Çakaloz Caminin Karakteristik Özellikleri
Çakaloz Cami mimari özellikleri ve tarihi geçmişiyle Uşak Şehrinin kentsel dokusunda önemli bir yer işgal eder. Uşak Şehrinin yaklaşık son 300 yıllına şahitlik etmiş abidevi bir yapıdır.
Çakaloz Cami Uşak Camileri içerisinde, dış cephe bezemelerinde ve mimarisinde Avrupa kökenli Barok ve Rokoko sanatı özellikleri taşıyan tek dini yapıdır. Zengin süsleme unsurlarıyla mimari olarak kesif bir ihtişam sunmaktadır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Uşak Müftülüğü, Çakaloz Cami yanında bulunan ahşap bir yapıda hizmet vermiştir.
Çakaloz Cami Yapılış Tarihi Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Çakaloz Caminin yapım tarihi bilinmemektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2015 yılında hayata geçirilen resmi web sitesi Türkiye Kültür Portalı; Çakaloz Cami’nin yapım tarihini 1884 yılı olarak gösterir.
Ama arşivler Çakaloz Caminin gerçek yapılış tarihinin 1884 yılı olmadığını söylemektedir.
Osmanlı Arşiv evrakında ilk olarak bu caminin ismi “Hacı Veli Mescidi” olarak anılmaktadır. Lakin yapım tarihi meçhuldür.
1732 yılında Çakalozzade Hacı Ali Ağa tarafından minare yaptırılıp minber konulmasıyla cami hüvviyeti kazanmıştır. Bu tarihten sonra Çakaloz Cami namıyla anılmaya başlanmıştır.
Çakaloz cami hakkında Osmanlı Arşivinde bulunan en eski belge Rebiyülevvel 1145 (Ağustos/Eylül 1732) tarihlidir. Vakıflar Genel Müdürlüğü 1124. Arşivi Defterinde 86 numaralı evraka dayanarak 18.yüzyılda yapıldığını tahmin edebiliriz.
Uşak Üniversitesi İletişim Fakütesi Dekanı M.Murat Öntuğ “Osmanlı Dönemi Uşak’taki Dini Yapılar: Camiler ve Mescitler” isimli makalesinde bu evrakı günümüz Türkçe’sine şöyle çevirir;
“Sabah Mahallesi’nde ve kurbinde(yakınında) cami olmamakla(mescit) mahalle-i mezburede(adı geçen mahallede) Hacı Veli bina eylediği mescidi (Çakalozzade) Hacı Ali Ağa malından tevsi( caminin genişletilmesi)’ edip minber vaz’ından Kadısı Hacı Osman arzıyla emr-i inayet(iyileştirilmesi için verilen emir) edildi. Rebiyülevvel 1145 (Miladi Ağustos/Eylül 1732)”
Çakaloz Caminin Zarar Gördüğü Doğal Afetler
1867 Uşak Yangını;Çakaloz Cami, 1867 yangınında tamamen yanmıştır. Yeniden inşaası için Sabah Mahallesi Şirketi Hayriyesi tarafından inşaatına başlanılarak 1869 yılında bitirildi. Uşak’ta 1867 yılında çıkan yangin hakkında bilgilerimiz son derece sınırlıdır. Rivayete göre bu yangında bütün şehir kül olmuştur.
1894 Uşak Yangını(Koca Yangın); Uşak Şehir Merkezi 1894 yılında emsalsiz bir yangınla büyük bir yıkıma uğradı. Yangın sonrasında tamamen yanan Çakaloz Cami ; Sabah Mahallesi Şirketi Hayriye’ si tarafından yeniden yaptırılmıştır. Bu yangın Uşak kent merkezinde o kadar büyük bir hasar bıraktı ki üzerinden onca sene geçmesine rağmen hala büyüklerimiz tarafından “Koca Yangın” namıyla rivayet edilir.( Haşim Tümer, Uşak Tarihi, İstanbul, 1971, s.l92)
1898 Uşak Yangını; Çakaloz Caminin hasar gördüğü hakkında bir bilgimiz yoktur. Uşak kasabasında 11 mahalle, 16 cami, 14 mescit, 6 türbe, 11 medrese, 2 kilise,11 han, 5 hamam, 117 un değirmeni, kilim ve halı iplerini boyamak için 20 boyahane, 15 debbağhane, 4 iptidai, 8 sıbyan mektebinin bulunması yangının şehrin fiziki yapısı üzerinde yaptığı olumsuz etkinin izlerinin kısa sürede telafi edildiğini göstermesi bakımından önemlidir.(1316 tarihli Hüdavendigar Vilayeti Salnamesi, s.3S7.)
1922 Uşak Yunan Yangını; Bu yangında Çakaloz Cami ve içinde bulunduğu Kurtuluş Mahallesi’ nin yarısının, Hamidiye Mahallesi’ nin tamamının, Sarayaltı Mahallesi’ nin ve Durak Mahallesi’ nin tamamının yandığı rivayet edilir. Çakaloz Cami, bu yangın sonrasında, Sabah Mahallesi Şirketi Hayriye’ si tarafından yeniden yaptırılmıştır.(Sadiye Tutsak, Cumhuriyet’in ilk Yıllarında Uşak 1923–1933), Uşak Belediyesi Kültür Yayınları Dizisi No:2, İzmir 1998)
Çakaloz Cami İsminin Kaynağı ve Çakalozzade Ailesinin Kökeni
Bu konuyla ilgili bilgiler Uşak’ın eski öğretmenlerinden Haşim Tümer tarafından nakledilir;
Bu güzel camiye Çakaloz isminin tevcih nedenini çok soruşturduk ve şu sonuca vardık: Uşak’ta Çakalozlar namıyla tanınan kadim bir aile vardır.
Çakaloz Ailesinin dip dedeleri; bir rivayete göre Kayseri, bir diğer rivayete göre Konya’dan Uşak’a gelip yerleşmiştir.
Bu ailenin ikamet yeri en çok Sabah Mahallesi yani bu cami muhitidir.
Dip dede Ali Efendi ve halefleri “Hoca” ve “Efendi” sıfatlı kişilerdi. Çoğu cami çevresinde çocuk okutmuşlar ve manevi irşadda bulunmuşlardır.
Bu ailenin şüphesiz cami yapılmasında gayretleri ve hizmetleri olmuştur.
İşte bu zevatın bu çaptaki itibarlı kişilikleri münasebetiyle bu camiye Çakaloz ismi verilmiştir.
Haşim Tümer, Uşak Tarihi, İstanbul, 1971, s.202
Kayseri şehrinin Melikgazi Belediyesi sınırları içinde Düvenönü semtinin batı tarafı tarihi kayıtlarda “Çakaloz Mahallesi”olarak geçmektedir.
Ayrıca Kayseri ili Melikgazi ilçesi Emirağa mahallesi Nazım Bey Caddesi’nde “Çakaloz/Çakalız Cami” ve Çakaloz/Oduncu Çeşmesi” ismiyle anılan yapılar bulunmaktadır.
Uşaklı Çakaloz Ailesinin Kayseri kökenli olması bu veriler ışığında daha akla yatkın görünmektedir.
Çakaloz Ne Demek?
Çakaloz ; Osmanlı Ordusu’nun Savunma Sanayinde önemli bir yer işgal eden “Ateşli Top Teknolojisi Terminoloji”sine ait bir kelimedir.
Çakaloz; Osmanlı Ordusu’nda küçük toplar sınıfında bir top çeşididir. Osmanlı kaynaklarında şakaloz, şakloz, şakolos, şakalos, şakulos, şakulus, sakolos, sakalos, çakaloz, çakalos, çakanoz diye anılır.
Macarca”Szakállas puska/El topu” kelimesinden gelmektedir. Kancalı tüfek de denen bu silahı Osmanlılar kundağa yerleştirmişlerdi.
Pırankı denen toptan küçük, Şahi Zarbazen denen toptan büyüktür. Kaz yumurtası büyüklüğünde gülle atabilen ve 30 (38,5 kg) okka ağırlığında olan bir toptur.
Dökme demirden yapılıp hem kalelerde hem gemilerde kullanılmaktaydı. Parça tesirli olması nedeniyle savunma odaklı kullanılmıştır.
Bunlar gerçekten çok küçük antipersonel silâhlardır.
Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
Çakaloz;Osmanlı Ordusu' nda küçük toplar sınıfında bir top çeşididir.
Restorasyon Süreci
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1981 yılında eski eser onarım programına alınmış ve o tarihten itibaren çeşitli çalışmalar yapılmıştır.
24.06.1983 tarihinde tescil kararı alınıp caminin rölöve ölçüleri alınmış, rölöve projeleri, fotoğrafları hazırlanmış ve restorasyon çalışmaları başlamıştır.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1981’de başlayan onarım çalışmaları 1982’de tamamlanmıştır.
Son olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 11.04.2014 tarihinde restorasyon kararı alınarak 2016 yılında tamamlanmıştır.
Mimari Üslup Açısından Çakaloz Cami Tahlili
Çakaloz Caminin günümüzdeki görünümünü, eski camiinin “1922 Uşak Yunan Yangını” sonrasında yapılan tamiratıyla edinmiştir.
2016 yılında yapılan restorasyonla son halini almıştır. Mimari açıdan Avrupa kökenli Barok ve Rokoko sanatı özellikleri taşımaktadır.
18.yüzyıl dan itibaren Osmanlı imparatorluğunun bezeme ve mimarisine Batılı üsluplar hakim olmaya başlar. Bu alanda klasik Osmanlı motiflerinin yerini Barok, rokoko… vb. akımlar almışlardır.
İç ve dış görünüşlerde barok üslubu kullanılan Camilere örnek olarak da İstanbul Laleli, Nuruosmaniye Camileri, Söke Hacı Ziya Bey Camini verebiliriz.
Kütle biçimlenişinde en önemli özelliği mihrap tarafındaki apsis gibi dört köşe çıkıntı oluşturan örneklere gelince Gülşehir Karavezir Camii, Kütahya Hisar Camii ,İstanbul Laleli Cami, Uşak Çakaloz Camii sayılabilir.
Çakaloz Cami; dıştan 12.63 x 15.00 m. boyutlarında kareye yakın dikdörtgen planlı kırma çatılı bir yapıdır. Caminin dış duvarları yonu taşı kaplamadır ve taş silmelerle sona ermektedir.
Saçak altında ki barok profilli kemerli silmeler ve alt başlıklar üzerine oturan kolonlar gayet süslü üst başlıklarla sona ermektedirler.
1,15 x 2,60 m boyutunda dikdörtgen 4 adet alt pencere vardır. Bu pencereler dikdörtgen kesitli, yivli sövelerle çevrelenmektedir. Üst pencerelere gelince, bunlar 1.10 x 2.80 m. boyutunda ve kemerlidir. Alt pencerelerde olduğu gibi yivli taş söveleri vardır. Kemerin kilit taşı yaprak motiflidir.
Kolon başlarında ve barok profilli kemer silmelerinin üst köşelerinde barok tarzı kabartma bitkisel motifler bulunur.
Mücella KAYADEMİR / Ruhi AYDIN , “Uşak Çakaloz Camii”, Rölöve ve Restorasyon Dergisi, sayı 5, 1983
Çakaloz Cami Mektebi
Uşak Şeriyye Sicilleri’ nde ki tereke kayıtlarında, iki odalı tahtani konutlara da tesadüf edilmektedir.
Nitekim Uşak kasabasının Sabah Mahallesi’ndeki bir ev, tek katlı ve iki odalı olup ayrıca bir de avlusu vardı.
Bu iki odalı tahtani evin, iki tarafında Çakaloz Camisi ve Mektebi bulunmaktadır. Diğer bir tarafında Tatarlıoğlu’ nun hanesi, bir tarafında da yol bulunmaktaydı.
II. Abdülhamit Dönemi’nde Konut İnşasında Bürokratik Süreç ve Uşak’ta Konut Kültürü-Sadiye TUTSAK, Biray ÇAKMAK
Çakaloz Caminin son cemaat mahallinden cami harimine 1.45 x 3.00 m. boyutunda kemerli bir kapı ile girilmektedir. Bu kapının her iki yanında yivli sütunceler yer almaktadır. Sütunceler alt başlıklar üzerinde oturmakta ve gayet süslü üst başlıklarla sona ermektedir.
Çakaloz Caminin Yunan İşgali sonrası yapılan tamiratında son cemaat yeri yoktu. Ancak ilk inşası sırasında kademe taşları konarak gelecekteki yapıma imkân hazırlanmış halde idi.
Şimdiki mahalle halkı, camiin bugünkü tavan çatısını yıkıp eski kubbeli şeklini ihyâ ve son cemaat yerini inşâ etmek için geçirdiğimiz on yıl içinde Vakıflar İdaresine başvurdu. Mühendisler gelip baktı, fakat İdarenin yardımı olmadığından kaldı. Halk, bu teşebbüste topladığı para ile son cemaat yerini olsun yaptırmağı düşündü. Teşebbüsünü o istikamete çevirdi. Cami bünyesinin Mimarî hususiyetine uygun tarz da kubbeli olarak bir güzel son cemaat yeri vücuda getirdi. Bu ilâve tesis, Ulu Caminin sonradan yapılan dış cemaat yeri ilâvesine benzedi. Avlusu plakalanarak şadırvan yapıldı. Dış kenar duvarlar yenilendi. Üs tüne demir parmaklıklar takıldı. Kuytu yer abdestlik olarak tertiplendi. Duvar kenarlarına çiçeklik tarhları yapıldı. Bu hali ile camiin inşasındaki güzellik korundu. Bu son tamirat, rahmetli Şerif Ağaoğlu ve Nuri Akçay öncülükleri ile yapılmış halk himmeti eseridir.
Çakaloz Camiinin büyük salonuna giriş kapısı cephesi de apayrı güzelliktedir. Camiye girecek mümini evvelâ bu kapının motifleri karşılar. Bu cepheye bir mihrap güzelliği ve emeği verilmiştir. Taşlar usta bir sanatkârın ince hevesi ile işlenmiş, yerli yerine yerleştirilip nefis, şık bir kapı süsü manzumesi yaratılmıştır. Çok süslü olan kapı işlemeleri üzerine bir tuğra içine şu isimler yerleştirilmiştir: (Muhammet, Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Hasan, Hüseyin) Tuğranın sağ madalyonu içine: (Allah, Celle Celâlühü) ve yanına ( Fatımatüz Zehra) kelime ve isimleri itina ile sığıştırılıp yazılmıştır. Bu suretle Camiye giriş kapısı cephesinde resim ve işleme sanatlarının sarmaşmasından doğma bir güzel kompozisyon vücuda getirilmiştir.
Haşim Tümer, Uşak Tarihi, İstanbul, 1971, s.202-203
(ÖMER AŞÇI / ARAŞTIRMA)
(SALİH KILINÇ / HABER)