Ölüm olayının hemen ardından ölen kişinin çenesi bağlanır ve gözleri yumulur.Daha sonra ölü soyularak ince bir örtü ile örtülür.Çeşitli dualar okunur. Duadan sonra ölüye şişmemesi için karnının üzerine demirden yapılmış bir eşya konulur ve elleri iki yanlarına uzatılır.Ölü yıkanıncaya kadar yanında Kuran okumak mekruhtur.
Ölünün gömülme hazırlıkları vakit geçirmeden yapılır.Ölü temiz bir koku ile kokulandırılmış ve tütsülenmiş bir teneşir üzerine konulur.Sonra avret yerleri örtülür ve abdest aldırılır.Üzerine sabunlu su dökülerek başı ve yüzü yıkandıktan sonra sol yanına çevrilir.İlk önce sağ yanı yıkanır daha sonrada sağ tarafına çevrilerek sol tarafı aynı şekilde yıkanır.Bütün bunların ardından bir havlu veya bezle kurulanarak ölü kefene sarılır.
Cenaze götürülürken tabutu dört kişinin omuzlaması sünnettir.Tabutu ne kadar çok kişi taşırsa ölen kişiye o kadar çok sevap yazılacağına inanılır.Mezara varıldığında kabir yarım adam boyu veya göğse varılacak derinlikte kazılır.
Kıble yönüne lahit yapılarak ölü kıble yönünde içine konulur. Sonra kefenin düğümü çözülür.Kerpiç ile lahtin üstü kapatılır ve kamışlarla örtülür.Sonra da kabrin üzerine toprak atılarak deve hörgücü gibi tümsek yapılır.Kimileri ölünün çok değer verdiği eşyasını (eşarp,şapka vb.)mezarının başına koyar.
ÖLÜ KİŞİNİN ÇENESİ NİÇİN BAĞLANIR?
Öldükten sonra ölünün çenesi çekilir bir bez yardımıyla kafasına bağlanır. Sebebi ise su kaybı nedeniyle morarmanın önüne geçmektir.
Bir diğer sebebi de kişi öldükten sonra ağzına haşerat girmesin diye alt ve üst çenesi kapalı bir şekilde bir bezle başının üzerinden geçirilerek bağlanır.
Ayrıca, öldükten sonra ayak baş parmakları da bağlanır.
Bunu yaparken ise şu dua okunur: "Allah'ın ismiyle ve Rasûlullah'ın milleti (dini) üzerinde olsun.
Allah'ım, onun işini kolaylaştır, bundan sonrasını ona kolay eyle, onu seni görmekle mutlu eyle.
Dünyadan kendisi için çıkanı, kendisinin çıktığı şeylerden hayırlı eyle."