Buyursunlar gelsinler. Başımızın üzerinde yerleri var. Ama kazın ayağı pek de öyle değil. Tv 8 Kanalının sahibi Acun Ilıcalı uyanık bir insan. Nasıl para kazanılacağını iyi bilir. Genç yaşta boşuna mı tv kanal sahibi, İngiltere’de futbol takımı sahibi oldu? Adam işi biliyor.
Kaynaklarım bana, Uşak’a gelecek “Mastercheff Yemek Programı için Uşak Belediyesi bütçesinden rakamla 3,500.000 TL, yazıyla üç buçuk milyon TL para ayrıldığını söyledi.
Uşaklının cebinden toplanan 3,5 milyon TL, Uşak’a çekilecek birkaç saatlik program için. Peki bu program için Uşaklının bu kadar parası gidecekte karşılığında ne gelecek?
Uşak tanıtılacak, programda Uşak tarhanasını, döndürmesini, ebem köftesini gören koşa koşa bunları yemeye Uşak’a mı gelecek?
Temmuz ayında yapılan tarhana festivaline de bildiğim kadarıyla 10,5 milyon TL para harcandı. Uşak’a ne faydası oldu? Cevap; kocaman bir hiç. Kimse Uşak’a tarhana içmeye gelmedi. Sadece Uşak’taki tarhana imalatçıları ürünlerine okkalı bir zam yaptı. O kadar.
Birde Halk TV ve program yapımcısı Serhan Asker ve Halk Tv köşe oldu. Uşak ve Uşaklı avcunu yaladı o kadar.
Şimdi anladınız mı Uşak Belediye Başkanı Sayın Özkan Yalım’ın seçilir seçilmez yerel basına neden düşman olduğunu, “Benden önce AKP’li başkanlar zamanında yerel basın belediyeden 6 milyon TL almış. Ben Uşaklının parasını çarçur ettirmem” yalanına neden sarıldığını.
Koltuğa oturur oturmaz tüm Uşak basınına düşman olan ve selam bile vermekten kaçınan Sayın Yalım, o yerel basının itibarını aşağılamak için uydurduğu “Belediyeden 6 milyon TL aldılar” safsatasını şimdi kendisi el alemin gazetecilerine vererek gerçeğe dönüştürüyor.
Acun Ilıca’ya 3,5 Milyon TL, Sayın Özkan Yalım başkanlık koltuğuna oturduktan sonra benim bildiğim 3 kez gelen Serhan Asker ve Halk Tv ekibine de her seferinde birer milyon verse eder 3 milyon TL.
AKP’li iki Uşak Belediye Başkanı Sayın Nurullah Cahan ve Sayın Mehmet Çakın’ın 10 yılda gazetecilere verdiğini iddia ettiği 6 milyon TL’yi Sayın Yalım 6 ayda el alemin gazetecilerine vermiş.
Boşuna mı diyorum; “Uşaklının parası deniz, yemeyen keriz” diye
Sayın Yalım’ın Uşak yerel basınına niçin düşman olduğunu da çözmüş bulunuyorum. Yalım’dan çuvalla para alan el alemin gazetecisi, Yalım’a, “Bu yoğurdun bolluğu nereden geliyor?” diye sormaz, soramaz. Çuvalla parayı kaparsa “Başkanım sen aslansın kaplansın” diye yağlar ballar.
Sorarsa ancak Uşak’ın yerel basını sorar. Onun için de Yalım, yerel basını Uşak Belediyesi’nden elinden geldiğince uzak tutmaya çalışıyor. Yerel basın düşmanlığı buradan kaynaklanıyor.
Şimdi, 36 yıllık gazeteci olarak çok şükür emekli maaşımdan başak devlet tasından bir yudum su içmişliğim yok. Zaten fatura falan kesemediğim için kimse de bana para falan ödeyemez. Basın ve para işini şahsım için açmadım.
Sayın Yalım’ın uşak basının haysiyet cellatlığına soyunmasına tepki olarak bunları yazdım. Ben sadece mesleğimin haysiyeti ve onurunu düşünürüm. (Bu arada tekrar belirteyim. Sayın Yalım’dan önceki başkanlar zamanında basına verilen paraların aslan payını da ATV, A haber, Yeni Asır, Yeni Şafak ve Sabah, İnternet Haber gibi iktidara yakın ulusal gazeteler aldı)
Uşak ve Uşaklının önünde Nuri Bilge ceylan filmleri gibi hiç bitmeyecek sandığım bir 4,5 yıl görünüyor. Allah yardımcımız olsun.
