent Türker, Nisan 2009