Geçtiğimiz haftalarda, değerli okurlarımıza, Banaz ilçesine bağlı Çiftlik köyünde Güneş Enerjisi Santrali (GES) kurulması planlanan bir haberimizi https://www.yesilsivasligazetesi.com/ İnternet Haber Sitesi'nde duyurmuştuk.

Köyün yaklaşık 600 dönümlük merasının 350 dönümlük alanına d21,6 MW/17,6 ve MWm Kurulu güç 17,6 MW depolamalı GES kurulabilmesi için köyde 5 Mart 2024 Salıgünü saat 14.00’de Çevresel Etki değerlendirme Toplantısı (ÇED) yapılacağı ilgili şirket tarafından duyurulmuştu.

İyi de bu köy hayvancılıkla geçiniyor. Biz, et yerine GES’ mi yiyeceğiz? Süt yerine GES içemeyiz ki:

Et fiyatları aldı başını gidiyor. 2 kilo etin fiyatı bir gram altın parasına yaklaştı. Bakın et yiyemeyince çocuklarımız embesil olarak yetişiyor. Çocuklarımız et yiyemeyincekafaları çalışmıyor.

Sayın Ali Galip Baltaoğlu Hocam sosyal medya sayfasında çok güzel bir paylaşımla “Süt fiyatını baskılayınca süt zarar ediyor diye anaç hayvanları kesime gönderiyorlar. Hem et pahalanıyor hem de ette dışarıya bağımlı hale geliyorsunuz” uyarısında bulunmuş.

Durum böyleyken ve Çiftlik köylüler istemediği halde köy merasına GES kurulmasının bir anlamı var mı?

Oraya GES kur, su kaynakları üzerinde altın ara, birinci sınıf tarım arazileri üzerine kömür santrali kur. Niçin? Enerjide dışa bağımlı hale gelmeyelim diye.

İyi de durmadan kesimlik hayvan ithal ediyoruz. Ette sütte yumurtada dışa bağımlı hale geliyoruz. Kalan 3-5 meraya da enerji santrali kurarsak bu gıdaları nereden temin edeceğiz.

Bakın, 31 Mart tarihinde yerel seçimler var. Herkes belediye başkanlıklarına kilitlendi. Ancak İl genel meclisi üyelikleri için de oy kullanacağız. Şimdi, parti ayırımı gözetmeksizin İl genel Meclisi adaylarından özellikle rica ediyorum. Çiftlik köyde meraların yok olmasına karşı çıkın.

Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği, tarım ve Orman İl Müdürlüğü gibi kurumlara da yalvarıyorum. Meralarda, ormanlık alanlarda, besin kaynağı olan yerlerde madencilik ve enerji santrali gibi faaliyetlere izin vermeyin. Aksi takdirde önce doğa yok oluyor. Sonra insanlık. İnşanlar beslenemezse ne olur? Yok olur ya da embesil olur.

Murat Dağı Yok Olmasın Platformu olarak 5 Mart Salı günü saat 14.00’de ÇED görüşmelerinin yapılacağı Banaz ilçemize bağlı Çiftlik köydeyiz. Elimizden geldiği kadar, meramız, doğamıza ve her şeyden önemlisi insanımızın yaşam hakkını savunacağız.

Bu konuda tüm Uşak halkının desteğini bekliyoruz. Sadece Murat Dağı Yok Olmasın Platformu olarak biz değil, Çiftlik köylülerde sizlerin desteğini bekliyor.

https://www.yesilsivasligazetesi.com/usak-ciftlik-koyluler-meralarina-ges-kurulmasina-tepkililer

Bugün Pazar. Önümüzde de yerel yönetimler seçimi var. Hazır doğadan falan da bahsetmişken yazımız seçim ve doğa ile ilgili iki neşeli fıkra ile bitirelim. Tabi fıkralarda adı geçen yönetici ve siyasetçilerimizin hoş görüsüne sığınarak.

DOĞAN’IN YENGESİ

Adam ailesiyle KemalözMahallesinde en lüks semtte ve en lüks bir sitede oturuyor. Ama yol yordam bilmiyor.

Bir sabah çöpünü biraz uzaktaki çöp konteyneri yerine sitesinin önünde bir yere döküvermiş.

Tam o sırada oradan geçen Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın, adamın çöpü yere döktüğünü görünce adama; “Yola çöp dökmeye utanmıyor musun? Koskoca adamsın. Hem çevreyi kirletiyorsun hem de doğanın dengesini bozuyorsun” şeklinde çıkışmış.

Adam, şaşkın ve mahcup bir şekilde evine girmiş.

Adamın bu halini gören eşi sormuş: “Ne oldu Bey? Nedir bu halin?”

“Hiç sorma” demiş adam. “Sokağa çöp dökerken Belediye Başkanımız Mehmet Bey beni yakaladı ve “Doğan’ın yengesini bozmaya utanmıyor musun?” diye çıkıştı.

Hâlbuki ben ne Doğan’ın tanırım ne de yengesini. Ben de bir şey anlamadım” der.

ŞOFÖRÜ YALIM’SA ARKADAKİ KİMBİLİR NE KADAR ÖNEMLİ BİR ADAMDIR?

Şu anda CHP Uşak belediye Başkan Adayı olan ve 3 dönemde CHP Uşak Milletvekilliği yapan Özkan Yalım, hızlı araç kullanmasıyla bilinir.

Yalım, milletvekilliği döneminde bir gün Uşak’a gelirken makam aracını sürücüsü kullanmaktadır. Milletvekilimizin canı sıkılır. Şoföre; “Sen arakaya geçte aracı biraz da ben kullanayım” der ve direksiyona geçer.

Tabi kendini tutamaz ve gazı kökler. Aracın hız yaptığını tespit eden trafik ekipleri Sivrihisar yakınlarında aracı durdurur ve genç bir polis CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım’dan ehliyet ve ruhsatını ister.

Yalım’da milletvekili kimliğini gösterir. Genç trafik polisi şaşkınlık içerisinde bir Yalım’a bakar bir de arkada oturan şoförüne bakar ve amirlerine şöyle bir anons geçer:

“Amirim, şoförlüğünü bir milletvekili yaptığına göre arkada oturan kişi çok önemli bir zat olmalı. Şimdi ben ne yapayım? Ceza yazayım mı?