Bundan 8 yıl önce hain Fetullah terör Örgütü (FETÖ) tarafından kalkışılan darbe girişimi sırasında ailemle birlikte Ankara’daydım. Ölümün soğuk nefesini bu kadar yakın hissettiğimiz o günü unutmam asla mümkün değildir.

Dilerseniz, Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak geçen bu darbe girişimini kısaca bir anımsayalım:

“TSK bünyesinde yapılanan FETÖ mensubu asker üniformalı hainler 15 Temmuz 2016 Cuma günü saat 21.00 sıralarında, askeri bir darbe yapmak ve hakimiyeti ellerine almak adına bir girişimde bulundular.

Ülkenin başta askeriye ve emniyet olmak üzere birçok kurumuna sızarak gerçek emellerini açığa çıkaran ve 251 kişiyi şehit eden FETÖ'nün kanlı darbe girişimi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine Türkiye'nin dört bir tarafında demokrasiye sahip çıkmak adına meydanları dolduran vatandaşların desteğiyle bertaraf edildi.

 Darbe girişimi sırasında 62'si polis, 5'i asker, 173'ü de sivil 251 kişi şehit oldu. Olaylarda bin 535 kişi yaralandı. Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış FETÖ mensubu ve bu örgütü destekleyen 8 binin üzerinde askeri personel, 35 uçak, 3 gemi, 37 helikopter, 74'ü tank 246 zırhlı araç ve 4 bine yakın hafif silahın kullanıldığı darbe girişimi, Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak düştü. Girişimin yönetim merkezi Akıncı Üssü'nün de bulunduğu başkentte 15 Temmuz 2016'da "kara" bir gece yaşandı. 15 Temmuz gecesi Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik Yurtta Sulh Konseyi yönetimindeki Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timi üyelerince yapılan suikast ve darbe teşebbüsüdür. Marmaris'te bir otelde gerçekleştirilen suikast girişiminde ve darbe girişiminde görev alan askerler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otel odasına ve otele silahlı ve bombalı saldırı ile öldürme girişiminde bulunmuş ve aynı gün darbe girişiminin püskürtülmesinden sonra askerler kaçmıştır. Ne yazık ki Marmaris’te Erdoğan’ın kaldığı otele düzenlenen baskın sırasında darbecilere karşı koyan polislerden birisi olan Uşaklı polis Mehmet Çetin de şehit düşmüştür.

Türk siyasi tarihine kara leke olarak düşen hain darbe girişimi birçok asker ve sivilin şehit olmasına yol açtı. Darbe girişimi sırasında 62'si polis, 5'i asker, 173'ü de sivil 251 kişi şehit oldu.”

Ogün rahmetli Murat Eniştemin kızının düğünü için bizde ailece Ankara’ya gitmiştik. 16 Temmuz Cumartesi yeğenimizin saadetini görecektik. Ankara Kavaklıdere’de bulunan Midas oteline yerleştik.

Dünürler bizi Dikmen’de bulunan evlerine yemeğe davet etmişti. Neşe içerisinde yer içerken birden tepemizde savaş uçakları dolaşmaya başladı. Bulunduğumuz noktada 8 katlı eski bir apartmanın terasıydı. Neredeyse tepemizde savaş jetlerinin sıcaklığını hissediyorduk. Yani o kadar alçaktan uçuyorlardı.

Biz, “Ne oluyor?” diye birbirimize bakarken sofrada bulunan ve her halinden görmüş geçirmiş biri olduğu belli olan tam bir Beyefendi; “darbe oluyor?” dedi. Gerçekten TRT Televizyonunda bir spiker TSK’nın yönetime el koyduğunu falan söylüyordu.

Derhal Kavaklıdere’deki otelimize döndük. Kaldığımız odanın karşısı TBMM’ydi. Vicdansızların bomba yağdırdığı TBMM tam karşımızdaydı. Işıklarım söndürülmüş helikopterler bize doğru hareket ettiğinde odanın penceresinden içeri girecek gibi geliyordu.

Bir ara dışarı çıkıp fotoğraf çekmek istedim.  Beştepe Cumhurbaşkanlığı konutuna bomba atılmış. Sanki ayaklarımın dibine düşmüş gibi sallanınca derhal otele kaçtım.

Sabaha kadar dehşeti yasadık ve bomba sesleri ile irkildik. Belki de ailece yaşamamız bir mucizeydi, takdiri ilahiydi. Bilemiyorum.

Bana ve aileme ölüm korkuşunu yaşatan bu hain ve insanlık düşmanlarını şahsen affetmem mümkün mü?

15 Temmuz darbe kalkışması sürecine giden yolda FETÖ’nun en önemli kavşaklarından birisi olan Uşak’ta da kimlerin bu ölüm yoluna taş koyduğunu tüm Uşak gibi bende biliyorum.

FETÖ’nun yurt dışına götürdüğü üç kuruş uğruna tüm ahlaki değerlerini satan sözüm ona gazetecileri bürokratları, umarım bir gün açıklama fırsatı bulurum. Yargıda aklanınca kendilerini pürü pak sanıyorlar. Ama ne hakkın huzurunda ne de insanların vicdanında hiçbir zaman aklanmayacaklarını bilmiyorlar.

Bakıyorum, bugün Uşak’ta yine bu FETÖ’cuların bitleri kanlanmaya başlamış. Doğrucu Davut kesilmişler. Ama olmuyor işte.

Ne yapsalar, katline sebep oldukları 251 canımızın kanlarını ellerinden bir türlü temizleyemiyorlar.