İşte bu sürgünün öyküsünü de yine Uşak Tarihi Araştırmacısı Ömer Aşçı araştırdı ve yazdı.
27 Nisan 1919
Osmanlı son dönemine damga vuran İttihat ve Terakki Partisi Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra kendini feshederek, Teceddüt Fırkası ’na dönüşmüştür. Talat, Enver ve Cemal Paşalar bir Alman gemisiyle yurt dışına kaçmıştır. Kamuoyu yenilginin sebebi olarak gördüğü İttihat ve Terakki hükûmetlerinden hesap sorulması beklemektedir. İktidara gelen Damat Ferit Paşa Hükümeti tarafından 8 Mart 1919’da çıkarılan yeni bir kararnâme ile Divan-ı Harb-i Örfi/Yüksek Askeri Mahkeme kurulmuştur. İttihatçıların “burunlarının kırılması” gerektiğini söyleyen çok sayıda Hürriyet ve İtilâf partizanı iktidarı ele geçirmek için de sabırsızlanmaktadır. İttihat ve Terakki Cemiyeti mensuplarına yönelik olarak “Ermeni tehciri”, “katl”, “karaborsacılık yapma”, “ Ermeni mallarını alma” veya sadece “İttihatçılıkla malum olma” gibi iddialarla bir tutuklama furyası başlatılmıştır. Tutuklanarak Divan-ı Harb-i Örfi/Yüksek Askeri Mahkeme’sinde yargılananların arasında Osmanlı Meclisi Mebusan’ında Eski Saruhan/Manisa Mebusu Serezli Ali Haydar Bey’de vardır. Ve Divan-ı Harb-i Örfi/Yüksek Askeri Mahkeme’si Serezli Ali Haydar Bey’in Uşak Kazası ’nda ikamete mecbur tutularak sürgün edilmesine karar vermiştir. Dahiliye Nezareti tarafından 27 Nisan 1919 günü sürgün kararının incelenmesi amacıyla dosyası Divan-ı Harb-i Örfi ’ye gönderilmiştir. Dahiliye Nezareti Emniyeti Umumiye Müdüriyeti sürgün kararının incelenmesi kararıyla ilgili 27 Nisan 1919 günü gönderdiği şifre telgrafta şöyle demektedir ;
İttihat ve Terakki taraftarlarından olup Manisa'da ikameti mahzurlu görülüp Uşak'ta ikamete mecbur tutulan Manisa sabık mebusu Haydar Bey hakkında tahkikat icrasıyla evrakının Divan-ı Harbe tevdii uygun görülmüştür.
Saruhan Bidayet Mahkemesi Ceza Dairesi Reisi Mehmed Emin Efendi'nin oğlu Haydar Bey, 1872 yılında Serez’de doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Manisa’da tamamladıktan sonra yüksek öğrenimini İstanbul Hukuk Fakültesi’nde tamamlamıştır. Bir süre Hâkimlik ve Ceza Mahkemesi Başkanlığı yapmıştır. II. Meşrutiyetin ilanından sonra İttihat ve Terakki Fırkası ’nda politikaya girerek Osmanlı Mebussan Meclisi’nin I. Dönemi için 17 Ekim 1908 tarihinde yapılan seçimlerde 147 oy alarak Saruhan Livası ’ndan milletvekili olmuştur. 1911 yılı mart ayı sonlarında İttihat ve Terakki Cemiyeti/Partisi içinde ortaya çıkan muhalif Hizbi Cedid(Yeni Grup)'e karşı Hizb-i Kadim(Kadim Grup)içinde yer almıştır. Haydar Bey, Mebussan Meclisi’nde, Maarif Encümeni Mazbata Muharrirliği, Maarif Encümeni Sözcülüğü, Dâhilî Nizamname Komisyonu Kâtipliği, Adliye Encümeni Kâtipliği görevlerinde de bulunmuştur. Haydar Bey, II. ve III. devrede de mebusluk görevini sürdürmüştür 8 Mart 1919’da kurulan Divan-ı Harb-i Örfi/Yüksek Askeri Mahkeme’de yargılanarak Uşak Kazası ‘nda sürgün cezasına çarptırılmıştır. Burada dava vekili/avukat olarak çalışarak geçimini temin etmiştir. Uşak’ta ikamete memur edilen İttihat ve Terakki Partisi Eski Manisa Mebusu Haydar Bey hakkında Kütahya Mutasarrıflığı 2 Haziran 1919 günü Dahiliye Nezareti'ni bilgilendirmiştir. Manisa'ya dönmek isteyen Haydar Bey hakkındaki 19 Temmuz 1919 tarihli Dahiliye Nezareti'nin görüşü; Eski Manisa Mebusu Haydar Bey'in fesat ehlinden olduğu, Manisa’nın işgal altında olması nedeniyle geri dönüşünün uygun olmadığı ve ancak arzu ettiği takdirde liva haricinde diğer bir kazaya gitmekte serbest bırakılmasında beis olmadığı Aydın Valiliği’nden bildirildiği ifade edilmektedir.