Yerde taze bir tezek kümesi görürler. Üzerinde sineklerle etrafa koku salmaktadır. Ağa, marabasıyla alay etmek ister.

‘‘Maraba’’ der, ‘‘şu tezeği ye, atla araba senin. Sen bineceksin, ben yürüyeceğim.’’

Maraba ata bakar, arabaya bakar. Ağayı da zaten hiç sevmez. Midesi bulana bulana tezeği yer. Artık ağa maraba olmuştur. Maraba da ağa.

Eski maraba yeni ağa süslü arabaya kurulur ve kibirli bir şekilde ata “deh” der.

Eski ağa, yeni maraba bu duruma çok bozulmuştur. Durduk yerde en güzel atını, en güzel arabasını marabaya kaptırmıştır.

Marabanın da yediği tezeğin iğrenç tadı hala ağzındadır ve gururu çok kırılmıştır. Maraba arabada, ağa yaya köylerinde dönerken yolda yine bir hayvanın yaptığı dumanı çıkan bir tezek görürler. İşte ikisinin de beklediği fırsat çıkmıştır.

Maraba, ağadan intikam almak için ‘‘Ağam” der, ‘‘Sen şu tezeği ye, at ve arabayı geri al’’.

Ağa’da böyle bir fırsat beklemektedir. O da oturur tezeği yer. Arabaya kurulur, atı kamçılar. Tabi maraba yine yaya kalır.

Köye yaklaştıklarında maraba dayanamaz; “Ağam” der. Köyden çıkarken araba senin, at senindi. Yürüyen de bendim. Şimdi köye giriyoruz. At senin araba senin. Yürüyen yine ben.

“O vakit, Ağam biz bu haltı neden yedik?”

Bu kıssadan hisseye yeri geldikçe yazılarımda sık sık veririm. Nereden aklım geldi? Efendim, bildiğiniz gibi Uşak’ta 12 ve 23 nolu halk otobüsünün 38 işletmecisi Uşak Belediye binasını basmış, grev yaparak 4 gün sefere çıkmamışlardı.

Sonra da Uşak Belediye Başkanı Sayın Özkan Yalım ile öpüşüp koklaşıp barıştılar ve “Bir yanlışlık olmuş özür dileriz” diyerek kös kös seferlerine başladılar. İyi de yaptılar.

Ama bunca olup biteni aklım almıyor ve marabasının ağasına sorduğu o soru aklıma geliyor: “O vakit, Ağam biz bu haltı neden yedik?”

“KEDİNİN BACAĞINI İLK GÜNDEN AYIRMAK…”

İki arkadaş, iki kız kardeşle evlenir.

Aradan zaman geçer ve biri diğerini ziyarete gider.

Gördüğü manzaraya inanamaz.

Ev işlerini arkadaşı yapıyor, hanımına en küçük bir söz geçiremiyordur.

Ötekiyse tam bir kazaktır.

Hanımı etrafında pervane…

Sonrasında bu durumu aralarında değerlendirirler…

Ev işlerine boğulan, eşine söz geçiremeyen erkek, kazak olana bu işin sırrı sorar.

Uşak’taki döner zincirine FETÖ operasyonu Uşak’taki döner zincirine FETÖ operasyonu

Kazak erkek yanıt verir:

—Her şey gerdek gecesi başladı. Odaya giren bir kedinin bacağını cart diye ayırıp, fırlattım. Bu manzarayı gören hanım, karşımda el pençe divan oldu. Bir dediğimi iki etmedi.

Örnekten etkilenen light erkek hemen bir kedi bulup yatak odasına yerleştirir. Ve eşinin yatağa geldiği sırada kediyi yakalar. Ve tam bacağını ayırmak üzereyken eşi müdahale eder.

—Onu ilk geceden yapacaktın efendi… Geçti borun pazarı…

Bu kıssadan hisseyi niçin anlattım?

AK Parti Uşak Milletvekili Sayın Fahrettin Tuğrul, AK Parti İl Başkanlığının düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında; ““Murat Dağı’ndaki çabamız sonuç verdi ve Çevre Bakanımız geldiğinde biz bu konuyu gündeme getirdik. Uşak’ın su kaynakları ve Murat Dağı önceliktir dedik. Oranın korunmasıyla ilgili karar alındı. Alanın genişletilmesi için mücadelemiz var” buyurmuş.

Valla öğünmek gibi olsun ama hem Kışladağ’da hem Murat Dağı’nda altın arandığını dünyaya ilk duyuran gazeteci benim. Yani özellikle 2017 yılında başlayan Murat Dağı’nda altın arama sürecinin en başından beri sürecin içerisindeydim.

İlk duyurduğumda; Sayın Fahrettin Tuğrul yoktu. Sonra platformlar kurup davalar açıldı. Şimdi hakkını yemeyelim AK Partili Uşak Belediye Başkanları gerek Sayın Nurullah Cahan olsun gerekse Sayın Mehmet Çakın olsun ‘altın çıkarılmasın’ diye bize çok destek oldular.

Davalar açtık, Sayın Kurum’dan önceki Çevre Bakanı Sayın Veysel Eroğlu’na dosyalar sunduk. (Fotoğrafta görüldüğü gibi bizzat ben gece yarısı sunmuştum)

Veysel

Sonra tüm davaları kazandık. Şirket 2017 yılından bu yana altın çıkaramıyor. Sanırım, Sayın Tuğrul’un bahsettiği Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kuurm’un Uşak ziyareti 2019 yılında gerçekleşmişti. 2023 yılında da görevi Sayın Mehmet Özhaseki’ye devretti.

Yani demem o ki; Sayın Tuğrul, Murat Dağı’na ilk günden sahip çıkacaktınız. Geçti artık…

Muhabir: SALİH KILINÇ