Bu yazımda tasarruf tedbirleri paketinin ilimiz üzerindeki izdüşümlerini irdelemek istedim. Yasa yürürlüğe girer girmez Can Valim Sayın Dr. Turan Ergün, tüm daire müdürleri ve Uşak yöneticileriyle bu konuda geniş çaplı toplantılar yaptı. Bu toplantılar sonrası, kurumlar aralarında toplanarak neler yapacağını görüştü.
Son aldığım bilgilere göre; Uşak’ta kamu kurumlarının tasarruf tedbirlerine uyup uymadığını denetlemekle Uşak’ın genç, dinamik ve çalışkan Vali yardımcısı Sayın Dr. Olgun Öner görevlendirildi.
Tasarruf tedbirleri paketine uyulması konusunda Uşak kamusunda samimi bir hava ve iyi niyetli bir gayret gördüğümü söyleyebilirim. Ancak size bir şey söyleyeyim mi? Bütün iyi niyete ve gayret rağmen bu pakete uyma işi, Uşak’ta da Türkiye’de de en fazla 3 ay sürer. Sonra da tavsar.
Çünkü, kamu malını korumak devletin zoruyla olacak iş değil. Bir kamu görevlisi tüyü bitmedik yetimin hakkının kendisine emanet edildiğini unutmaz ve vicdanıyla hareket ederse bu iş kendiliğinden çözülür.
Neyse, konumuza dönelim. tasarruf tedbirleri Uşak’taki yatırımları nasıl etkileyecek?
- AK Parti Uşak Milletvekili Sayın İsmail Güneş’in girişimleriyle Uşak’a yapılması planlanan 250 kişilik devlet hastanesi tasarruf tedbirlerine girmiyor. Yapımına her an başlanabilir.
- Uşak Güney Çevre Yolu projesi yüzde 75’ten fazlası yapıldığı için o da tasarruf tedbirleri paketine takılmıyor. Devam edecek.
- Uşak Millet Bahçesi, yapımı başladığı için Uşak’ta bitirilecek projeler arasında yer alıyor. Paketten etkilenmiyor.
Ama aşağıda adını verdiğim projeler tasarruf paketine takıldığı için şu anda başlaması bile söz konusu değil.
- Uşak’ın göbeğinde bulunan ve 36 bin metrekarelik bir alanda çevre şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapımı üstlenen “Çarşı Uşak Projesi” hiç başlanmadığı için Tasarruf Tedbirleri Paketi’ne takılıyor. Proje ertelendi. Ne zaman yapılacağı meçhul.
- Uşak Kalfa Koruluğunda yapılması düşünülen 15 bin kişilik yeni şehir stadı projesi de hiç başlanmadığı için yapımı süresiz ertelendi.
- Bunun dışında Baltalı Göleti’nden Küçükler Arıtma Tesisine su transferi ihalesi yapıldı. Yakın tarihte isale hattı yapımına başlanacak. Bir iki ufak hukuki pürüzlerin giderilmesine çalışılıyor.
Ey benim Güzel Uşaklım! Yarım yamalak projelere kalmadı tahammülüm.
Köpeklerin uyutulması mı hayırlı olur birbirini yemesi mi?
Bu konuya girmeden şunu açık ve net şekilde beliteyim ki; ben tavuk bile kesemeyen bir adam olarak her türlü canlının öldürülmesine sonuna kadar karşıyım. Benim dünya görüşümde Allah’ın verdiği canı Allah alır. Kul değil.” Onun için Salih Kılınç olarak sokak hayvanlarının öldürülmesine sonuna kadar karşıyım. Yunus Emre’nin tabiri ile “Yaratılanı sevmişiz yaratandan ötürü.”
Ama girdiğim birkaç dost meclisinde hayvan sever olarak tanıdığım birçok can dost, olaya farklı bir pencereden yaklaştı. Ben hiç öyle düşünmemiştim.
Her ne kadar karşı olsam da gazeteci olarak görevim, toplumun her kesiminin düşüncesini sizlerle paylaşmaktır.
İşe can dostlarımın bu konuda beni şoka uğratan düşünceleri:
“Sokak hayvanları özellikle köpekler kontrolden çıkmış durumda. Ülkemizde belediyeler, kısırlaştırma işini yeterince yapamadıkları için hızla çoğalıyorlar ve sokaklarda kontrolsüz bir şekilde insanların yaşamlarını tehlikeye düşürecek şekilde saldırıyorlar.
Belediye barınakları yetersiz. Hayvanları doyurmak ve bakımını yapmaktan çok uzak ilkel şartlarda hizmet vermeye çalışıyorlar. Barınaklarda aç kalan hayvanlar birbirilerini parçalayıp yiyorlar.
Böylesi olumsuz bir ortamda bu hayvanları yaşatmak yerine uyutularak yok edilmesini daha insancıl buluyoruz.”
Sizce hangisi doğru?
- Sokak hayvanlarını ilkel koşullarda yaşatmaya çalışmak mı?
- Bakılmayacaksa uyutarak yok etmek mi?
