Anadolu Export Madencilik A.Ş. tarafından Murat Dağı’nda Altın ve Gümüş eleme ve kırma tesisi ÇED raporuna olumsuz görüş veren Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı aleyhine açılan dava, Kütahya İdare Mahkemesi tarafından reddedildi.

Kütahya İdare Mahkemesi, 2024/34 karar no ve 10/10/2024 tarihli ret kararı ile şirketin, bakanlık aleyhine talep ettiği yürütmeyi durdurma talebini reddetti.

Çevrenin korunması açısından emsal oluşturacak bir karar alan Kütahya İdare Mahkemesi, gerekçeli kararı daha sonara açıklayacağını belirtti.,

Madenci 1

Açıklanan ön kararda; ““İnsan sağlığı, orman ve bitki varlığı, hayvanlar, hava, termal ve kış turizmi ile yeraltı ve yüzey su kaynakları, tarım açısından önem arz eden riskler barındırdığı ve bunlara zarar vereceği, zararın en aza indirilmesi için teknolojinin gerektirdiği bütün tedbirlerin alınmadığı, oluşabilecek zararların ulusal ve uluslararası kabul edilebilir değerlerin altında olmadığı anlaşıldığından davalı bakanlığın “Çevresel Etki Değerlendirilmesi olumsuz” kararında hukuka aykırılık bulunamamıştır” görüşlerine yer verildi.

Madenci 2

Murat Dağı Yok Olmasın Platformu’nun sözcüsü Funda Öz Akcura, “Köylüler o kadar inandılar ve bir arada durdular ki birbirinden farklı siyasi partileri, belediyeleri yan yana getirip madene karşı duruşta birleştirdiler. Bu ekoloji mücadelesinin gücüdür” dedi.

Murat Dağı’nda maden aranma sürecini en baştan hatırlatan öz Akcura, “Kimse kazanacağımıza inanmıyordu. Madenin açılacağını düşünüyordu. Biz o noktadan bugünlere geldik. Madenin açılacağı köylerden biri olan Karaağaç’ta kurulan cümleler şöyleydi: ‘Zaten hayvancılık, tarım bitti. Maden açılsın da çocuklarımız işe girsin’ diyorlardı. Son iki davada da davacı olan bir köye dönüştü.

Zirve

Şirket ise köyleri dolaşıp, istihdam vaadinde bulunuyor, 500 kişiyi işe alacağını söylüyordu. Dağın başına asgari ücretle bekçi aldılar. Bütün bunlara rağmen kaybettiler” derken, 2017’den 2019’a giden dava sürecinde yaşananları da şu ifadelerle değindi: “Beraber olmanın, mücadele etmenin ve kazanmanın keyfini keşfettik. O süreçte bölgenin son 25 yılındaki en kitlesel su mitingini yaptık. İnsanların bir araya gelme, ortak mücadeleyi keşfetmesinin mücadelesi oldu. Su ve gıdaya ulaşma, sağlıklı besin tüketme mücadelesiydi” ifadesini kulalndı.

“MADENİN RUHSATINI İPTAL ETTİRECEĞİZ “

Uşak’ta bulunan dünyanın 5. büyüğü iflasın eşiğinde Uşak’ta bulunan dünyanın 5. büyüğü iflasın eşiğinde

Akcura, “Biz Murat Dağı’ndan gelen gerçek balı tüketiyoruz. Domatesinden biberine kadar üretim aşamasını bildiğimiz gıdayı tüketiyoruz. Biz hem suyumuzu hem de gıdaya ulaşım hakkımızı kaybedecektik. Bu aynı zamanda üreticinin kendi toprağında kalma mücadelesiydi. 10 bin kişi bizzat dilekçeyle yeni sürece itiraz etti. Ardından geri adım attılar. Şirket de bakanlığa dava açtı. Özetle şirket bakanlığa ‘Sen kamu istedi diye benim dosyamı reddettin’ dedi. Açtığı davayı da ikinci kez kaybetti. Bundan sonrasında biz, son 2 yıldır Murat Dağı’nın madenciliğe kapatılmasını söylüyorduk bunu yapacağız ve şirketin bin hektarlık ruhsatını da iptal ettireceğiz. Murat Dağı madenlere kapalı hale gelecek” dedi.

Muhabir: SALİH KILINÇ