Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) 2024 yılının ilk haftasında düzenlenen baloda konuşan ADD GYK Üyesi Dr. Arif Güvenir, “ Dinci-Cemaatçi ve bölücü saldırılarla, vatanımızın bütünlüğü, milletimizin bağımsızlığı ve cumhuriyetimiz tehlike altındadır” dedi.
ADD Uşak Şubesi “Cumhuriyetin 100. Yılı Balosu düzenledi. Uşak Şubesi bir önceki Başkanı ve şu anda ADD Genel Yürütme Kurulu(GYK) Üyesi Dr. Arif Güvenir bir konuşma yaptı.
Güvenir konuşmasında Cumhuriyet ve laikliğin saldırı altında olduğuna değindi.
Güvenir, “Cumhuriyetimizin 100. Yılını geride bırakıp, 2. Yüzyılına girmenin heyecanını yaşıyoruz. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi olarak, Yüzüncü Yıl kutlamaları çerçevesinde Ankara’da, İstanbul’da ve İzmir’de bir dizi etkinlikler düzenledik.
Halkımız 100. Yılın, Türkiye Cumhuriyetinin tüm kurumlarınca coşkuyla kutlanması beklentisi içindeydi. Ne yazıktır ki iktidar, halkımızın yoğun katılımıyla coşkulu etkinlikler düzenlemek yerine, bir dizi bahanelerle etkinliklerin sönük geçmesi için ellerinden geleni arkalarına bırakmadılar.
Ancak milletimiz Cumhuriyete, cumhuriyetin kuruluş felsefesi olan, Atatürk Devrim ve ilkelerine sahip çıkmış, meydanları doldurarak cumhuriyetimizin 100. Yılını coşkuyla kutlamıştır” dedi.
“Emperyalizm BOP ile Sevr’i hayata geçirmeye çalışmaktadır”
Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu günden beri emperyalizm, SEVR hayalinden asla vazgeçmediğini vurgulayan Güvenir, “Büyük Ortadoğu Projesi” ile yeniden hayata geçirmek için her yolu denemektedir. Bunun için illaki yerli işbirlikçilere ihtiyacı vardır. Halkımızın temiz dini duygularını kullanmak için Cemaat ve Tarikatları en kullanışlı argüman olarak görmüşlerdir.
Askeri muhtıra ve darbelerle desteklenen bu yapılar, vakıf, dernek gibi sivil toplum örgütü görünümünde örgütlenerek, devletin bütün stratejik kurumlarına sızmışlardır. Öyle ki artık devletin kılcal damarlarına kadar ulaştıkları yanılsamasına kapılarak, 15 Temmuz Dinci-Cemaatçi Darbe girişimine kalkışmışlardır.
Bu gün Milli Eğitim Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlıklarında yaşananlar, Türk milletinin vicdanını sızlatmaktadır.
Milli Eğitim Bakanı, bütçe görüşmeleri sırasında ‘’ Sizin Cemaat ve Tarikat dediğiniz, bizim sivil toplum örgütü olarak tanımladığımız yapılarla protokol imzalamaya devam edeceğiz ‘’ deme cesaretini göstermiştir. Anayasamızın 2. Maddesinde belirtilen Cumhuriyetimizin laik ilkesi yok sayılmış, anayasanın 174. Maddesi ile korunan 30.11.1925 tarih ve 677 sayılı kanunca yasaklanmış olan cemaat ve tarikatları, eğitime ortak ederek, adeta Cumhuriyete meydan okunmuştur.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin ebedi Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan bedenen ayrılışının 85. Yılı 10 Kasım Atatürk’ü anma etkinlikleri çerçevesinde, Tuzla Piyade Okulunda yakasına takması için verilen Atatürk fotoğrafını buruşturup atan teğmenle, diğer teğmenler arasında çıkan tartışma, Türk Ordusunda Cuma namazını hangi cemaatin imamınca kıldırılacağı tartışmalarının yaşandığı söylentileri, kabul edilebilir olaylar değildir” ifadesini kullandı.
“Açılan hilafet bayrakları ve akabinde gelişen olaylar düşündürücüdür”
ADD GYK Üyesi Dr. Arif Güvenir konuşmasını şu cümlelerle tamamladı:
“2024 Yılına girdiğimiz ilk gün, Bölücü Terör Örgütü PKK ile çıkan çatışma da Şehit olan askerlerimiz ve İsrail’in Gazze’de yapmış olduğu soykırımı lanetlemek için yapılan yürüyüşte açılan hilafet bayrakları ve akabinde gelişen olaylar düşündürücüdür.
Devletin atadığı kayyumla yönetilen Diyarbakır Belediyesi tarafından yapımına başlanan bir bulvara, Şeyh Said ismi verilmiştir. Cumhuriyet devrimine karşı çıkıp, şeriat isteriz sloganlarıyla, vatanı bölmek için isyan eden, yüzlerce Mehmetçiği şehit etmiş, bölücü terör örgütü PKK tarafınca da kahramanlaştırılan, İngiliz Uşağı Şeyh Said isminin bir bulvara verilmesi, kahraman şehitlerimizin hatırasına saygısızlıktır.
Dinci-Cemaatçi ve bölücü saldırılarla, vatanımızın bütünlüğü, milletimizin bağımsızlığı ve cumhuriyetimiz tehlike altındadır.
İktidar sahiplerinin, 23 Aralık 1930 Menemen’de Nakşibendi şeylerince desteklenen ve şeriat isteriz diyerek ayaklanan Derviş Mehmet ve müritlerince, başı kesilerek Şehit edilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay olayından da,15 Temmuz Dinci-Cemaatçi Darbe girişiminden de ders almadıkları anlaşılmaktadır. Milletimiz bu aymazların tez zamanda uyanmasını sabırsızlıkla beklemektedir.
Devlet Anayasa ve yasalarıyla kurumsal kimliğine kavuşur. Anayasa Mahkemesinin aldığı kararı, Yargıtay’ın hukuksal bir metin olarak kabul etmemesi artık tuzun da koktuğu noktaya geldiğimizin açık göstergesidir.
İçten ve dıştan yapılan tüm bu saldırılara rağmen, halkımız Atatürk’e, Atatürk Devrim ve ilkelerine sahip çıkmaktadır. Hiçbir kuvvet halkın birleştirici gücü, ortak değeri olan Atatürk’ü ve Atatürkçülüğü milletimizin gönlünden silemeyecektir.
Suudi Arabistan’ da oynatılmaya çalışılan Türkiye Süper Kupa Finalinde, takımlarımızın Milli Marşımıza, Atatürk Posterine ve ‘’ Yurtta barış, dünyada barış ‘’ sözüne getirmeye çalıştıkları yasaklara karşı ‘’ ATATÜRK bizim kırmızıçizgimizdir. Atatürk yoksa bizde yokuz ‘’ diyerek sergiledikleri tutum, ulusumuzca takdirle karşılanmış ve milletimizin mücadele azmini perçinlemiştir.
Türk Milleti olarak uyanık olacak, Üniter Ulus Devletimize ve ulusal birliğimize sahip çıkacak, Demokratik, Laik, sosyal, hukuk devleti olan Tam Bağımsız Atatürk Cumhuriyetini yeniden kuracağız.
(SALİH KILINÇ / HABER)