Uşaklı camdan bakıyor
Uşak’ın, kimsenin uşağı olmadığını gösterme zamanı gelmiştir. Uşak küllerinden yeniden doğmalı, el ele vererek hak ettiğini almalıdır. Son yıllarda Uşak’a yapılan tüm devlet yatırımları, “Dostlar alış verişte görsün” baştan savmadır.
2 Eylül Cumartesi günü yağan yağmur, Uşak’ın tamamını sular altında bıraktı. Başta halk arasında Ziraat Bankası aralığı olarak bilinen Hakkı Yağcı ve Uşak Kent Tarihi Müzesinin bulunduğu Fabrikalar Caddesi olmak üzere nerdeyse Uşak’ın pek çok cadde ve sokağı sular altında kaldı diyebilirim. Tabi, işyeri ve evini su basan esnaf ve vatandaşların zararı çok büyük. Neyse ki ölen ya da yaralanan yok. Çok şükür.
Şimdi, soğukkanlılıkla bu yağmur ve sel felaketini değerlendirdiğimizde, Uşak Belediye Başkanı Sayın Mehmet Çakın ve Uşak Belediyesi’nin tekil olarak suçlamak haksızlık olur kanısındayım. Suçsuz demiyorum. Aymazlıkları büyük. Bu konuya da değineceğim. Ancak bu yaşanan sel felaketi, yıllardır hükümetlerin ve belediyelerin Uşak’a gösterdiği ilgisizlikten, gerekli kaynakları alamamasından kaynaklanmaktadır. Asıl sorun budur.
Daha önce kayda geçen verilere göre Uşak’ın Eylül ayı yağış ortalaması metrekare başına 20.9 kilogram. Yine en yüksek miktardaki yağış ise 24 saatlik bir zaman diliminde meydana gelmiş ve metrekareye 64.3 kilogram olarak kayıtlara geçmiş durumda. Ancak bugün yaşanan yağış, sadece 2 saatlik bir süreçte 57,04 kilogramlık bir miktarla rekor seviyelere ulaştı.
Uşak’ın düzenli ve sağlam bir alt yapısı olsaydı da bu kadar şiddetli yağmur karşısında en azından çukurda kalan yerleri yine sel basardı. İşte bu yüzden Başkan Sayın Mehmet Çakın ve Uşak Belediyesi’ne haksızlık yapmak istemem.
Peki, Sayın Çakın ve ekibi başkanlık koltuğunda geçen yaklaşık 4,5 yıllık süreçte alt yapıya eğildi mi? Gereken önemi verdi mi? Ne yazık ki benim cevabım “HAYIR”. Son iki yıldır festivallere harcanan para ve emeğin üçte birini alt yapıyı güçlendirmek için gösterseydi, şiddetli yağışlarda oluşan zarar bu kadar büyük boyutta olmazdı.
Uşak’ta belediye başkanlığı yapan kim varsa şu Ziraat Bankası aralığına bir türlü çözüm bulmadı. Azda yağsa çokta yağsa ben bildim bileli, bu cadde hep sular altındadır. Nedense bu caddeye hiç kimse bir çözüm bulamadı.
Kimse kusura bakmasın. Amacım güzel Uşak’ımın ve can Uşaklımın uğradığı felaketten rant çıkarmak asla değildir. Ama şu da bir gerçektir ki; Uşak, özellikle AKP iktidarının 22 yıllık iktidarı döneminde hükümetten bir muhalif parti belediyesinin ilçesi kadar bile yardım destek alamamıştır.
Hastane yapıldı eyvallah. Yeni Emniyet Müdürlüğü yapıldı eyvallah. Yeni Adliye binası yapıldı eyvallah.
Bunlar yapılınca Uşak’ın tüm sorunları çözüldü mü? Can Uşaklım bir eli yağda bir eli balda mı yaşıyor? Ne gezer? Uşak, Türkiye’de kamu yatırım fakiridir ve kendi kaderine terk edilmiştir. Hatta Uşak’ın temel sorunlarının sürekli göz ardı edildiğini ve önemsenmediğini düşünüyorum. Bana göre asıl sorun budur.
Hala da temel sorunların ciddiye alınmadığını ve Uşak’ın olası felaketler karşısında bir başına çaresiz bırakıldığını düşünüyorum.
Uşak, iktidara karşı bu cezayı alacak ne Kabahat işledi? Bilemedim
AKP, 2001 de kuruldu. 2002’de yüzde 37 ile iktidar oldu.
Uşak; 2002 Genel seçimlerinde 2 Milletvekili, 2004 Belediye seçimlerinde 1 belediye başkanı, 2007 genel seçimlerinde 2 milletvekilliği, 2011 milletvekilliği seçimlerinde 2 milletvekilliği, 2014 yerel seçimlerinde bir belediye başkanlığı, 2015 7 Haziran seçimlerinde 1 milletvekilliği 1 Kasım seçimlerinde 2 milletvekilliği 2018 genel seçimlerinde 2 milletvekilliği, 2019 yerel seçimlerinde 1 belediye başkanlığı, 2023 genel seçimlerinde 2 milletvekilliği, referandumların tamamına yakınında evet, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde her zaman Sayın Erdoğan’a destek vermiş bir kenttir.
AKP’nin 22 yıllık iktidarında 13 milletvekili, 3 belediye başkanı, belediye ve il genel meclislerinde üye çoğunluğu, cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan tam destek vermiş. Karşılığında ne almış? Kocaman bir hiç.
Yağmurlar yaldızları yıkadı. Sel de tüm tozunu toprağını aldı ve gerçekler altta parıldamaya başladı.
“Ağlamayan çocuğa meme vermezler” deyip hönküre hönküre ağlamalı ve iktidarı muhalefeti el ele verip güzel Uşak’ımızım en azından hakkı neyse onu almamızın zamanı gelmiş geçiyor.