TÜPRAG Yönetim kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, Uşak Kışladağ altın madeninin 2011 yılından bu yana ülke ekonomisine yaklaşık 2 Milyar Dolar katkıda bulunduğunu ve şirket payının sadece yüzde 10 olduğunu açıkladı.
Durmuş Yılmaz’ın “TÜPRAG bir hayır kurumu değil. Merkez Bankası'na satılan altınların karşılığı olarak alınan Türk lirası ile ne yapıldı? Dövize çevrilerek yurtdışına mı aktarıldı? Sorularına ve diğer iddialarına cevap TÜPRAG Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz’dan geldi:
Yılmaz, açıklamalarında madenin kazancıyla ilgili şu bilgilere yer verdi:
KAMUOYU AÇIKLAMASI
Altın Madenciliği ve Tüprag Kışladağ Altın Madeni Hakkında Çeşitli Medya Kuruluşlarında Yer Alan İddialara İlişkin Doğrulama ve Bilgilendirme Metni.
Devlet Hakkı ve Diğer Ödemeler
3213 sayılı Maden Kanunu'nun 14. maddesine göre, devlet hakkı oranları madenin türüne ve piyasa koşullarına göre belirlenmektedir, dolayısıyla tek ve standart bir yüzdelik miktar söz konusu değildir. Özellikle altın, gümüş ve platin gibi madenler için devlet hakkı oranları, uluslararası piyasa fiyatlarına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Örneğin, altının ons fiyatı 1701-1800 $/ons aralığında olduğunda, devlet hakkı oranı %13,75 olarak uygulanmaktadır. Mevcut durumda ons altın 2.900 $ düzeyindedir ve devlet hakkı için %18,75’lik oran söz konusudur. Ülkemizde tesis yatırımı yapan maden şirketlerine tanınan %40 teşvik uygulaması ile bu oran nihai olarak %11,25 olarak gerçekleşmektedir. Ayrıca, 4 Eylül 2020 tarihli ve 31234 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile altın ve gümüş madenleri için belirlenen devlet hakkı oranlarının %25 artırımlı olarak uygulanmasına karar verilmiştir. Dolayısıyla, bu oranlar %2'nin çok üzerinde seyretmektedir. Ayrıca, madencilik şirketleri devlet hakkı dışında da ruhsat, orman, mera, emlak, çevre ve gümrük gibi çeşitli vergi ve bedeller ödeyerek ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır.
Altın Madencileri Derneğinden alınan bilgiler doğrultusunda, 2023 yılında Türkiye genelinde altın madeni üreticileri toplamda 3 milyar 800 milyon TL devlet hakkı ve 6 milyar 150 milyon TL kurumlar vergisi ve 550 milyon TL orman bedeli ödemiştir. 2024 yılı özelinde, Türkiye’de bir altın madeninin yaklaşık toplam satış gelirinin %25’i devlet hakkı, orman bedeli, diğer vergiler ve yasal yükümlülükler kapsamında kamuya aktarılmakta; %55’i personel maliyetleri de dahil olmak üzere işletme giderlerine tahsis edilmekte ve %10’u yatırım harcamalarına yönlendirilmektedir. Bu çerçevede, bir altın madeni şirketinin faaliyetlerinden elde ettiği toplam gelirin yalnızca yaklaşık %10’u net kazanç olarak şirket bünyesinde kalmaktadır. Dolayısıyla, bir işletme açısından altın madeninden elde edilen gelirin %90’ı ülke içinde kalmaktadır.
Kışladağ Altın Madeni özelinde de işletme kazancı %10 olup, bu kazanç Türkiye’de yeni maden projelerine yatırım yapmak amacıyla değerlendirilmiştir. Nitekim, bu kaynaklar kullanılarak 2011 yılında Efemçukuru Altın Madeni faaliyete geçirilmiştir. Böylece Tüprag, Türkiye’deki madencilik sektörüne ve ülke ekonomisine bugüne kadar toplam 2 milyar dolara ulaşan yatırım tutarı ile uzun vadeli katkı sağlamıştır. Ayrıca, Tüprag da tıpkı diğer maden işletmeleri gibi faaliyetleri kapsamında devlete çeşitli kalemlerde ödemeler yapmaktadır. Tüprag, sadece 2024 yılında 1.8 milyar TL devlet hakkı (Kışladağ için 1.1 milyar TL), 270 milyon TL orman bedeli (Kişladağ için 209 milyon TL) ve 1.5 milyar TL kurumlar vergisi (Kışladağ için 1.1 milyar TL) ödemesi ile ülke ekonomisine oldukça önemli bir katkı sunmuştur. Öyle ki, şirketimiz 2023 yılı vergilendirme döneminde açıklanan kurumlar vergisi llistesinde tüm Türkiye’de 63. sırada yer almıştır. Bu veriler, hem Tüprag’ın hem de altın madenciliği sektörünün ülke ekonomisine sağladığı doğrudan mali katkının önemli bir düzeyde olduğunu göstermektedir.
Cevher ve Üretim Miktarları
Türkiye'de altın madenciliği projeleri, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecine tabidir. Bu süreçte, maden sahasındaki cevherin miktarı ve kalitesi, detaylı jeolojik etütler ve sondaj çalışmalarıyla belirlenir. Elde edilen veriler, maden işletme projeleri, arama faaliyet raporları ve ÇED raporlarında ayrıntılı olarak sunulur ve ilgili kamu kurumları tarafından incelenir ve onaylanır. Dolayısıyla, cevher içindeki altın miktarı yalnızca şirket beyanlarına dayanmaz; bilimsel çalışmalar ve resmi denetimlerle doğrulanır.
Altın üretimi sırasında gerçekleştirilen analizler, Türkiye'deki akredite laboratuvarlarda yapılmaktadır. Üretilen altının miktarı ve kalitesi, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirli dönemlerde denetlenmekte; Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Taşlar Piyasasına (KMTP) aylık ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne (MAPEG) yıllık periyotlarda düzenli olarak raporlanmaktadır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, proje değerlendirmesinde bağımsız numune alımları ve analizler gerçekleştirerek proje verilerini doğrular. Türkiye'de altın madenciliği faaliyetleri, ulusal mevzuat ve uluslararası standartlara uygun olarak yürütülmekte; üretim süreçleri ve miktarları ilgili kamu kurumları tarafından düzenli olarak denetlenmektedir.
Kışladağ işletmesinde 2024 yılında 5.41 ton altın üretimi gerçekleştirilmiş olup, Uşak’taki işletmemizde bugüne kadar toplam üretilen altın yaklaşık 122 tondur. Tüprag tüm işletmeleriyle birlikte bugüne kadar yaklaşık 165 ton altın üretimi gerçekleştirmiştir.
Cari Açık
Türkiye'de altın üretimi yapan şirketler, ürettikleri külçe altını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na (TCMB) satma yükümlülüğüne sahiptir. TCMB, bu alımları Türk Lirası (TL) karşılığında gerçekleştirir ve böylece döviz rezervleri kullanılmaz. Türkiye, yıllık yaklaşık 200 ton altın tüketimiyle, bu talebin önemli bir kısmını ithalat yoluyla karşılamaktadır. Bu yüksek ithalat, cari açığın artmasına neden olan başlıca faktörlerden biridir. Yerli altın üretimi, ithalat ihtiyacını azaltarak cari açığın düşürülmesine katkı sağlar. Türkiye'de üretilen dore altın, yurt içinde rafine edilip TCMB tarafından satın alındığından, cari açığa neden olmak bir kenara, aksine döviz çıkışı engellenir ve döviz rezervleri korunur.
Yerel Kalkınma
Türkiye’de madencilik sektörü yalnızca üretimle sınırlı kalmayıp, yerel istihdamı artırarak, bölgesel ticareti canlandırarak ve kırsal kalkınmaya destek olarak büyük bir ekonomik değer yaratmaktadır. Tüprag, faaliyet gösterdiği Uşak’ta doğrudan istihdam sağladığı çalışanlarının %85’ini bölgeden temin etmektedir. Bu, sadece şirketin değil, bölgenin ekonomik sürdürülebilirliği açısından da büyük bir kazanımdır. Yörede yaşayan yüzlerce insan, Tüprag’ın yarattığı istihdam sayesinde ekonomik güvenceye kavuşmuştur.
Tüprag, Kışladağ Altın Madeni için gerekli olan yıllık toplam mal ve hizmet alımının %54’ünü yerel tedarik süreci kapsamında bölgedeki işletmelerden sağlamaktadır. Bölgedeki birçok küçük ve orta ölçekli işletme Kışladağ Altın Madeni’ne mal ve hizmet sağlayarak yeni istihdam yaratmakta ve bölgesel ekonominin güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Tüprag, yalnızca ulusal ya da yerel ekonomik katkılarıyla değil, sosyal sorumluluk projeleriyle de bölgenin kalkınmasına destek vermektedir. Çevre köylerin refah seviyesini yükseltmek ve kırsal yapıyı güçlendirmek amacıyla bugüne kadar yaklaşık 30 milyon doların üzerinde sosyal yatırım gerçekleştirmiştir. Eğitim, sağlık, altyapı ve tarımsal kalkınma projeleriyle bölgedeki yaşam standartlarını yükseltmeye yönelik birçok sürdürülebilir projeye öncülük edilmiştir.