Kendisini tanımam. Bu arkadaş Uşak Maden Mühendisleri Odası başkanıymış. Sanırım kendisi de oda başkanı olduğuna göre maden mühendisidir.
Murat Dağı’nda kurulmak istenen ve kentte bazı grupların karşı olduğu altın madeni projesinin Murat Dağı’nın küçük bir bölümünü kapsadığını kaydeden Cemal Sefer, meslektaşımız Ramazan Güner’e yaptığı açıklamada, “Murat Dağı’nda siyanürle cevherin ayrıştırılması için başka bir saha kullanılacak. Maden mühendisleri, burada siyanür liçiyle işlem yapılmasını doğru bulmuyoruz. Cevheri bünyesinde barındıran toprağın başka bir sahada siyanürle işlemesinde herhangi bir sıkıntı yok. Murat Dağı’nda altın varsa işlenmeli ve ekonomiye kazandırılmalı. Zaten Murat Dağı’nda hali hazırda çalışan madenler de var. Bu bakımdan Murat Dağı’yla ilgili konu çevrecilikten çok siyasi emellerden dolayı abartılmaktadır” dedi.
Bu açıklamayı okuyunca aklıma; ünlü yazar Vedat Türkali’nin ''Bazen öyle diplomalı insanlar görüyorum ki içimden 'bu kadar cehalet ancak eğitimle mümkündür' diyesim geliyor'' sözü geldi.
Dediğim için kendisini tanımıyorum. Kaç yıllık maden mühendisi, deneyimi nedir? Bilmiyorum. Sayın Cemal Sefer’in açıklamalarının cahilliğinden geldiğini hiç sanmıyorum.
Dünya kamuoyuna Murat Dağı’nda altın arandığını duyuran ilk gazeteci benim. O zaman ÇED raporu kabul edilmiş, sondaj çalışmaları neredeyse bitmişti. Uşaklı, Kütahyalı, Gedizli, Fırdanlı, Eskişehirli, Manisalı birçok yaşam savunucusunun tepkileriyle, dava açılmış, bilirkişiler dağa gelip inceleme yapmış, burada maden aramanın doğal felakete yol açacağı yönünde hazırlanan raporlar mahkemelere sunulmuş, bilmem kaç mahkeme Murat Dağı’nda maden aranmasının doğru olmadığı yönünde karar vermişlerdi.
Bizde hiçbir zaman Murat Dağı’nda siyanür liçi ile altın işleneceğini de savunmadık.
Sayın Cemal Sefer’in bir maden mühendisi ve oda başkanı olarak bu süreci bilmemesi mümkün mü?
O zaman doğayla sürdürülebilir madencilik yerine niçin vahşi doğayı mahvedecek madenciliği savunuyor?
Savunmakla kalmıyor bir de Murat Dağı’nı savunanları siyaset yapmakla suçluyor. Murat Dağı’nı sadece CHP’liler ve solcular savunmadı. Tüm bölgede AK Partililer, İYİ Partililer, sağcısı solcusu, kısacası tehlikenin farkında olan büyük bir halk kitlesi savundu ve kazandı.
Bence siyaseti bizzat Sayın Cemal Sefer kendisi yapmaktadır.
Murat Dağı’nda maden çıkarılmasının zararları üzerine bilim insanları ve kendisinin hocası sayılacak profesörler tarafından onca rapora rağmen maden çıkarılmasını savunması ve karşı çıkan yaşam savunucularını siyasetle suçlaması bunun en güzel kanıtıdır.
Bende Sayın Sefer’in başata iktidar partisi olmak üzere göze çarparak siyaset yapmak istediği için Murat Dağı’nı harcamaya kalktığını düşünüyorum.
Yapmayın Sayın Sefer!
Yaklaşık 15 milyon insanın bolluk, bereket ve su kaynağı olan Murat Dağı’nı siyasi amaçlarınız uğruna harcamayın. Yazıktır.
(Niyet okumayı hiç sevmem. Ancak, Sayın Cemal Sefer’in aralarında benimde bulunduğum Murat Dağı savunucularını siyasi emellerle hareket etmekle suçlamasını da bir niyet okuması olarak algıladım ve hiç hoşlanmadım.
Ayrıca hiçbir parti de Murat Dağı’nı savunanları vekil ya da başkan adayı yapmadı. Belki Sayın Cemal Sefer’i aday yaparlar)