Tarhana, Uşak hariç başka yörelerde de bilinen bir lezzet olsa da, hamarat Uşaklı kadınların ellerinden çıkan Uşak Tarhanasının lezzetini başka illerin tarhanasında bulamazsınız. Özellikle kışın sıcak içimiyle şifa kaynağı olarak görülen ve Ramazan ayının iftar sofrasının vazgeçilmezi olan yöresel lezzetimiz Tarhana için Eylül ayının girmesiyle hazırlıklar başladı. Uşaklı ev hanımları (çalışan hanımlar da), geçen yıllara göre yüksek fiyattan satılan ürünleri ucuza alabilmek için Uşak’ta kurulan semt pazarlarını gezmeye başladı. Her evin farklı bir tarifi de olsa Uşak Tarhanasını, diğer illerde yapılan tarhanadan ayıran en önemli özelliği malzemelerin çeşitliliği, yapım aşamaları ve yapım süreci olarak ifade edebiliriz. Tarhananın malzemeleri evden eve farklılık gösterse de ana malzemeleri olarak; kırmızı biber (acı veya tatlı damak zevkine göre değişebilir), taze nane, acı yeşil biber, yoğurt (kimi kadın süzme yoğurt tercih ediyor), köy soğanı (lezzet açısından mutlaka köy soğanı olmalı), domates ve haşlanmış nohut (yine isteğe bağlı), maya (fırından ekmeklik maya tercih edilebilinir), un (kara değirmen ve beyaz un karışık) ve tuz diye sayabiliriz. Taze alınan malzemeler, un hariç, kıyma makinesinden ya da robottan çekilerek yoğurt ile buluşturulur, tuz da ilave edilir ve aromaların birbirine karışması için bir gece bekletilir. Bazı kadınlar malzemeleri haşlayarak bu işlemi gerçekleştiriyor. Ertesi gün bu karışım ve un ile ne çok katı ne çok duru (kulak memesi kıvamında) bir hamur yoğurulur. Bu aşamada maya da ilave edilir. Hamurumuzu her gün, üstünün kabuk tutmaması için, yumruklamalıyız. 3 veya 4 hafta sonra (5 hafta da olabilir), kıvama gelen hamur temiz bir bez üzerine serilir, belli aralıklarla boyut küçültülerek gölgede kurutulur. Kıvama gelen tarhana ya değirmene götürülür ya da hanımlar bilek gücü kullanarak kendileri ovup, eleyip son aşamalarını gerçekleştirir. Granül kıvamına getirilen tarhana bu şekilde de birkaç gün daha kurutma işlemine tabi tutulur. Sonra keselerde ya da cam kavanozlara koyularak saklanır.
(SEHER ZEYBEK/HABER)
