Geçtiğimiz hafta Fatih Mahallesi’nde çıkan bir yangın gösterdi ki; Uşaklı olarak bu şehirde canımız Allah’a emanet bedava yaşıyoruz.

Burada 7 katlı bir binanın çatısında itfaiye aracının merdiveni açılmadığı için müdahale gecikmiş ve yangın büyümüş. Belediye Başkanı arkadaş, Almanyalarda 17-18 katlı binalara yetişecek merdivenli yangın aracıyla pozlar verirken, Uşak’ta bir iki katlı bina yangınına yetecek aracı olmadığını umutmuş.

Bahçıvansın biberin yok, belediye başkanısın itfaiye aracından haberin yok.

Tabi bu olaya, AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş tarafından TBMM’de de dile getirildi. CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba ona cevap verdi. Tartışmaya Başkan Özkan Yalım’da katıldı. Ama elde var sıfıra sıfır.

Beyler!

Sizlerden laf cambazlığı değil icraat bekliyoruz. Uşak İtfaiye çalışanlarını çok iyi tanırım. Gözünü budaktan sakınmayan, yangına baş koyan fedakâr ve özverili insanlardır.

Ama gözü kör olası siyaset bir yere girdi mi ağacı içten içe kemirerek çürüten kurt misali her şeyi çürütüp deviriyor işte. Gerekli araç gereç olmayınca okuyup üflemeyle yangın sönecek değil herhalde.

Hatırlayınız: 14 Aralık 202 tarihinde belediyenin bir hatası sonucu ana doğalgaz borusu delinmiş, daha sonra bazı binalarda doğalgaz patlaması olmuş, bir hemşerimiz yaşamını yitirmişti.

Patlamaların nedeni bina girişlerinde gelişi güzel kör tapa takılan borular yüzünden olduğu belirtilmişti. Allah muhafaza tüm Uşak, İzmir’den gelen ekipler sayesinde büyük bir faciadan dönmüştü.

Alt yapısı yetersiz olduğu için Uşak, eski ve yeni belediye başkanları döneminde patlayan ana su boruları yüzünden her yıl birkaç gün susuz kalıyor.

Zaten yağışlar da yetersiz. Ciddi önlem alınmazsa susuz kalmamız işten bile değil.

Zamanında çok yazdım söyledim. Uşak’ın eski çöplüğünün bulunduğu alana TOKİ tarafından yaklaşık 3 bin kişinin yaşayacağı TOKİ evleri yapıldı. Altı metan gazı dolu olduğu için içim hiç rahat değil. Burada çeşitli üniversitelerden uzmanlar tarafından hazırlanan raporu hiç inandırıcı bulmuyorum. Kusura bakmasınlar.

Bu TOKİ evleri aklıma geldikçe 1989 yılında İstanbul Ümraniye’de patlayan ve onlarca insanımızı yitirdiğimiz çöplükteki metan gazı patlaması aklıma geliyor.

Uşak’ın bitmeyen çevre yolu, ilçe ve diğer illerle bağlantı sağlayan karayolları, millet bahçesi gibi birçok projeye şimdi de Deniz Grup tarafından hayrına yaptırılan “Deniz Grup Asım Karaer Engelsiz Yaşam Merkezi ve Kurtuluş Sağlık Merkezi” binası eklendi.

Bina bitti, ama hayrına yaptıran şirket SGK borcunu ödemediği ve “Onu da belediye ödesin” dediği için SGK bina üzerine tedbir koydurmuş, Tedbir kararı olduğu için de belediye yapı kullanma izni veremiyor. Bina bir türlü hizmete giremiyor.

Yani bir klasik haline gelen; “Uşak’ta başlayan hiçbir proje bitmez” kuralı yine devreye giriyor.

Kusura bakmasınlar ama Uşak’ın ne iktidar vekilleri ne de ister iktidara ister muhalefete mensup olsun belediye başkanları hiçbir işe yaramıyorlar.

Uşaklı olarak paramız har vurup harman savrulurken, canımız Allah’a emanet yaşayıp gidiyoruz.