Uşak basını ile düzenlenen bir kahvaltıda bir araya gelen Murta Dağı Yok Olmasın Platformu Tertip Komitesi Türkiye’nin en önemli akarsularının doğduğu ve kaynaklık ettiği Murat Dağı’nda her türlü maden çıkarılmasında başta su sorunu olmak üzere bir çok ekolojik sorunlar yaşanacağına vurgu yaptı.

Uşak Barosu, Uşak Mimarlar Odası, uşak inşaat Mühendisleri odası, TEMA Uşak İl Temsilciliği, Uşak Çevre Gönüllüleri Derneği gibi bileşenlerden oluşan Platformun Sözcüsü Funda Öz Akcura, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ikinci kez Murat Dağı’nda altın madeni açmaya çalışan Anadolu Export’un ÇED dosyasına son şekli verdiğini duyurduğ. 2019’daki girişimi, muhteşem bir direniş ve itiraz davalarının kazanılmasıyla engellenen şirket bu kez “kapasite artırımı, pasa döküm ve kırma eleme tesisi” kurmak için başvuruda bulundu. Anadolu Export, yeniden hazırlamaya tenezzül etmeden, eskisi üzerinden sadece birkaç değişiklik yaptığı şimdiki ÇED dosyasında “2019’da yanlış yapmışız; kazara açsaymışız Murat Dağında yaşamı külliyen yok edecekmişiz” mealinde sayfalarca açıklama yapıp ardından büyük bir müjde verirmiş gibi “artık siyanür havuzları Murat Dağında olmayacak” diyor.

Sanki başka bir yerde kurulduğunda çocuklarımızı öldürmeyecekmiş, suyumuzu toprağımızı zehirlemeyecekmiş gibi.

Murat Dağı; ormanları, nehirleri doğuran ve besleyen zengin yeraltı su yatakları, kurdu kuşu ile yaşam yaratan bir ekosistemdir. Adı her ne olursa olsun burada açılacak herhangi bir maden ocağı, doğrudan “su”yu yok eder.

Mücadeleye başladığımız 2017’deki gibi değil bölgemiz ve dünya.

O yıllarda suyumuz boldu.

Oysa daha geçen yıl, haftalarca çeşmelerden su akmadı.

Kışın yağmayan kar yüzünden günlerce yağan yağmura barajlarımız dolacak diye sevindik; ama bu kez de zamansız yağmur yüzünden buğday başak vermedi; domates biber yetişmedi.

Geçmişte aklımıza gelmeyen bugün kabusumuz oldu: Domates biber alamaz olduk. Belki de ilk kez meyvesiz dönüyoruz pazardan. Yemeği katık ettiğimiz ekmeği uzanırken titriyor elimiz.

Ve bunlar daha maden açılmadan geldi başımıza” dedi.

“Anadolu Export’ta değişen bir şey yok”

Öz Akcura, “Siyanür havuzunu taşıyacak, ama karşılığında daha ilk yılda 212 bin ağacı kesecek. Suyumuzu karşılayan Küçükler Göleti ile Çokrağan Suyunu yok etmesi de umurunda değil. “Önemli olsaydı, su koruma havzası içinde olurdu” diyor!

Bölgede yaşayan milyonlarca insan ile maden şirketleri arasında çok önemli bir fark var:

Bizler, Murat Dağına baktığımızda bereket ve yaşam görüyoruz.

Onlar, bir avuç zengini daha da zengin edecek bir avuç taş görüyor.

Onların vatan sevgisi bu kadar: Yok et, zengin ol, sonra git istediğin ülkede yaşa!

Oysa bizim gidecek başka bir yerimiz yok.

Bu amaçla son madenciyi de kovalayana kadar mücadeleye devam diyoruz.

Mücadelenin startını 28 Ağustos Pazartesi günü saat 16:30’da itiraz dilekçelerimizi vereceğimiz Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önündeki basın açıklaması ile yapacağız.

Ve o gün temsil ettikleri binlerce insanı temsilen

Ziraat Odası Başkanı Nafiz Mıdık

Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ahmet Yılmaz

Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Asım küçükakın

Uşak Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Selçuk Tarhan

Süt Üreticileri Birliği Başkanı Uğur Aydoğan

Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Özgür Uğur

Uşak Bal Üreticileri Birlik Başkanı Uğur Gündüz

Ve Uşak Tabip Odası Başkanı Dr Ahmet Çiftçi başta olmak üzere tüm halkımızı, suyumuzun kaynağı Murat Dağını savunmak üzere tek vücut olmaya çağırıyoruz!

Kazandık!

Yine kazanacağız” diyerek sözlerine son verdi.

Akcura, Şirket tarafından Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği baknalığı’na sunulan ÇED taslağına itiraz dilekçesi vermek için tüm Uşak halkını 29 Ağustos Pazartesi günü saat 16.30’ kentsel dönüşüm alanında bulunan Uşak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü binası önüne davet etti.

(SALİH KILINÇ / HABER)

Editör: Seher ZEYBEK