Adıyaman’da gece yarısı  4.0 büyüklüğünde deprem.! Adıyaman’da gece yarısı  4.0 büyüklüğünde deprem.!

Daha bu yangının etkisi geçmeden bu kez karşı tarafta bulunan merkez ilçeye bağlı Köprübaşı köyü Kıran köy mahallesinde ekili arazide başlayan yangın, Akbulak, Karaköse ve Güneli köyleri ve buralara bağlı yerleşim alanlarını cehenneme çevirdi. Bölgede 26 ev boşaltıldı.

Neyse ki bu cehennemi andıran görüntüler, yaklaşık 30 saatlik bir uğraş sonucu çok şükür sona erdi. Buradan hemen bu felaketi bir an söndürmek için canlarını hiçe sayan isimsiz Orman İşletme, Uşak itfaiye erlerine şükranalrımı sunmak isterim iyi ki varlar.

Yangınlar neden çıktı?

Köylülerin ifadesine göre Yenişehir köy merkezine yakın bir tarlada çalışırken biçerdöverin sıçrattığı yangın, Karahasan çamlığında ağaçların ve binlerce dekarlık alanda ekili hububatın yanmasına neden oldu. Bu yangının biçerdöverden çıktığı kesinleşti.

Salı günü Köprübaşı köyü Kıranköy Mahallesinde başlayan yangının evlerin bira z ilerisindeki bir tarlada biçerdöver çalışırken çıktığını civardaki köylüler zaten görmüş. Yani yangınlar biçerdöverler çalışırken dikkatsiz davranıldığı için çıkmış. Yenişehir köyündeki yangında biçerdöver çalışırken su tankeri ve tyangın anında tarlayı sürmek için traktör de varmış.

Ancak biçerdöver işinin bitirip tarladan ayrıldıktan birkaç dakika sonra yangın başlamış. Tabi insanlar, su tankeri ve traktörde “problem yok” diyerek ayrılmış ve birkaç dakika sonra ortalık cehenneme dönmüş.

Zaten valiliği hem 12 Haziran Yenişehir köyü yangını ve 18 Haziran Kıranköy yangını sonrası biçerdöverlerin çalışma saatini iki kez düzenlemesi de yangınların biçerdöverden çıktığına kanıt olarak gösterilebilir.

Yangına müdahale yetersiz miydi?

Her iki yangın için de cevabım “hayır” olacak. Zaten Yenişehir köyündeki yangın 3-4 saat içerisinde tamamen kontrol altına alınmıştı. Kıran köy yangını yaklaşık 30 saat sonra kontrol altına alınabildi. Aslında bu yangın akşam saat 18.00 sırlarında değil öğlen saat 14.00-15.00 gibi başlasaydı bu kadar büyümeden söndürülme şansı çok yüksekti.

Düz alanda yangın kontrol altına alınmış, Uşak Orman İşletme ve Uşak Belediyesi itfaiye ekipleri cansiperane çalışmalarına havadan da 4 yangın söndürme helikopteri çok güzel destek vermişti.

Problem, yangının insan ve kara aracının hiçbir şekilde müdahale edemeyeceği tepelik bir alanda devam ediyordu. Buradaki yangına tek müdahale edebilme şansı olan hava araçlarıydı. Ancak hava kararınca gece görüş kabiliyeti olmayan helikopterlerde devre dışı kalmıştı. İnsan ve kara aracının ulaşmadığı bu tepedeki alevler dört bir yana sıçramış, yangın bir anda büyüyerek ortalığı cehenneme çevirmişti. Uşak’ın batısındaki dev kızıllık cehennemi bir görüntü oluşturmuş, merkezden bile rahatlıkla görülebiliyordu. Uşaklılar telefonlarıyla yangın çekme yarışına girmişti.

Yangın neden bu kadar geniş bir alana yayıldı?

Yangının sürdüğü 30 saat boyunca özellikle gündüz hava sıcaklığı 37-38 derece olarak açıklanmıştı. Ancak, açık alanda yani güneşte bu sıcaklık 6-8 derece artarak 46 derecelere ulaşıyordu.

Aşırı sıcak, havada nem oranın düşük oluşu ve kuvvetli esen rüzgâr alevleri önüne katarak diğer yerleşim alanlarına doğru sürüklediği için yangın kontrolden çıkmıştı.

Bu yangında benim eleştireceğim tek şey; gece görüşlü bir adet bile yangın söndürme helikopterinin bulunmamasıdır. Onun dışında Uşak Orman İşletmesi ve Uşak belediyesi İtfaiyesi çalışanlarının fedakârca ve özverili çalışmaları felaketin büyümesini önlemiştir.

Eyyam-ı bahur geliyor: Orman yangını riski artacak

Uzmanlar; yaz mevsiminin en sıcak ve boğucu günlerini tanımlayan eyyam-ı bahurun kuzey yarımkürede her yıl temmuz ayının sonu ile ağustos ayının başına rastladığını açıkladı.

Aynı uzmanlar, eyyam-ı bahur"un orman yangını riskini arttıracağına da sürekli vurgu yapıyor.

Bu açıklamalardan ben şunu anlıyorum: Bu yaşadığımız yangınlar birer fragmandı. Asıl cehennem önümüzdeki hafta başından itibaren başlıyor.

Uşak halkı, Uşak siyasetçisi, “Cami yapılsın, yapılmasın, o caddeye raylı, bu caddeye tekerlekli tramvay yapalım” gibi  tartışmaları bıraksınlar da cehennem ateşini önlemek için hazırlık yapsınlar.

Muhabir: SALİH KILINÇ