Türkiye'de elektriği ilk kullanan şehir hangisidir?
Alman Bilim İnsanı Otto von Guericke (1602 – 1686), 1672 yılında elektrik kıvılcım ürettiği aygıt elektrik keşfinin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Bu gelişmenin de etkisiyle 1879 yılında elektrik enerjisi ilk defa ABD’nin Indiana eyaletinde bulunan Wabash kenti elektrikle aydınlanmıştır. Osmanlı Devleti'nin elektrik teknolojisiyle tanışması,1854 yılında telgraf teknolojisinin girmesiyle olmuştur. Takip eden süreçte 1888’de Tersane-i Amire’de, yalnızca donanmaya hizmet sağlaması üzere küçük bir elektrik santrali kurulmuştur. Ve 1902’den itibaren ilk elektrik santrali kurulan Uşak, Tarsus, Selanik, Şam, Beyrut, İzmir gibi kentler olmuştur. Osmanlı Devleti aydınlatmada kullanılan gazyağı ihalelerini yabancı şirketlere verdiği için onları küstürmemek için elektrik teknolojisine yatırım yapmakta isteksiz olmuştur.Bundan dolayı İstanbul gibi büyük şehirler çok daha sonra elektrikle tanışmıştır.
Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) Eski Genel Müdür Yardımcısı ve Cumhurbaşkanlığı eski Danışmanlarından Adnan Dinçel Türkiye Elektrik Kurumu Dergisinde;
“Osmanlı Devleti’nde su gücünden yararlanılarak elektrik üretilmesi, ilk kez 1902 yılında Tarsus’ta a, bir su değirmeni milinden transmisyonla çevrilen 2 kilowatlık bir dinomadan birkaç eve elektrik verilmiştir. Tarsus'ta, dolayısıyla Osmanlı ülkesinde ilk defa elektrikle aydınlanan konutlar Müftüzade Sadık Paşa ve Ramazanoğulları'ndan Sorgu Hâkimi Yakup Efendi'nin evleri oldu. 1905 yılından itibaren Tarsus`ta bulunan diğer evlere de elektrik verilmeye başlandı, bu hizmet bizzat belediye tarafından yürütüldü” demektedir.
Türkiye Ermenisi yazar, dil ve tarih araştırmacısı Pars Tuğlacıyan'ın Osmanlı Şehirleri isimli eserinde;”1902 yılından itibaren, Uşak kentinin sokakları da belediye tarafından elektrikle aydınlatılmaktadır” denilmektedir.
İngiliz gazeteci Grace Ellison, 1922 yılında Uşak’a yaptığı ziyaret sırasında günümüzde Atatürk ve Etnografya Müzesi olarak kullanılan Kaftancızadelerin evinde bir gece kalmıştır. Daha önce Yunan Kralı Konstantin’in de kaldığı evi tasvir ederken şu ifadeleri kullanmaktadır:
“Her an hava saldırısı korkusu içinde yaşayan Yunan Hükümdarı, gerçekten büyük bir zevkle döşenmiş ve aranan her türlü konforu olan, bir yer altı dairesini seçmişti. Elektrikle aydınlanıp ısıtılan bu daire bir Alman siperine çok benziyordu.
1900’lü yılların başında Uşak sokakları fenerlerle aydınlatılmakta idi.Uşak Belediye Reisi Kabalak zade Hacı Mehmet Ağa(1851-1914) haç yolculuğu için uğradığı Beyrut'ta elektrikle tanışmıştı. Dönüşünde İngiliz W.J. Warren Limited Şirketi ile yaptığı anlaşmayla Uşak sokakları elektrikle aydınlatılmıştır.Warren Biraderler Şirketinin sadece tesisatı döşeyip gitmediği ve elektrik dağıtım işini Belediye ile birlikte yürüttüğünü anlaşılmaktadır. Uşak’ta üretilen elektrik sadece sokak aydınlatmasında ve işletmelerde kullanılmamış, evlerin aydınlatılmasında da kullanılmıştır. Elektrik dağıtımı belediyenin kontrolüne geçtikten sonra evlere elektrik verilmesi yaygınlaşmış, hazırlanan abonman senetleri ile evlere elektrik bağlanmıştır.