Türk Tabipler Birliği ve tüm tabipler Odası tarafından yurt çapında eş zamanlı olarak yapılan basın açıklamasında; “Yurt dışına para için değil, daha iyi bir gelecek için gidiyoruz. Susmayacağız, korkmuyoruz ve hiçbir yere gitmiyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Uşak Tabipler Odası Başkanı Dr. Ahmet Çiftçi tarafından yapılan yazılı açıklamanın tam metni şöyle:
Susmuyoruz, Korkmuyoruz, Hiç Bir Yere Gitmiyoruz…
Ülkemizde evrensel hukuk ilkelerinin ve adaletin zerresinin de iktidar çevreleri tarafından bitirilmeye çalışıldığı bir dönemdeyiz. Kısa bir süre önce Yargıtay eliyle yapılan hukuk darbesi ile Anayasasızlaştırma sürecine yeniden hız kazandırılmıştır.
Tekrarlıyoruz, Her bir kurum ve birey için hayati olan anayasal hakların ilga edilmesi er ya da geç, öyle ya da böyle herkese kaybettirecektir.
Anayasayı tanımadığını açıkça ilan eden ve hukukun üstünlüğü ilkesini rafa kaldırmış olan iktidar çevrelerine ve bu karara karşı güçlü bir iradeyi birlikte kurmak için bu duruma karşı sesimizi yükseltmek ve dayanışmayı arttırmak bir zorunluluktur.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) bu topraklarda 70 yıldır hekimlerin örgütlü sesi, kolektif iradeyle sağlık alanında mücadele yürüten anayasal korunma altında kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütüdür. Türk Tabipleri Birliği, mücadele sahasının sürekli daraltılması çabalarına karşın hekim haklarının geniş ufkuyla bu kalıba sığmayacak boyutta bir mücadele örgütüdür. TTB bir hekim örgütü olduğu kadar aynı zamanda insana ve yaşama dair her alanda söz söyleyen bir demokratik mesleki kitle örgütüdür.
Temelleri 80 Darbesi sonrasında dayanan mevcut iktidar dönemiyle de resmileşen Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın getireceği yıkımlara dair yıllardır ifade ettiklerimiz bir bir ortaya çıkıyor. Tarih Sağlık Bakanlığını değil Sağlıkta Yıkım Programı’na karşı yürüttüğümüz uzun soluklu mücadeleyi doğruluyor.
Sağlık Bakanlığı yaşadığımız sorunlara karşı bu sorunları anlamaktan ve çözüm üretmekten uzaktır, günü kurtarmaya çalışan söylem ve uygulamalarla yaşadığımız sorunları derinleştiren bir tutum izlemektedir.
Piyasacı; halk sağlığını ve hekimleri/sağlık emekçilerini yok sayan, değersizleştiren sağlık politikalarının şiddeti daha çok artıracağını söyledik ve ne yazık ki bir tüketim nesnesine dönüştürülmemiz sonucunda sağlıkta şiddet nedeniyle birçok meslektaşımızı kaybettik, bir çok meslektaşımız fiziksel, sözel ve psikolojik şiddete maruz kaldı.
Niteliksel bir sağlık hizmetinden çekilen iktidar sağlığı sadece rakamlara indirgemiş durumda. 3-5 dakikada bir hasta bakmamızı istiyor. Onlar için övünülecek olan her yıl artan hasta sayısı, poliklinik sayısı, tetkik sayısı, BT sayısı, MR sayısı, kısaca sadece sayılar onlar için önemli olan…
Geçtiğimiz gün meclisteki sağlık bakanlığı bütçesi görüşmelerinde Sağlık Bakanı yurt dışına hekim göçü konusunda ellerindeki verilerin TTB verileri ile uyuşmadığını ve bu konuda TTB'den veri paylaşımı talebinde bulunduklarını belirtti. Sağlık Bakanlığı tarafından TTB’den konuya dair istenmiş bir bilgi mevcut değildir. Ayrıca Türk Tabipleri Birliği olarak her ay ve her yıl elimizdeki verileri şeffaflıkla kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Sayın Bakan bununla da kalmadı, bütçe görüşmelerinde kullandığı ifadeler ve yaptığı el hareketiyle izledikleri politikaları aklamaya, hekimleri ise paragözlükle suçlayarak toplumun gözünde hedef haline getirmeye çalıştı. Sağlıkta şiddetin ve hekim intiharlarının tırmandığı, umutsuzluğun ve geleceksizliğin derinleştiği, fakültelerde tıp kitaplarının yerini yabancı dil kitaplarının aldığı ülkemizde hekim göçünün Bakan tarafından indirgendiği yer UTANÇ vericidir.
Tüm bunlara karşı;
• Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın derhal terk edilmesini istiyoruz.
• Tüm sağlık birimlerinde şiddete karşı güvenli çalışma alanları istiyoruz.
• Hekim-hasta arasındaki ilişkileri bozacak söylemlerden ve hekim ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet içeren dilden vazgeçilmesini istiyoruz.
• Toplumu hastalıklardan koruyabildiğimiz; tüketim nesnesi değil, hak öznesi olduğumuz bir hekimliği var etmenin koşullarını istiyoruz.
• İdarecilerin liyakat temelli olmasını ve emekçiler tarafından demokratik olarak seçilmesini istiyoruz.
• Şehir hastanelerine aktarılan kaynakların koruyucu sağlık birimlerine aktarılmasını istiyoruz.
• İnsanca hekimlik yapabileceğimiz bir sağlık ortamını hep birlikte inşa edebilmek için tüm meslektaşlarımızı ortak mücadeleye davet ediyoruz.
TTB MERKEZ KONSEYİ ve TABİP ODALARI
(SALİH KILINÇ / HABER)