Uşak'ta görev yapan hekimler ve sağlık çalışanları, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki göstermek amacıyla, 35. kez "sessiz yürüyüş" düzenledi. Aile Hekimi Dr. Musa Öz, yaptığı basın açıklamada yaptığı açıklamada şunları dile getirdi: “Bizler çalışırken önlüklerimizin sararmasını beklerken, kana boyanarak kıpkırmızı olan hekimleriz. Hastalarımızı tedavi etmek için gece gündüz demeden çalışırken, artık bizler de ölüyoruz. Her bombada, her saldırıda birer birer ölüyoruz. Fakat hekimler olarak farkındayız ki hastalıklı zihinler hala yaşıyor. Çocuk demiyor, yaşlı demiyor kadın demiyor sadece ve sadece katlediyor.

B sınıfı ehliyet sahipleri dikkat! Yeni dönem başlıyor... B sınıfı ehliyet sahipleri dikkat! Yeni dönem başlıyor...

Musa Öz

Yattığımız yerler yatak değil de diken olduğundan beridir buradayız. Bütün kimliklerden öte insan olan kardeşlerimiz için kıyamdayız. Elimizden gelenin en iyisini yapmak için var gücümüzle uğraşıyor ve gönlümüzde Filistin’e müstesna bir köşe ayırıyoruz. Tamı tamına 280 gündür, insaftan nasibini almamış bir topluluğun yaptığı, delice vahşeti iliklerimizde hissediyoruz. 

Uşak Yürüyüş-1

Vahşi İsrail, Gazze’de tıbbi malzemelerin teminini ve sağlık hizmetinin sunumu engelliyor, hastaneleri ya bombalıyor ya da çevresini kuşatıp hastaları ölüme terk ediyor, küvözdeki bebekleri bile hastanenin elektriğini kesilerek ölüme mecbur bırakıyor. Bugün sizlere daha fazla şehit rakamları ile değil şehit hikâyeleri ile sesleniyoruz, çünkü insanlığımız sayıların tarif edebileceğinden çok daha derin kayıplar vermektedir. Bugün sizlere, yaralılara şifa dağıtmak için aralıksız çalıştığı bir haftanın sonunda, uyumak için yastığa başını koyduktan sonra evine isabet eden bomba ile emanetini teslim eden doktor baba olarak, çocuğunun saldırılarda ağır yaralandığını, kızı hastaneye getirildiği zaman görüp sedyenin arkasından çaresizce koşan doktor anne olarak, torununun cesedini çadırlarda görünce teşhis edebilen, yorgunluktan bitap düşmüş sağlık çalışanı dede olarak sesleniyoruz. Bugün sizlere, yaralarını saramadığımız meslektaşlarımızın yaralarını dile getirmek adına buradayız. Çünkü onlar emanetini teslim edip bu emaneti hepimizin ellerine, diline, yüreğine bırakarak aramızdan ayrıldı ve yaradana kavuştu. Biz Gazze’yi unutmadığımız, unutturmadığımızda, imkan olursa; gemilerle kardeşlerimizin yardımına koştuğumuzda, imkan ve şartlar müsait olmadığında;  Eylem ile yüreğimizdeki ateşi diri tuttuğumuzda, zulmedenlerin hangi akıbete uğrayacaklarını haykırdığımızda, dua ile Allah’tan yardım, sabır ve metanet dilediğimizde, boykotu gevşetmediğimizde, alışkanlık haline getirdiğimizde sevinen mazlumlar olacaktır." dedi.

Muhabir: Ece Yıldırım