Eşme Müdafaayı Hukuk Cemiyeti Başkanı Hacı Müftü Ahmet Nazif(Yılmaz)Efendi'nin torunu Nazif Keleş, ailesinden dinlediği hatıraları şöyle aktarmaktadır;
Ben cepheye giden Hacı Müftü ‘nün adı konan torunuyum. Bu anlattıklarım anamdan ve babamdan duyduklarımdan ibarettir.
Yunan Ordusu, İzmir’e çıktıktan sonra direniş için Kuvayi Milliye ’ye asker toplamaya başlanmış. Dağdaki efeler ikna edilerek kazanılmaya çalışılmış. Alaşehir Kaymakamı da Bozdağ’da atmış kızanıyla birlikte bulunan Yörük Ali Efe’yi ikna edememiş. Sonra hitabetine güvenilen Hacı Müftü Bozdağ’a Yörük Ali Efe’yi ikna etmeye giderek “-Efem vatan elden gidiyor, sana muhtacız, ölürsen şehit, kalırsan gazi ” diye bağırıyor. Yörük Ali Efe, Hacı Müftü ’ye “-Git paşalarınla görüş, bu duruma bağlı olmaksızın bizi öldürtmeyeceğine söz versinler.” diyor. Hacı Müftü bu istekleri paşalara iletip istenilen şartları garanti edildiği sözünü vererek Yörük Ali Efe’yi ikna ediyor. Yörük Ali Efe düze inerek Alaşehir’de Kuvayi Milliye ‘ye katılarak istiklalin kazanılmasında Millî Mücadele’ye büyük katkı yapmıştır.
Madanoğlu; Yunan Askeri 1919'da İzmir'e çıkıp bir sene sonra harekete geçtiğinde "Sandık" denen bu adam buralara kadar Yunan Ordusu'na rehberlik etmiş. Yunan Ordusu Eşme'yi işgal ettikten sonra üç sene Hacı Müftü ‘nün evini karargâh edinmiş. Bu evde şimdi ben oturuyorum. Sandık, Yunan Ordusu Afyon'u işgal edene kadar rehberlik etmiş. Yunan Ordusu tarafından Eşme Kaymakamı yapılmış. İstiklal Savaşı'nın kazanılmasıyla "Sandık" Bulgaristan'a sürgün edilmiş. Sonra sürgünlerin affedilmesiyle geri dönmüş. Kula’da Ali Usta tarafından yakalanan "Sandık" a yular takıp sırtına taş yüklenerek sokak sokak dolaştırılmış. Ali Usta'nın "-Tükürün komşular, vurun komşular..." demesiyle ahaliden çok feci bir dayak yemiş.
Dedem Hacı Müftü o zamanlar Kuvayi Milliye ‘de çete reisi, müfreze komutanı ve Galip Hoca namıyla bilinen Celal(Bayar) silah arkadaşıdır. Celal(Bayar)Bey, Denizli’de Kuvayi Milliye adına çatışırken Yunan Ordusu tarafından esir alınıp Eşme’deki dedemim evi olan Yunan Karargahında hapsedilmiş. Hacı Müftü, Buldan Kazası ‘nın Güney Kasabası'ndan Kolağası Mehmet(Çopur)Efe ile Celal(Bayar)Bey'i kurtarmak için plan yapmaya başlamış. Yunan Ordusu bir çatışma dönüşü yemek yiyip içki içerek kafayı bulduğu sırada bir Türk askeri, kapıdaki nöbetçi Yunan Askeri'ni öldürüp kıyafetlerini giyerek kapıda nöbet beklemeye başlamış. Kolağası Mehmet Efe, dışarıdan bir girişi olan evin banyosundan girerek Celal(Bayar) Bey'i kurtararak Eşme'den uzaklaşıp Kula Kazası ‘nda bekleyen Hacı Müftü ‘nün yanına götürmüş. Hacı Müftü, Celal(Bayar) Bey ile Millî Mücadele'ye devam etmiş. Hacı Müftü, Kurban Bayramı nedeniyle yanındaki altı kızanına izin verdiği sırada Denizli Kuvayi Milliye Komutanlığı'nın isteği üzerine havaliden topladığı hayvanlarla askerin et ihtiyacını karşılamış.
Celal(Bayar) Bey'i kurtaran Kolağası Mehmet Efe, Kurtuluş Savaşı kazanılıp epey zaman geçtikten sonra ağır hastalanmış. Yakınları bakıma muhtaç olduğunu daha önce esaretten kurtardığı Cumhurbaşkanı Celal Bayar'dan mektup yazarak yardım istemesini söylese de ikna edememiş. Kolağası Mehmet Efe, kendinin Cumhuriyet Halk Partili olduğundan Demokrat Partili Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın yardımcı olmayacağını iddia ediyormuş. Buldan Belediye Reisi, ondan habersiz onun dilinden Celal Bayar'a bir mektup yazarak seni zamanında esaretten kurtardım şimdi ağır hastayım, bakıma ihtiyacım var ve yardımına muhtacım diyor. Bunun üzerine Celal Bayar'ın Denizli Valisi'ne verdiği emirle Mehmet Efe alınarak İstanbul Numune Hastanesi'nde tedavi ediliyor. Mehmet Efe iyileşip maaşa bağlandıktan bir müddet sonra vefat etmiş.
(SALİH KILINÇ / HABER)