2 Eylül 1922
Nurettin Çolakoğlu(d.1914-?), esir düşen Yunan Küçük Asya Ordusu Başkomutanı General Nicolas Trikopis'in Uşak Kazası ’nda Mustafa Kemal Paşa’nın huzuruna çıkarıldığı 2 Eylül 1922 günü yaşadıklarını şöyle anlatmaktadır ;
“O gün büyüklerimiz Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ve komuta kabinesinin bizim mahalleye geleceğini öğrenmiştik. 8-9 yaşlarında idim. Akranım bir grup komşu çocuğuyla bizim evin kapısının önünde beklemeye başladık. Bizim ev Mustafa Kemal Paşa'yı ağırlamaya hazırlanan Paşa Caddesi'nde Kaftancılar Konağı'nın tam karşısında idi. Tüm Uşak yangınlar nedeniyle perişan bir halde iken Paşa Caddesi en az etkilenen yerlerdendi. Mustafa Kemal Paşa'yı bekler iken 2 Eylül 1922 günü sabah saatlerinde yaklaşan bir otomobil sesi duyuldu. Hayatımızda ilk defa bir otomobil görmenin hissiyle korkarak irkilmiş ve hızla merdivenlere sığınmıştık. Kaftancılar Konağı'nın önünde duran siyah otomobilden kıyafetlerinden anladığımız kadarıyla uzun boylu bir Yunan Generali inmişti. Yunan Ordusu'nun Uşak'ta yaptığı zulümler ve yangın dolayısıyla zor günler geçiriyorduk. Tüm bunlardan sorumlu gördüğümüz bu adamı yuhalamaya ve yaklaşarak üzerine tükürmeye başlamıştık. Sonradan öğrendik ki bu adam Yunan Ordusu Başkomutanı General Nicolas Trikopis imiş. Askerler generali hızla içeri almıştı. Çok geçmeden bir faytonla gelen Türk Ordusu Başkomutanı Mustafa Kemal Paşa ve kurmay heyeti içeri girdiler. Yanımdaki arkadaşlarımla birlikte onların arkasından bizde içeri girmek için hamle yapmıştık. Kapıdaki askerler bizi içeri almamak için kapıyı kapatmaya çalışıyordu. Mustafa Kemal Paşa bizim içeri girmek istediğimizi fark ederek kapıdaki askerlere içeri alınmamız emrini verdi. Peşi sıra ikinci kata çıktığımızda Mustafa Kemal Paşa ve kurmayları salonda ön cepheye bakan pencere yanında bulunan masada oturuyorlardı. Masada Fevzi(Çakmak)Paşa, Kazım(Karabekir)Paşa, İsmet(İnönü)Paşa ve Mustafa Kemal Paşa oturuyorlardı. Yanlarında iletişimi sağlamak üzere bir tercümanda beklemekteydi. Az sonra odalardan birinin kapısının açılmasıyla Trikopis salona girmişti. Birkaç adım ilerledikten sonra masanın yanına gelerek Mustafa Kemal Paşa zannıyla Fevzi(Çakmak)Paşa'ya elini uzattı. Fevzi(Çakmak)Paşa elini uzatmamasıyla Kazım(Karabekir)Paşa’ya elini uzattı. Biz çocuk aklımızla düşman generalinin uzanan elinin sıkılmamasından dolayı keyifleniyor ve oh çekiyorduk. Mustafa Kemal Paşa ayağa kalkarak Trikopis’in elini tutarak şöyle dedi;
-Ben Türk Ordusu Başkumandanı Mustafa Kemal Paşa, siz ise Yunan Ordusu Başkomutanı General Nicolas Trikopis ’siniz. General belki Yunan Ordusu Başkomutanı olduğunuzdan haberiniz yoktur lakin bu emir elimizdedir. Şu an karşımızda Yunan Ordusu Başkomutanı sıfatıyla bulunuyorsunuz. Harpte yenmekte var yenilmekte var. Yenik ordu kumandanı olarak bir müddet misafirimiz olacaksınız. General canınızdan emin olun misafirimizsiniz. Misafirliğiniz bittiğinde Yunanistan’a iade edileceksiniz.
Bu konuşmalardan sonra Başkumandan Mustafa Kemal Paşa’nın elini bırakmasıyla Yunan Ordusu Başkomutanı General Nicolas Trikopis üzerindeki paltosunun altından kılıcını çıkartarak masanın üzerine koydu. Mustafa Kemal Paşa ve Kurmay Heyeti ayağa kalkarak Trikopis’i uğurladıktan az bir süre sonra Uşak Çarşısına doğru gittiler.”
(SALİH KILINÇ / HABER)