Ben 9 yaşındayken (1972) yılında çekilmiş olan “Baba (The Godfather)” dünya sinema tarihinin kilometre taşı sayılan ender filmlerinden birisidir.
Ford Copolla’nın yönettiği filmde Marlon Brondo ve Al Paçino, resmen oyunculuk sanatının zirvesine ulaşmıştır.
Don Vito Corleone (The Godfather) rolündeki Marlon Brando, kızını aldattığını bildiği damadına şu repliği söyler:
'Ailenle vakit geçiriyor musun? Çünkü ailesiyle vakit geçirmeyen bir erkek, asla gerçek bir erkek sayılmaz’.
İşte bu müthiş repliği hiç unutmam. İster kral olun ister cumhurbaşkanı, isterseniz işçi ya da dilenci. Ailenize vakit ayırmazsanız 5 para etmezsiniz. O kadar basit.
36 yıllık meslek yaşamımda ne yöneticiler görmüştüm. Aileleri ile hep mutluluk pozu verirken eşinin elini bırakır bırakmaz sevgilisine koşan…
Bu tür haberlere magazin haberciliği ya da paparazzi haberciliği deniyor. Haklı da olsa haksız da olsa bu tür habercilikten nefret ettiğim halde 21 yıl evvel Yeni Asır ve Sabah gazeteleri Uşak muhabirliği yaparken Türkiye’yi derinden sarsan ve oldukça şaşırtan bir habere imza atmıştım.
Dönemin Uşak Valisi rahmetli Ayhan Çevik’in, makam odasında bir kadının Vali Bey’in kendisine cinsel tacizde bulunduğuna dair yaptığı suç duyurusunun belgesini ele geçirip Yeni Asır ve Sabah gazetelerinde yayınlayınca Türkiye ayağa kalkmıştı.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir vali bir kadını cinsel tacizle resmen suçlanmıştı. Uşak’ta ve Türkiye’de bu olay günlerce konuşulmuştu. Bu haber yıllarca boynuma ateşten bir zincir gibi yapışmış, ben derdimi kimselere anlatamamıştım.
Hatırladığım kadarıyla merhum Valimiz benden şikayetçi olmuş, mahkemeye çıkmış ve beraat etmiştim.
Rahmetli Sayın Ayhan Çevik’e “Cinsel tacizde bulundu” diye değil, “Uşak Valisi cinsel tacizle suçlandı” diye haber yapmıştım. Şimdi Sayın Çevik rahmetli oldu. Arkasından konuşmak ne kadar doğru? Bilemiyorum. Valilik yaptığı 1999-2003 yılları arasında çapkınlık öyküleri Uşaklının dilinden düşmezdi.
Aslında halka çok yakın, babacan ve halkla iç içe bir valiydi. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun.
Yerelde olsun genelde olsun, özellikle Uşak gibi küçük yerleşim alanlarının yöneticilerinin özel hayatı diye bir şey olmaz. Her zaman kamuoyunun ilgi alanındadır. Onun için özel hayatları diye bir kavram, yöneticiler için söz konusu değildir.
Özel yaşamı kamuoyunu çok meşgul eden bir başka yönetici de Uşak’ta 2 dönem seçilerek Belediye başkanlığı yapmış olan Sayın Ali Erdoğan’dır. Benimde arkadaşım olan Sayın Erdoğan 1999 yerel seçimlerinde açık ara farkla Türkiye’nin en genç belediye başkanlarından birisi olarak MHP’den seçilmiştir.
Sayın Erdoğan, Uşak Belediye Başkanı seçildikten sonra eşi ile ayrılmış ve şimdiki eşi ile evlenmiştir. Yalnız Sayın Erdoğan’ın eşinden ayrılması konusunda o dönemde herhangi bir çapkınlık olayı Uşak gündeminde yer almamış, ilk eşi ile uzun süredir geçinmediği yönünde söylentiler yaygınlaşmıştır. Erdoğan çiftine de mutluluklar dilerim.
Yukarıda arz ettiğim gibi bu konular çok hassas ve insanların mahremiyet alanına girdiği için yazıp çizmekte çok zordur. Uşak’ta onlarca iş insanı, siyasetçi ve yönetici hakkında çeşitli çapkınlık hikayeleri dilden dile konuşulmaktadır.
Onun için Uşak gibi küçük illerde yöneticilerin gerek resmi gerekse özel yaşamlarında çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Gazetelere haber olmaktan daha da kötüsü; bir kentte yaşayan insanların diline düşmektir.
Her zaman çok sevdiğim ve takdir ettiğim Sayın ve Sevgili Uşak Valisi Dr. Turan Ergün ve eşi Çok değerli eşi Öğretmen Hülya Ergün Hanımefendi çiftini aile yaşamlarıyla da yönettikleri topluma örnek bir yönetici çifti olarak görmüşümdür.
Toplumda sağlıklı ve erdemli ailelerin oluşması için Sayın Ergün çifti gibi rol model alacağı yönetici ailesinin olmasını Uşak için büyük bir şans olarak görüyorum.
Yoksa Don Vito Corleone (The Godfather)’ın o ünlü repliğinden anladığım gibi;
“Ailesine vakit ayırmayan ve sahip çıkmayan adam beş para etmez”.
